İki Banka İki Bakan ve MHP Farkı…
Şükrü Alnıaçık
Siyaset, oyunbozanlık eden mızıkçı çocuklar gibi veya son sözü karşısındakine bırakmamak için sözün bittiği yerde bile “sana benzer” gibisinden konuşan mahalle kadınları gibi yapılmaya başladığı zaman insanın demokrasiye olan inancı zayıflıyor.
Başbakan bizi kahve kültürüne bezenmiş, köksüz ve ucuz siyaset jargonuna o kadar alıştırdı ki; “demek direniyor ha!.. araştırın şunun geçmişini!..” diye ünlemesi bize hiç de garip gelmiyor. Oysa bugünkü siyasi bir tavır karşısında gösterilen muhalefetin sertleşmesine verilecek cevap bu değildir. Bu yaklaşım, dünyadaki kısmi sivilleşmeden güç alarak asker vesayetine karşı devr-i sabık yaratmak için yapıldığı zaman göze kibar görünebiliyor. Ancak kim olursa olsun sivil bir siyasi rakibinin icraatını şüphen olduğu halde 10 yıldır araştırmamışsan ve şimdi seni zorlamaya başladığı için sırf çamur atmak için bir şeyleri kurcalıyorsan bunun adı Anadolu lugatında “kancıklık“tır.
“Ülkücüler niye sert yazıyor, niye “bayrak direğine asarız” dedi, niye “gök kubbeyi başına yıkarız” dedi? Bu efendi efendi oturan Ülkücülere ne oluyor?
Efendice konuşurken dinlemezsen, makul beyanatları yandaş medya haber yapmazsa, sen de illa kan akmadıkça MHP’nin uyarılarını dikkate almazsan, Ülkücü ne yapacak? Ya bağıracak ya sokağa çıkacak! Ülkenin başbakanı olarak başka seçenek bırakmadın ki!..
54.,55.,56. hükümetleri, 57. Hükümet dönemini, batık bankaları, kredileri, siyasi-ticari ilişkileri, 2001 krizini, bankaların yeniden yapılanmasını yoğun bir konsantrasyonla yeniden inceledim. 57. Hükümet döneminde alınan tedbirler, dünyaya bir krizden çıkış Türkiye Modeli olarak sunulabilecek kadar iddialı… İşte o önlemlerden bazıları:
-4491 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 19 Aralık 1999
-4605 Sayılı Kanun (Geçici 29 uncu Maddesi) 30 Kasım 2000
-Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimi Sistemleri Hakkında Yönetmelik 08 Şubat 2001
-Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik 10 Şubat 2001
-Ziraat Bankası, T. Halk Bankası ve T. Emlak Bankası’nın görev zararı alacaklarının tasfiye
edilmesi esas ve usulleri hakkında 2001/2312 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı. 30 Nisan 2001
-4651 Sayılı TCMB Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 05 Mayıs 2001
-4672 Sayılı Bankalar Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 12 Mayıs 2001 (*)
Bu konuda 2009’da yani 2. AKP iktidarının sonlarında basılmış hacimli BDDK raporları var.
Bankalar konusunda MHP’nin ne genel politikalarında ne de bu dönemdeki hal ve harekatında en ufak bir hata göremedim. Memleketi soygun, talan, hırsızlık ve yolsuzluktan kurtarmak için solun dürüstlük timsali Ecevit’iyle hükümet kurmaya mecbur kalmak dışında bir talihsizliğe de rastalayamadım. Tam tersine MHP’ye verilen devlet bakanlıklarından sadece bir tanesinin Emlak Bankasından sorumlu olduğu bu dönemde Sadi Somuncuoğlu, solcu ekonomi yazarlarının bile şapka çıkardığı uygulamalarla yolsuzluğun üzerine gidiyor. 57. Hükümette görev yapan bütün MHP’li bakanlar, her biri 5 AKP’li bakana bedel olacak yoğunlukta görev almış ve görevlerini başarıyla icra etmişlerdir. İşte gündemde olduğu için yine bankalardan bir kaç örnek:
Özel bankaların durumu epeyce karışık olduğu için buraya sadece yerimiz elverdiği ölçüde iki kamu bankasıyla ilgili bir suistimal ve bir kahramanlık örneği vermekle yetineceğim:
1-Türkiye Halk Bankası‘na ait 1997-2000 yılları arasındaki kredi suistimalleriyle ilgili olarak
bankanın bağlı olduğu bakan Hüsamettin Özkan, 2004-2006 yılları arasında Yüce Divan’da yargılanıyor:
Uzun deliller, dayanaklar, hukuki tartışmalar ve muhalefet şerhlerinden sonra Özkan, 6/11 oyla beraat ediyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı, Başkan Yardımcısı ve üç üye sonuna kadar direniyor. Ancak neden ve nasıl ikna oldukları hala merak konusu olan 6 üyenin oyuyla Özkan aklanıyor.
Şimdi Tayyip Erdoğan, Türkiye Tarihinin yaşayan en temiz lideriyle uğraşacağına gitsin bu 6 üyenin mal varlığındaki değişimi inceletsin işte o zaman kendisi de aklanır yoksa 11 yıldır memleketin başındaki adam olarak suçun ortağıdır. 2004’te MHP mecliste yoktu. DSP mecliste yoktu, ANAP mecliste yoktu. AKP ve CHP vardı. Meclis Araştırma Komisyonunun millet adına yaptığı çalışmanın akibetinin sorumluluğu bu partilerin omuzlarındadır. (**)
Bana sorarsanız 6 üye dışarıdan “etkilenmiş“tir. Ucu bize de dokunur diye AKP iktidarları ve milletvekilleri konunu üzerine gitmemiştir. Çünkü Halk Bankası arşivindeki şaibeli yangının itfaiye raporlarının Melih Gökçek tarafından neden bir sır gibi saklandığı bugüne kadar açıklanmamıştır.
2- Emlakbank:Gazete Haberi: “Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu, Emlak Bankası’ndaki yolsuzlukların peşini bırakmıyor. Bankanın eski Genel Müdürleri Engin Civan ve Aydın Ayaydın ile 10 yöneticisi yeniden yargılanacak.”
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ndan Sorumlu Devlet Bakanı MHP’li Sadi Somuncuoğlu, iki eski genel müdür ve üst düzey 10 yönetici hakkında yeni bir suç duyurusunda buluuyor. 7 ayrı konuda görevi kötüye kullanmak ve suistimalden haklarında suç dosyası hazırlatıyor. Bakan Somuncuoğlu, dosyaları Cumhuriyet Savcılıkları’na ulaştırıyor ve görevini tamamlıyor. Bundan sonrası yargının südüne kalmış bulunuyor. Suç listesi, Emlak Bankası’ndaki yolsuzluk ve usulsüzlüklerin gelenek halini aldığını ortaya koyuyor. (***) İşte Ülkücü farkı, işte MHP siyaseti…
Dün dediğimiz gibi Tayyip bey bu sefer baltayı fena halde taşa vuruyor.
(*)http://www.bddk.org.tr/websitesi/turkce/Raporlar/Calisma_Raporlari/737(**):http://www.anayasa.gov.tr/files/pdf/YdivanE2004-1.pdf
(***):http://yenisafak.com.tr/arsiv/1999/ekim/01/gundem/gund3.html