Adana’da MHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, daha ortaya çıkışından itibaren önde gidiyordu. Sırf bu sebeple diğer partiler adaylarını açıklamak için bir hayli beklediler. Sözlü, bu zamanı da iyi değerlendirerek erken başlamanın ve erken açıklanmanın avantajlarını kullandı. Adana’da bunu görmemek mümkün değildir. Kendisinin teşkilâttan gelme bir ülkücü ve meseleleri kavramış bir idareci olarak görünüşünü de, MHP’li olmayan kamuoyu kısa zamanda benimsedi ve adı baş sıralara tırmandı. Sözlünün kendi çevresinin dışındaki sosyal ve ekonomik çevrelerle münasebetleri de bir hayli iyiydi. Hatta ilk zamanlar hiçbir iddiası olmayacakmış havasını veren Adana’nın ihtiyar Abisi Aytaç Durak bile onunla el-ele kol-kola gezdi. Ne oldu ise hep MHP’ye hayranlıkla bakan ana muhalefet partisi kısa zamanda “Seni gel biz aday yapalım” diye Abi’nin kafası karışık olan nefsini bir anda uyararak son dakikaya kadar bekletti. Tıpkı Ankara’da Mansur Beğ ve Hatay’da ülkücü kökenli Dr. Lütfi Savaş da olduğu gibi. CHP’nin bu derece ülkücülere meyline ülkenin birçok yerinden örnekler verilebilir.
Çocukluğundan beri ülkücü olan ve her gittiği yerde bu imajı ile tanınan işadamı, MHP Adana İl Sekreteri Akın Özgür, belediye meclis üyelikleri açıklandığı günden beri feryat ediyor. Beyanları Adana medyasında bir hayli ilgi de görüyor. Son açıklamasına bir atalım:
“Sen ağabeyin sayesinde tahta oturacaksın. Sonra il başkanı, sonra milletvekili, sonra kıyak emeklilik, sonra teşkilatı arkanda hissettirip MYK. üyesi olacaksın.
Biraz güç bulduktan sonra diğer ağabeyinle sana unvanların yolunu açan ağabeyinin arasına karakedi sokacaksın. Sonra Yusuf’u yanına alıp Mustafa ile birlikte Hüseyin Sözlü Beyi kendine sırf rakip gördüğün için belediye başkanlığı adaylığını engellemeye çabalayacaksın. Görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak’ı aday etmeye çalışacaksın. Baktın başaramadın bağımsız aday yapmak için kolları sıvayacaksın.
Sonra dünün solcusunu getirip meclis üyeleri adaylarının başına getireceksin. Listeyi kafana göre düzenleyip, ‘Benim haberim yok diyeceksin’. Vallahi de billahi de bu kadar işleri yapmaya benim kafam çalışmaz. Bunları nasıl becerdiğini bir tarif et de biz de öğrenelim. Bir de bunların altında hangi hesaplar yatıyor ?”.
Resmi görevli Akın Özgür’ün söylediklerine ekleyecek hiçbir şey yok. Adana’da bu işin içinde olan ve aylardan beri koşturanlar da açıklamaların satır aralarını kolaylıkla çözebilirler. Nasıl olmuş bilmiyoruz ama anlaşılan aday tespitlerinde Sayın Sözlü bayy-pass edilmiştir. Bunu sosyal medyadaki birçok feryatlar ve “Sözlü’ye evet Meclis üyeliklerine hayır” kampanyalarından da anlayabiliyoruz. Bu durumda Sözlü’nün hiç kusuru olmadığını kesinlikle bilmemiz lâzımdır. Varsa çareleri buna göre bulacağız. Kişileri sayıp da meseleyi onlar seviyesine düşürmeyi uygun görmüyorum. Daha şimdiden basın ve internet medya üzerindeki yasal baskıları da hesaplamak lâzımdır. Demek bu yasaklar muhalefette de bazı iyi niyetli olmayanların işine yarayacaktır, tıpkı AKP iktidarının icraatlarında olduğu gibi.
Ben şunu biliyorum: MHP’de seçmen partisine sahip çıkmak, yapılan listeleri kendi yapmış gibi onaylamak için fırsat aramasına çıkmıştır. Bu husus ileriye dönük fevkalade bir umuttur. Çünkü aşağı yukarı her seçimde böyle emri vakiler tabana dayatılıyor ve neticeyi ele geçiriyor.
Hüseyin Sözlü, aday listelerinde oy getirecek kişilerin adaylığından ziyade sıralarına karşı çıkmıştır. Gerçekten son anda oyunu bozarak listelerden aile üyelerinin isimlerini çeken Aytaç Durak da, önce bu listeleri onaylamıştır. Bu işi hangi sebeple yaparsın isnatlar doğruyu gösteriyor. Belânın o yaşlı kafadan çıktığı aşikârdır. Şimdi yaptığı propaganda ile bu işi Sözlü’nün üzerine atıp onun oylarını kırmak istiyor. Bu şeytanî zekâ ondan başka kimsede yoktur. Böyle güya dengeci eğilimleri çok sevdiğini de biliyoruz. Bana göre “Babalar”ın bile nihai sorumlusu odur. Son günlerde doğruluğu şüpheli olan bir söylentiye göre, bir aylığına göreve iade edilmesi karşılığında seçim için müstafi bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bağımsız adaylıktan hiçbir şekilde çekilmemesi konuşulmaktadır. Lâkin böyle bir durumda AKP’ye kazandırmaktan ziyade kaybettireceği oylar dolayısıyla şahsen tevatüre inanmıyorum. Çünkü Abi’nin alacağı oylar kaç tane olursa olsun bunu AKP ve MHP’den koparacağı bir gerçektir.
Bütün bunlara karşılık MHP’nin yakaladığı seçim şansını heba etmemek için tabana bir çeki düzen verilmesi şarttır. En azından ülkücü taban bu sefer de kandırılmayı sineye çekmeli ve yoluna sür’atle devam etmelidir.
Muhabbetle.