BİR SINAVI dahi doğru dürüst yapamadılar…
Sorularda yanlışlar vardı…
Utanmadan “Yanlış var” dediler, bugüne kadar yani 12 yıldan beri yaptıkları yanlış dolu sınavların biri için bile bağışlanmayı dilemediler. ..
Yeni bir sınav olabilirdi…
Sorularda yanlışlar vardı…
Utanmadan “Yanlış var” dediler, bugüne kadar yani 12 yıldan beri yaptıkları yanlış dolu sınavların biri için bile bağışlanmayı dilemediler.
Yeni bir sınav olabilirdi…
Olmadı, yerine puanların yeniden hesaplanması söz konusu oldu, es geçtiler, “Yok öyle bir şey” diye açıklama yapmakla yetindiler…
Şaşkınlar…
Ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilemediler…
* * *
Bu kaçıncı Allah bilir…
Bugüne kadar yaptıkları sınavların hepsinde skandal yaşandı…
Sonuncusunu gördük; sonuç açıklanınca küçük öğrenciler bile kazık kadar adamların akılsızlığıyla dalga geçti…
Sadece eğitim alanında değil her alanda aldıkları kararların çoğu fos çıktı…
Uygulamaları da öyle…
Skandal diye anılacak kadar düzensiz, kuralsız ve tabansız işler yaptılar…
Yaptıklarını bir gün sonra tu kaka ilan ettiler ve yeniden tezgâhladılar…
Yasalar da öyle…
Çıkardılar, “Olmadı” dediler yenisini yaptılar; yine “Olmadı” dediler bu defa ekleme yaptılar…
Şaşkınlar dedim ya, devlet umuru görmemiş olmanın ne kadar sonucu varsa hepsini üstlendiler…
Hâlâ bile devlet ne, hükûmet ne, halk ne, millet ne, hukuk ne, hak ne, adalet ne öğrenemediler…
Bu kavramları yerli yerine oturtamadılar…
* * *
Bir başka ülkede olsa kavramları birbirine karıştıran bu kafadaki bir iktidar, çoktaaan alaşağı edilmişti…
Bizde ise baş tâcı ediliyor…
Basit bir kitap değiş tokuşu yapılırken dahi, nerelerde gezindiğimizi ve ne densizlikler yaptığımızı görün!!!
* * *
Bu arada anımsatayım; haziranda Lisans Yerleştirme Sınavları var…
Şaşkınlar…
Ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilemediler…
* * *
Bu kaçıncı Allah bilir…
Bugüne kadar yaptıkları sınavların hepsinde skandal yaşandı…
Sonuncusunu gördük; sonuç açıklanınca küçük öğrenciler bile kazık kadar adamların akılsızlığıyla dalga geçti…
Sadece eğitim alanında değil her alanda aldıkları kararların çoğu fos çıktı…
Uygulamaları da öyle…
Skandal diye anılacak kadar düzensiz, kuralsız ve tabansız işler yaptılar…
Yaptıklarını bir gün sonra tu kaka ilan ettiler ve yeniden tezgâhladılar…
Yasalar da öyle…
Çıkardılar, “Olmadı” dediler yenisini yaptılar; yine “Olmadı” dediler bu defa ekleme yaptılar…
Şaşkınlar dedim ya, devlet umuru görmemiş olmanın ne kadar sonucu varsa hepsini üstlendiler…
Hâlâ bile devlet ne, hükûmet ne, halk ne, millet ne, hukuk ne, hak ne, adalet ne öğrenemediler…
Bu kavramları yerli yerine oturtamadılar…
* * *
Bir başka ülkede olsa kavramları birbirine karıştıran bu kafadaki bir iktidar, çoktaaan alaşağı edilmişti…
Bizde ise baş tâcı ediliyor…
Basit bir kitap değiş tokuşu yapılırken dahi, nerelerde gezindiğimizi ve ne densizlikler yaptığımızı görün!!!
* * *
Bu arada anımsatayım; haziranda Lisans Yerleştirme Sınavları var…
Dikkatle izlemek lazım…
Sınava girecek olanlar yeni bir skandala tanık olabilir…
İnsanlara artık sınav demeyin; zira bu iktidar yüzünden herkes, sınav ve skandal sözcüklerini birbirine karıştırıyor!!!
* * *
İŞTE kafa bu…
Bir grup yurttaş kitap okumanın yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla Taksim Gezi Parkı‘nda etkinlik düzenlemek istedi…
Masum bir istek…
Kitabını kapan parka geldi…
Topu topu yüz kişi bile değil, 64 kişi…
Herkes elindeki kitabı verip kendisinde olmayan kitabı başkasından almak gibi masum ve oldukça şık işi yaparken sivil polislerin saldırısına maruz kaldı…
Üniformalı polisler de geldi, olaya müdahil oldu…
Manzarayı gözünüzün önüne getirin; bir yanda kitaplarını vermemeye çalışan ve iteklenerek ve tartaklanarak Gezi Parkı dışına sürülmek istenen yurttaşlar, diğer yanda da kitapları alıp yere atan ya da parçalayan polisler…
Sonuç?
Bu didişmeye tanık olanların söylediği gibi “Kitap âşıklarıyla kitap düşmanları” kapıştı ve kitap düşmanları alandan yine zaferle ayrıldı…
Yukarıda “İşte kafa” diye işaret ettiğim yapının (!) son marifeti bu!
İnsanlara düşmanlıkla yetinmediklerini kitaplara düşmanlık besleyerek gösterdiler!!!
İnsanlara düşmanlıkla yetinmediklerini kitaplara düşmanlık besleyerek gösterdiler!!!
* * *
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan‘ı soyadına bakarak babacan sayanlar var; meğer adam yüreği sayesinde de babacan olduğunu gösterdi…
Erdoğan‘a inat Türkiye’de yerleşik hale gelen yargı ve yargılama sorununa değinerek “Hukuk konusunda problemlerimiz çok büyük. Ülkede güven ortamının sağlanabilmesi için iyi işleyen bir hukuk düzeni ve yargı mekanizması olması gerekir”dedi…
Böyle bir cümleyi Başbakan’ın gözünün içine baka baka kurgulamak, her babayiğidin harcı değil, demek ki Babacan’ın harcıymış…
Politikalarını beğenmediğim, hatta zaman zaman kızdığım iktidara mensup da olsa Ali Babacan‘ın hukuk, hak ve adalet gibi toplumu dik tutan kavramları sahiplenerek bunlardan habersiz gibi gözükenleri uyarması takdire değer bir tavırdır ve bence AKP içerisinde yaşanan en olumlu gelişmelerden biridir.
İnsan düşünüyor; nerede Erdoğan‘ın katı, anut ve gözü başka şey görmez tavrı, nerede açık kalpli ve gerçekleri söylemekle iyinin bulunacağına inanmış Babacan…
Bu zıt yapı, nasıl oluyor da birbirine yakın, hatta el ele vermiş olarak siyasal hayatlarını sürdürüyor?
Bu noktada söz psikologlara ve sosyologlara düşüyor; mutlaka bir nedeni vardır ve onu da bu uzmanlar söyleyecektir…