“Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak ise Başbakanlığı bırakmak zorundadır, açık ve net” “MHP, toplumun mümkün mertebe geniş kesiminin onayı ve mutabakatını sağlayacak adayın oluşması için çalışma yapıyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylık hazırlığında olduğu izlenimi doğduğunu, bu nedenle bununla ilgili uyarı yapma zorunlulukları bulunduğunu ifade etti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Seçimi için aday olması halinde Başbakanlığı bırakması gerektiğini ileri sürdü.
Türkeş, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Soma’daki maden faciasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek olayın detaylı şekilde incelenmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs görüşmelerini de değerlendiren Türkeş, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın açıklamalarını eleştirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir süre önce Kıbrıs ile ilgili verdiği tazminat kararını da değerlendiren Türkeş, hükümetten gelen, “karar müzakereleri etkilemez” açıklamasının yanlış olduğunu, kararın müzakereleri etkilemesi gerektiği düşüncesini taşıdıklarını belirtti.
Adadaki Türkler’den de kayıplar olduğunu ancak bununla ilgili dava açma hakları bulunmadığını ifade eden Türkeş, TBMM’de Kıbrıs özel gündemiyle görüşme yapılması ve AİHM kararının “yok hükmünde” olduğunun açıklanması gerektiğini söyledi.
-Cumhurbaşkanlığı seçimi
Türkeş, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili çalışmaları da değerlendirdi.
İktidarın “1-2 parti anlaşırız, oylatırız” yaklaşımı takındığını, bunun halkın iradesine saygısızlık olduğunu savunan Türkeş, yeni cumhurbaşkanının ilk kez halkın oylarıyla göreve geleceğini anımsattı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı görüşmelere de değinen Türkeş, geniş bir kesim tarafından kabul görecek bir Cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini söyledi.
TBMM içindeki ve dışındaki siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, meslek örgütlerini ziyaret ederek görüşmeleri sürdüreceklerini bildiren Türkeş, bu ziyaretlerin bir bölümünü Bahçeli’nin, bir bölümünü de oluşturacak parti heyetlerinin yapacağını anlattı.
-“Bir kimyager çıktı sütten molekül ayrıştırıyor”
Ak Parti’nin Afyonkarahisar kampında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığını açıklanmasının beklendiğini belirten Türkeş, “Son gün açıklamayı dinliyoruz, bir kimyager çıktı sütten molekül ayrıştırıyor. Kurban olduğum o kadar masrafı sütten molekül ayrıştırmak için mi yaptın sen” ifadesini kullandı.
Türkeş, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Seçimi için adaylık hazırlığında olduğu izlenimi doğduğunu, bu nedenle bununla ilgili uyarı yapma zorunlulukları bulunduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ilgili kanundaki belirsiz noktaların siyasi partiler ve seçim kanunlarındaki hükümler dikkate alınarak uygulanması gerektiğini kaydeden Türkeş, Seçim Kanunu’ndaki, seçim propagandasının başlangıcından oy verme gününe kadar Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri için getirilen makam ve resmi araç kullanma yasağını anımsattı.
Türkeş, “Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Kampanya faaliyetinden itibaren kanunu hiçe sayan bir şahıstan Cumhurbaşkanı olmaz” dedi.
İlgili kanuna göre Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisiyle ilişiğinin kesileceğini, TBMM üyeliğinin sona ereceğini ifade eden Türkeş, bir siyasi parti genel başkanının aday olmak için bu görevini ve milletvekilliğini bırakmak zorunda olmadığını, Erdoğan’ın da cumhurbaşkanlığı adaylığı için Ak Parti Genel Başkanlığını bırakmak gibi yükümlülüğü bulunmadığını kaydetti.
Türkeş, “Ama hem kanundaki bu maddeler sebebiyle hem de kamu yararı, kamu kaynaklarının kullanımı, adil seçim, fırsat eşitliği, adalet duygusuna güvenin toplumda tesisi, mili iradeye ipotek koymama gibi gerekçelerle Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak ise başbakanlığı bırakmak zorundadır, açık ve net” görüşünü savundu.
Bununla ilgili kararın Yüksek Seçim Kurulunun sırtına yüklenmemesi gerektiğini ifade eden Türkeş, “Hatta oradaki 6 kişiye dayandırıp kendin çıkartmadığın kanunu, kendin yapmadığın ya da eksik yaptığın yasayı çiğneyip, ‘YSK’nın kararı nihaidir, ben bunu böyle yaptım kararını onlar versin’ diyemezsin, dememelisin de” diye konuştu.
Türkeş, yerel seçimlerde belediye başkanı adayı olan 3 bakanın görevden ayrıldığını anımsatarak, “Bakanlarına etik değil dediğini kendisi için etik olarak Türkiye’ye kabul ettiremez” dedi.
-“İsim yok”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Türkeş, “Bahçeli’nin Demirel ile yaptığı görüşmede Cumhurbaşkanı Gül ve TBMM Başkanı Çiçek’in isminin gündeme geldiği” iddiasının sorulması üzerine, “Yok böyle bir şey” dedi.
Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Gül, eski Cumhurbaşkanları Demirel ve Sezer ile görüşmesinde, “Bu girişimin doğru, çalışmanın yararlı olduğu”nun ifade edildiğini anlatan Türkeş, isim konusunun gündeme gelmediğini söyledi.
“CHP’de Menderes soyisminin öne çıktığı” iddiası anımsatılarak, “Kendisinin adaylığının soyisminden dolayı söz konusu olup olmadığı” sorulan Türkeş, MHP’nin, toplumun mümkün mertebe geniş kesiminin onayı ve mutabakatını sağlayacak adayın oluşması için çalışma yaptığını belirterek, “Bunu bir isimlendirme veyahutta kim daha medyatik olur yaklaşımında ele almayı MHP olarak doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Seçimi için adaylık hazırlığında olduğu izlenimi doğduğunu, bu nedenle bununla ilgili uyarı yapma zorunlulukları bulunduğunu ifade etti.
Türkeş, bir siyasi parti genel başkanının aday olmak için bu görevini ve milletvekilliğini bırakmak zorunda olmadığını, Erdoğan’ın da cumhurbaşkanlığı adaylığı için Ak Parti Genel Başkanlığını bırakmak gibi yükümlülüğü bulunmadığını söyledi. Erdoğan’ın başbakanlık görevini bırakmasını neden istediklerini anlattı:
“Ama hem kanundaki bu maddeler sebebiyle hem de kamu yararı, kamu kaynaklarının kullanımı, adil seçim, fırsat eşitliği, adalet duygusuna güvenin toplumda tesisi, mili iradeye ipotek koymama gibi gerekçelerle Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak ise başbakanlığı bırakmak zorundadır, açık ve net.”
Bununla ilgili kararın Yüksek Seçim Kurulunun sırtına yüklenmemesi gerektiğini ifade eden Türkeş, “Hatta oradaki 6 kişiye dayandırıp kendin çıkartmadığın kanunu, kendin yapmadığın ya da eksik yaptığın yasayı çiğneyip, ‘YSK’nın kararı nihaidir, ben bunu böyle yaptım kararını onlar versin’ diyemezsin, dememelisin de” diye konuştu.
Türkeş, yerel seçimlerde belediye başkanı adayı olan 3 bakanın görevden ayrıldığını anımsatarak, “Bakanlarına etik değil dediğini kendisi için etik olarak Türkiye’ye kabul ettiremez” dedi.
Kampanya faaliyetleri uyarısı
Türkeş, Seçim Kanunu’ndaki, seçim propagandasının başlangıcından oy verme gününe kadar Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri için getirilen makam ve resmi araç kullanma yasağını anımsattı, “Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Kampanya faaliyetinden itibaren kanunu hiçe sayan bir şahıstan Cumhurbaşkanı olmaz” dedi.
‘İsim gündeme gelmedi’
mhp lideri bahçeli’nin Demirel ile yaptığı görüşmede “Cumhurbaşkanı Gül ve TBMM Başkanı Çiçek’in isminin gündeme geldiği” iddiasının sorulması üzerine Türkeş, “Yok böyle bir şey” dedi. Türkeş, görüşmelerde isim konusunun gündeme gelmediğini söyledi:
“MHP, toplumun mümkün mertebe geniş kesiminin onayı ve mutabakatını sağlayacak adayın oluşması için çalışma yapmaktadır. Bunu bir isimlendirme veyahut da kim daha medyatik olur yaklaşımında ele almayı MHP olarak doğru bulmuyoruz.”