Yazılana değil,Yazana Dikkat edin!-Musa Küçük
Her şeyden önce Milliyetçi Hareket Partisi, hepimizin emeği, teri, kanı gözyaşı ve duasıyla, her türlü küresel tezgaha rağmen bugünlere gelmiş, son yerel seçimlerde %18 oy almış, bizim için Türk Milleti’nin son kalesidir.
Her Türk Milliyetçisi gibi, partimizin başarısı için yapılan tespitler, öneriler ve hatta eleştiriler hepimizin başının tacıdır.
Ömrümüzü verdiğimiz bu siyasi harekete dair eleştiri olduğu zaman, bir yapılan eleştiriye bir de yapan kişiye bakarız.
Bugünlerde haklı/haksız herkes Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden MHP yönetimine eleştirel yorumlarda bulunuyor.
Bu yorumları yapanlara dikkat ettiğimizde, 3 kategoriye ayırmak mümkündür.
Birincisi, hiçbir beklentisi olmadan partimizin daha başarılı olması için eksik ve hataları dile getiren, çözüm önerisi sunan, eleştiri yaparken bile partimizin 45 yıllık mücadelesini göz önünde bulundurarak yapan şahsiyetlerdir.
Bunlar partimizin milletle bütünleşip büyümesine katkı sağladıkları için hepimizin başının tacıdır.
İkinci kategoridekiler, dünlerde partimizin çeşitli kademelerinde görev yapmış yarın da şartlar uygun olursa her türlü göreve hazır ve talip kişilerdir. Bunların muhalefeti partideki konumlarına bağlıdır.
Eğer mevcut bir görevleri varsa, robottan farksız hareket ederler. Hiç kimseyi ve hiçbir kararı tartışmaz, eleştiri konusu yapmazlar. Eğer görevleri yoksa vay mevcut yöneticilerin haline, eleştiride seviye ve sınır tanımazlar. Ama ne acıdır ki muhalefetleri genel başkan ‘’gel’’ diyene kadardır. Bunların samimiyetten uzak eleştirilerine kanarak parti içinde huzursuzluk meydana gelmesine kimse alet olmamalıdır.
Sonuncu kategoridekiler ise hiçbir zaman bizden olmayıp, MHP’nin düzensiz ve başarısız olması için elinden geleni yapan satılık kimselerdir. Bunlara asla ve asla taviz verilmemelidir.
Bu itibarla, eleştirel yazılanların içeriğinden ziyade yazanların şahsiyetine dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyor ve tüm ülküdaşlarıma ‘’yazılandan önce yazana dikkat edin’’ diyorum.