“KENDİ ATADIKLARINA BİLE GÜVENMEMEK SUÇLULUK İKRARIDIR”
Adli Tıp’ın telefon tapelerinin montaj olmadığı yönündeki kararını anımsatan Koray Aydın, bu işin burada kapanmayacağının altını çizdi. Aydın, Yüce Divan’ın anayasal bir kurum olduğunu ifade ederek “Yüce Divan’ın üye sayısı 17’ye çıkartıldı. 17 üyenin 13 tanesi AKP iktidarı döneminde bir önceki Cumhurbaşkanı ve şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı tarafından atandı. Kendi atadıkları üyelere bile güvenememek aslında bir suçluluğun ikrarıdır. Suç o kadar delillerle ortaya konmuş ki, ‘kendi gönderdiğimiz insanlardan bile buradan bir ceza çıkar, biz de millet önünde hırsızlık yaparken yakalanan insanlar olarak tarihe geçeriz’ korkusunu taşıyorlar.” şeklinde konuştu.
“DİN KALKAN EDİLEREK PİSLİKLER ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Komisyon kararı için ‘utanılacak bir durum’ değerlendirmesinde bulunan Koray Aydın, “Nasıl bir Türkiye’de yaşıyoruz? Yakınlarını işe almakla suçlanan bir AKP milletvekili çıkıp açık açık ‘akrabalarınız korumak Kur’an’ın emridir’ diyor. Dini bu kadar kalkan edip, din üzerinden bu pislikleri örtme çabasının hiçbir vicdanda yeri ve karşılığı olmaz.” dedi. Kur’an-ı Kerim’in akrabayı yardım etmeyi emrettiğini ancak bu yardımın devlet kasasından olmaması gerektiğini ifade eden Aydın, “Dinimizi bu kadar kalkan ederek bu pislikleri örtme çabası herhalde 91 yıllık Cumhuriyet tarihinde çok yeni bir durumdur.” diye konuştu.
“SUÇLU OLMAYAN HER İNSANIN YÜCE DİVAN’A GİDİP AKLANMAYI TAVSİYE EDERİM”
Kendisinin de Yüce Divan’da yargılandığı hatırlatılan eski Bakan Koray Aydın, “Ben Yüce Divan’ı bir sığınma yeri olarak gördüm. Niye sığınma yeridir? Haksızlığa uğramış insanların kendilerini ifade edebileceği bir zemindir. Devletin en tepesinde anayasal bir kurumdur. Oraya seçilen insanlar sıradan insan değildir. Mutlaka hukuk ve adaletin terazisine uyarak karar alabilecek vicdana sahip olduklarına yürekten inanıyorum. Suçlu olmayan her insanın oraya gidip aklanmayı tavsiye ederim. Tabii o yürekleri, o cesaretleri varsa.” dedi.