Ergun KAFTANCI
TAYYİP Bey‘in cumhurun başı olmaktan öteye gidemeyeceği yavaş yavaş anlaşılıyor. İlle de başkanlık diye tutturdu ama bu isteği öyle görünüyor ki diğer istekleri gibi, hayal olarak kalacak. Zira AKP içerisinde de “Tek adamlık” olgusuna doğru atılacak adımlara şiddetle karşı duracak bir güç oluşmuş vaziyette…
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, oluşturulması kararlaştırılan “Çözüm Sürecini İzleme Heyeti”ne karşı çıkan Erdoğan’ın yaklaşımına katılmadı ve hem hükûmette, hem partide ciddi bir ayrılığın yaşandığını gösteren ifadeler kullanarak Beştepe’ye ait anlayışı eleştirdi.
Önce şunu ifade edelim; seçim yaklaşırken AKP’de, sonucu etkileyecek
bir ayrılık yaşanıyor. Kulislere kulak verirseniz ayrılığın giderek derinleştiğini duyabilirsiniz. Nitekim bir kısım milletvekili, Erdoğan’ın ileri gittiği görüşünde. Bunlar, Bülent Arınç‘ın Tayyip Bey’e yaptığı uyarıya katılanlar…
Erdoğan’ın izleme heyetine karşı çıkmasına katılan milletvekili sayısı ise öyle ahım şahım düzeyde değil, oldukça az. Başını Mehmet Metiner ile Şamil Tayyar‘ın çektiği görülüyor.
Bir üçüncü grup var ki o grubu da milliyetçi vekillerle, sosyal demokrat düşünceye sahip vekiller oluşturuyor. Ancak bu grup da kalabalık sayılmaz; fakat, ciddi bir ayrılığın hızla oluşmasına katkıları büyük…
…………………………
Arınç‘ın ifadeleri çok önemli değerli okurlar…
Bu ifadeler, Sadrazam Davudoğlu‘nun elini güçlendirmek için kullanılmış olmalı; sizi bilemem ama ben öyle değerlendiriyorum…
Evet, Arınç’ın kullandığı her cümle, hatta her kelime bana Ahmet Bey’in elini güçlendirmek için seçilmiş izlenimi veriyor.
Galiba Arınç da Erdoğan‘a karşı çıkan oluşumu güçlendirmek için sert ve kesin ayrılığı ima eden ve baş kaldırı diye yorumlanacak cümleleri kullandı.
Söylediklerine bakalım:
-Hükûmet olarak izleme heyeti kurmakta kararlıyız…
-Ülkeyi yönetmek ve yürütme erki olarak yetki kullanmak, hükûmete aittir…
–Cumhurbaşkanı’nın sözleri, hissi beyanlardır.
-Eleştirileri, hükûmetimizi de, kendisini de yıpratabilir…
-Bu tür konuşmaları Başbakanımıza, doğrudan iletmesi gerekirdi…
Arınç’a bu uyarısına karşılık Beştepe’den henüz bir yanıt, ikaz ya da nasihat gelmiş değil. Ama havuz medyası da denilen yandaş gazete ve televizyonlardan hemen tepki geldi. Ağız birliği ettiler ve Arınç’a yüklenme moduna geçtiler. Ortalığı yatıştırmak amacıyla Hükûmet ile Beştepe arasında herhangi bir niza olmadığını sütunlarına ve ekranlarına taşıdılar.
Ama aralarında bulunan her zamanki terbiyesizler yine kin kustu; “Arınç kendine gel” diyen de çıktı “Çek git, kendini harcatma” diyen de…
Beştepe’ye özgü söylem biçimine ayak uyduran bazıları ise Arınç’ın Tayyip Bey’e hakaret ettiğini, hakkında işlem yapılması gerektiğini söyleyerek gülünç duruma düştü…
Öyle anlaşılıyor ki cumhurun başı, karşısına çıkan partiiçi muhalefetten hayli rahatsız. Bu rahatsızlığını da “Ben konu mankeni değilim, olamam da; ben terleyen cumhurbaşkanıyım” diyerek karşıladı.
Değil Erdoğan, devlet yönetimine gelmiş insanların biri dahi konu mankeni olamaz, öyle nitelendirilemez. Ne var ki o makamlara gelenler de görev sınırının dışına taşamaz, kendini bir başka gücün yerine koyamaz.
Bu inceliği, cumhurun başı dahil her makam sahibi yaşamak zorunda.
………………………… .
Ya Herru ya merru…
Ya Herru ya merru…
İzleme heyeti konusunda başlayan maçı kim kazanacak göreceğiz..
Şike olur mu?
Yadırgamayın, bu iktidar döneminde her şey olabilir; hatta şike, yaşanacak diğer gelişmelerin yanında pek de masum kalır!
* * *
MİLLİYETÇİ Hareket Partimizin 11. Kurultay’ı muazzam bir kalabalığın katılımıyla yapıldı ve Devlet Bahçeliyeniden Genel Başkan seçildi…
Kurultay’dan ülkemizin her köşesine yayılan “Bizimle yürü Türkiye” çağrısı çıktı; milletimiz yeni bir döneme artık MHP ile yürüyecek; bu çağrıya gönül veren binlerce yurttaş partiye kayıt için koşuyor, birbiriyle yarışıyor…
Yeni bir ankete gözüm takıldı; Türkiye çapında yapılmış. MHP’nin oy oranı yüzde 19.8 olarak çıkmış. Bu oranın yüzde 20 sınırını geçeceğini düşünüyorum. Demek ki MHP adım adım iktidara yürüyor. Yüzde 20 ve üzeri, MHP’yi iktidara taşıyacak önemli ilk adımlardır.
AKP’nin telâşı öteki partilerden çok, MHP’nin giderek oylarını artırması ve iktidara yürümesinden kaynaklanıyor; tek korkuları şimdilik bu!
Kurultay’da teşekkür konuşması yapan Devlet Bahçeli, MHP’nin neden yurttaşın güvenini kazandığını konuşmasındaki şu bölümle ifade etti, dedi ki:
Kurultay’da teşekkür konuşması yapan Devlet Bahçeli, MHP’nin neden yurttaşın güvenini kazandığını konuşmasındaki şu bölümle ifade etti, dedi ki:
–Bizim gözümüzde milletimizin her ferdi saygın ve eşittir. Bizim yüreğimizde herkese yer vardır. Bizim sevgimiz herkese yetecektir. Tezgâhlara düşmeyeceğiz. Bugünkü Kurultay’ımızla inanıyorum ki Türkiye’nin yüzü gülmüştür. Türkiye’nin üzerine geçirilmeye çalışılan kefeni Milliyetçi Hareket yırtıp atmıştır. Bölücü hainlere dur demenin yolu Milliyetçi Hareket’tir. Gece gündüz demeden çok çalışacağız. Her insanımıza ulaşacağız. Tarlada fabrikada, çarşı pazarda, her sokak ve caddede, cami ve cemevinde, her yerde olacağız. Her gönüle gireceğiz, her eli sıkacağız. Kapımız ve gönlümüz herkese açık olacaktır.
Dileğimiz elbet de ülkemizin yaşamakta olan kaostan, parçalanma ihtimalinden, “Yeni Türkiye fitnesi”nden, yolsuzluk ve hırsızlıktan, lüks ve debdebeden, tek adam olma ve dikta hevesinden kurtarılmasıdır. İşte MHP böyle bir ortamı sağlayacak ve halkımızın bu dileğini gerçekleştirecek tek siyasal kurumdur. Allah milletimize ve MHP’ye zeval vermesin.