İstanbul Ülkü Ocakları üyeleri, Üsküdar Belediyesi tarafından Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nin bahçesine kurulan, içinde Kâbe maketi bulunan “Asr-ı Saadet Köyü” adlı projeyi protesto etti.
İstanbul Ülkü Ocakları’na bağlı yaklaşık 100 kişilik grup, saat 15.30 sıralarında Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi önünde toplandı.
“Can Verir Yolunda Bozkurtlar Ya Resulallah” yazılı pankart açan grup “Başka şubemiz yoktur, Kâbe “Kâbemiz tektir taklit edilemez” yazılı dövizler taşıdı.
Grup, “AKP şaşırma sabrımızı taşırma” ve “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” şeklinde slogan attı.
Grup adına basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım “Geçtiğimiz günlerde, AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin Kutlu Doğum Haftası nedeniyle, içerisinde Kâbe, Hira Dağı, Hira Mağarası, Sevr Mağarası, Muallak Taşı, fil heykeli ve zemzem kuyusunu anlatan maketlerin yer aldığı “Asr-ı Saadet Köyü” kurması kamuoyunun tepkisini çekmiştir.
Yapılan bu çalışma, İslamiyet ile bağdaşmadığı gibi, bu anlayış cahiliye toplumunun putperest, şirkçi zihniyetini yansıtmaktadır. Kâbe tektir, taklit edilemez.
Buradan AKP’yi ve onun belediyesini, yüce dinimiz İslamiyet’i istismar ederek, seçim ve siyaset malzemesi yaptığı için kınıyoruz” şeklinde konuştu.
Yıldırım, “Bugün buraya manevi değerlerimizin aşağılanmasını protesto amacıyla gelmiştik. Bu çirkin, hayasız ve ahlaksız mizansende Mina eksik kalmıştır.
Biz de şeytan taşlama nasıl yapılır, sembolik olarak göstermek istiyoruz” diyerek, yanında getirdiği küçük taş parçasını sembolik olarak bahçeye attı.
Grup, basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağılırken, bazı vatandaşlar arasında Kâbe maketi konusunda kısa süreli gerginlik yaşandı. Gerginlik, diğer vatandaşların araya girmesiyle büyümeden önlendi.
Açıklamanın tam metni;
Cahiliye Dönemi artıkları görüyoruz ki yeniden hortlamış, yeniden arz-ı endam etmiştir. Dün helvadan putlar yapıp acıkınca yiyen müşriklerin zihniyeti bugün farklı bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Kur’an-ı Kerim tasarımlı pasta hazırlayan, bu pastayı keserek yiyenlerin helvadan yaptıkları putları yiyenlerle ne farkı vardır? Cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri gömen zihniyetin adetleri hamdolsun henüz ortaya çıkmamıştır.
Kâbe’yi kıskanarak alternatif bir mabet yapan Ebrehe bu amacına ulaşamayınca Kâbe’yi yıkmak için fil ordusu kurmuştu. Fakat Allah, Ebrehe ve ordusunu yok etti. Bu husus Fil Suresi’nde açıkça anlatılmaktadır. Şimdi Ebrehe kimdir, bugün Ebrehe’yi kim temsil etmektedir?
Kâbe tektir, taklit edilemez. Buradan AKP’yi ve onun belediyesini yüce dinimiz İslamiyet’i istismar ederek, seçim ve siyaset malzemesi yaptığı için kınıyoruz.
Saygıdeğer dava arkadaşım,
“Erdoğan adeta bizim için ikinci bir peygamber gibidir”, “Erdoğan’a dokunmak bile bence ibadettir” diyenlerin, Tayyip Erdoğan’ı “Hoş geldin Allah’ın elçisi hoş geldin” diye karşılayanları ahrette acıklı bir azap beklemektedir.
Mübarek üç aylara girdiğimiz şu dönemde yapılan böyle bir hareketi şiddetle kınıyoruz. Ve bunların buradan derhal kaldırılmasını istiyoruz.
Buradan, “İslam’ı ve Müslümanlığı” kimseye bırakmayan, en iyi, en doğru Müslüman olarak gören kişi ve kurumlara da çağrıda bulunmak istiyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığımız, din adamlarımız, ilahiyat fakültelerindeki profesörlerimiz ve samimi din âlimlerimiz nereye kadar suskun kalacaklardır? Bu konuya açıkça tepki vermelerini, ortaya net bir şekilde fikirlerini açıklamalarını onlardan bekliyoruz.
Hani nerede sizin İslami hassasiyetiniz? Nerede Müslümanlığınız…
İslami değerlerinizi az bir dünya menfaati için sattınız mı yoksa?
Yoksa sizler, yeni bir din kurdunuz da bizim mi haberimiz yok?
Saygıdeğer dava arkadaşım,
Kıymetli basın mensupları;
Buradan açıkça ilan ediyoruz; Bu işgüzarlığın, bu saçmalığı sorumlusu kimse derhal istifa etmelidir. Belediye Başkanı açıkça suçunu itiraf edip, gereğini yapmalıdır.
Yüce ve tertemiz olan dinimiz ve onun kutsal değerleri ayağa düşürülmeyecek kadar aziz ve temizdir.
Ülkücüler buradadır ve dün olduğu gibi bugünde Peygamberine, kitabına, milli ve manevi değerlerine sahip çıkmaktadır. Bunun azim ve kararlılığındadır.
Sözlerimi bir şiirle noktalamak istiyorum.
Bu şiir, son günlerde bir siyasetçi tarafından okunan Arif Nihat Asya’ya ait bir şiirdir:
Bakın ne diyor Arif Nihat; tıpkı bugünleri anlatırcasına…
“Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet
Altın devrini yaşıyor…
Diller, sayfalar, satırlar
(Ebu Leheb öldü) diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed;
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!”
Bugün buraya manevi değerlerimizin aşağılanmasını protesto amacıyla gelmiştik. Bu çirkin, hayasız ve ahlaksız mizansende Mina eksik kalmıştır. Biz de şeytan taşlama nasıl yapılır sembolik olarak göstermek istiyoruz.
.jpg)