Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Celal Adan, “Türkiye 7 Haziran Genel seçimlerine az bir süre kala Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ‘çift başlı’yönetimi, egoları, paslaşmaları, ihtirasları, planları ve manüplasyonları arasında sıkışmış, nefessiz kalmıştır” dedi.
Seçim öncesinde Türkiye’nin bütün değerleri, birikimleri ve bizi millet yapan her şeyimiz adeta pazara saçıldığını ifade eden Adan yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Türkiye’nin her yerinde devlet imkanları kullanılarak yapılan sözde toplu açılışlarda demokrasi ve ahlak katledilmektedir.
Seçim öncesinde anlaşılan odur ki; hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de Sayın Başbakan birbirlerini kurtarmanın telaşına düşmüşlerdir. Tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamı boğazına kadar siyasete batmıştır. AKP artık Türkiye’nin sırtında bir yüktür. Milli barışımız, ekonomimiz, istikbalimiz üzerinde en büyük tehdit AKP zihniyetidir.
Türkiye bir mahkma mahkm ettiler. Türkiye kandildeki eşkıyanın, adada ağırlanan bebek katilinin ağzına bakar hale getirdiler. Sıkılmadan bunu millete imk‰n, fırsat yahut barış diye takdim edenler; millet, vicdan ve tarih huzurunda mahkum olacaklardır.
Maliye Bakanı hiç yüzü kızarmadan makam araçlarına harcanan 3,3 milyar TL’yi ‘çerez parası’olarak tanımlıyor. Oysa Sağlık Bakanlığı’nın 2015 bütçesi 2,7 Milyar TL, Bilim Sanayi Bakanlığı’nın 666 milyon TL, Çevre Bakanlığı’nın 1,3 milyar TL, Enerji Bakanlığı’nın 1,5 milyar TL, Kalkınma Bakanlığı’nın 1,8 milyar TL olarak belirlenmiştir. Bu zihniyete göre makam arabalarına, saltanata ayrılan çerez parası sağlığımızdan, bilimden, sanayiden, enerjimizden, kalkınmamızdan ve ormanlarımızdan çok daha önemlidir. İşte bu zihniyet Türkiye’nin içini kemirmektedir. Bunlar vicdan fukaralarıdır. Bunlar milletin kesesinden kendi adamlarına, bürokratlarına jest yapan sömürücülerdir.
7 Haziran seçimlerinde milletimiz bu haram düzenine muhakkak son verecektir. Türkiye’yi Sayın Erdoğan’ın kişisel hırsları ve hedefleri için dizayn edilmeye çalışılmasına milletimiz kesin biçimde izin vermeyecektir.”