Ali BADEMCİ
Bu memlekette millete saygısızlık geçmişten beri edep ölçülerini aşan şekilde maalesef hep şu okumuş dediğimiz güya aydın takımından gelmiştir. Bir çoban veya dağ adamı gösteremezsiniz ki ülkesine ve milletine ihanet etmiş olsun. Çünkü onun adı Mehmedçik’dir. Gönderildiği vatan görevinde canını verir, Türk Bayrağı’na sarılı cenaze başında zavallı ana ve babalar içleri yanarak “Vatan Sağolsun” der. Aydın ne yapar; akşam viskisini yudumlar ve Küba’dan örnekler getirir kendi kendini teselli eder. Saygı, terbiye, edep, hayâ var mıdır? Katiyyen bunları sorgulamamıştır ve Marksizm edebiyatından başka anlatacak hikâyesi ve havsalası yoktur!
Efendim MHP Meclis Başkanlığı seçiminde geçersiz oy kullanmış; sana ne be kardeşim, orası babanının çifliği mi? %60 blok oy varmış; nerede bu blok? Yani %60’ın AKP’ye karşı tavırlı olması bu anlama mı geliyor? Blok aynı düşünceler etrafında birleşenlere ancak atfedilebilir; CHP-MHP-HDP AKP’ye tavırlı diye bütün düşünceleri aynı mı? Düne kadar BDP AKP’nin kucak çocuğu idi; şimdi Marksistler gelince küheylan mı kesildi? Bunlar Çözüm-Mözüm adı altında AKP himayesinde palazlanmadı mı? Ne çabuk unutuyoruz! Elbette MHP’nin BDP’ye karşı tavırları sert bulunabilir, kuru inatçılık diye vehmedilebilir, lâkin 8 Haziran’dan beri, geçen şu kadar zamanda, ayrılıkçı ve bölücü terörle ilgisi olmadığını beyan eden bir cümleleri var mı? Aksine Kandil ile yatıp Lamba ile kalkıyorlar! Bunlara demokratik hareket gözü ile bakmak mümkün mü? AKP son anda bunu farketmişse küfürle karşılayıp hep birden İmralı karşısında eğilmemiz mi gerekiyor?
HDP’nin bir hanım vekili Devlet Bey için “Pesküvitlerini çaya batır ye” diyor; önce bunları anasına yedirsin, sonra kendisi de güzel bir burjuva kahvaltısı yapsın! MHP’liler bisküvit bilmez, bu ülkenin kuru ekmek yiyen ve çok zamanda o da eline geçmeyen mazlum insanlardır! Demirtaş herşeye rağmen MHP ile masaya otururmuş; kiminle dağ kadrosu ile mi? AKP’ye tasdik ettirdiklerinizi MHP’ye mi onaylatmak istiyorsunuz? Hiç konuşmaması gerekken Demirtaş’dır; çünkü o bir emir kuludur, bunu bilmeyen var mı? Öyle makul söylemlerle, Zaza ağzı Türkmen gözü ile kimi kandıracaksın zavallı adam! Neticenin nereye gittiği belli; sizi ABD de kurtaramaz; asıl iç savaş çığırtkanlığını ülke ve bölge çapında uluslararası güçler emrindeki sizin Gerilla dediğiniz güdümlü akılsızlar yapıyor! Türk Milleti’nin onlarla da IŞİD ile de hesaplaşacak gücü vardır; sizi tükürükle boğarlar! Yukarıdan ABD uçakları desteklemeden ilerlesin bakalım PYD! Nereye gidecek? Barzani Peşmergeleri’nin Urfa’da çorbacıda donuna kaçırdıkları gibi olmaz mı? Yani ipsiz sapsız, kundakdaki bebek kardeşini katleden, gençleri zorla dağa çıkaran insanlar mı gerilla olacak? Demokratik ortamın bir yılda yaptığını bunlar 30 yılda yapamadı; yazık ki bunu görmüyorsunuz?
Şu Sözcü’ye bakın bugün, Emin Çölaşan altın yumurtluyor: ”Helâl sana bu yollar Devlet Bahçeli!” Mehmet Türker adlı bir başka yazar- çizer efendi “MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis Başkanlığı’nı daha son iki seçim yapılmadan AKP’ye altın tepsi içinde sundu.” Tabii onlardan sonra Soner Yalçın gibi şaibeliler altın dizeleler sıralıyor! Allah aşkına şu Sözcü’deki Sürgünler Cuntası hiç akıllanmazlar mı? Hani vatanseverdi bunlar, demokrasiye inanmış insanlardı! Öyle tek başına havarilik neyi halledir; MHP’yi biçimsiz, ahlâksız, ölçüsüz şekilde eleştirerek 10 milyon insanı temsil eden bu görüş üzerinde hâkimiyet mi sağlamak istiyorlar? Düşe düşe Sözcü’ye kadar düşmüşler! Buradan sonra gidecek yer “Fırat-PKK-Pravda”!
Belki çok değerli ağabeylerimizden ayıp oluyor; aşırı gittiğimiz de düşünülebilir. Lâkin önce aydınlarımızın ve ağabeylerimizin şu BDP sevdasının açıklanması gerekiyor; siyasette gerçekten başarılı olan bu hareket geçmişe göre ne kadar değişmiştir? Maalesef böyle bir emare yoktur. Yol haritasını İmralı ve Kandil tanzim ediyor! CHP bu husussu şiddetle eleştiriyordu; şimdi ne değişti? Bu parti sonu olmayan bir yola giriyor, nasıl ve ne için? Maazallah BDP’liler yarın hiç sevmedikleri Mustafa Kemal’in koltuğunu işgal ederlerse hiç şaşmayalım! CHP marksizme dönmüştür; MHP ve MHP’liler böyle bir CHP istemiyor. Aydınlar daha evvel ortanın şurası burası derken CHP’yi nereye kadar götürdüklerini ve bu serüvenden ne gibi faydalar sağlandığını bu partinin tarihi açık seçik gösteriyor.
MHP ve Devlet Bahçeli doğru olanı yapıyor; AKP’nin payandası olmayacağı gibi CHP’nin ve mukallid, mülevves aydınların asla! MHP’nin nabzını tutmuşlar da, “Eriyormuş” efendim; aksine itibar kaybeden saldırgan, tahammülsüz, düşüncesiz ve ülkesini hiç tanımayan aydınlar ve BDP’nin arkasına takılan CHP’dir. MHP sözcülerinin bunların seviyesine düşmesine hiç gerek yoktur; maalesef insanlar değişmiyor; düne ise bugün de odur! MHP de asla değişmeyecek ve sürekli olarak başı dik kalacaktır.
Muhabbetle efendim.