BURAK KILIÇASLAN
Dün akşam Kafes Filmi’nin yapımcısı Sayın Yasemin Nak’ın daveti üzerine, filmin galasına iştirak ettik.
Kendisine, yapım ekibine ve tüm oyunculara sonsuz teşekkür ederim.
Muazzam bir iş çıkarmışlar ortaya.
Kelimeler kifayetsiz kalır derler ya, tam da öyle işte.
MHP adına Oktay Vural, Atilla Kaya, Erdem Karakoç galadaki yerini alır iken, MHP Iğdır Eski Milletvekili Sinan Oğan, MHP Eski Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici kurmayları ile birlikte salona giriş yaptı.
Ayrıca Yeniçağ Gazetesi, Ortadoğu Gazetesi’ni temsilen katılanların yanı sıra, sanat, siyaset ve basın camiasından birçok davetli katıldı.
Katılım o kadar yoğundu ki davetliler oturacak yer bulmakta zorluk çektiler.
Fikirler ne kadar ayrı olursa olsun, iki zıt kutbunda amacı; sevgi ve saygı toplumunu inşa etmek, öteki düşüncesini silerek, herkesin inancını en iyi şekilde yaşayabildiği, güven, huzur ve refah içerisinde yaşanılabilen bağımsız bir Türkiye toplumu tesis etmektir.
Ne diyor Mehmet Sipahi filmde:
“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”
Filme gelecek olur isek:
Vicdanı taş kesilmiş olan insanı dahi, ağlatabilecek nitelikte duygu yüklü.
Aşk, hüzün, vatan kaygısı, insan saygısı; her şey bir bir ele alınıyor.
Kesinlikle ideolojik bir düşmanlık içermiyor.
Aksine Muhsin Yazıcıoğlu ve filmin hikâyesini yazan Lütfü Şehsuvaroğlu’nun hayatından kesitler taşıyan filmde, “eller silah değil, kalem tutmalı” ana teması işleniyor.
Muhsin Yazıcıoğlu ve Lütfü Şehsuvaroğlu’nun soğuk savaş döneminde dahi, vakarlı ve itidalli duruşu; silahların değil, fikirlerin vuruşmasına vurgu yapıyor.
Ayrıca, o dönemde Ülkücü Hareket’in içerisine sızmış olan ajanlar için ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Şiddet isteyen bir grup, kandan beslenen bir grup ve ihtilal olduğu vakit ortadan kaybolan karanlık adamlar.
İhtilali oluşturan gizli eller, gençliği apolitize etmek için ortaya atmış oldukları eylem plânında, seks ve spor gazetesi çıkarılmasını öngörerek, bunun için 68 kuşağının etkili isimlerinin kullanılmasını emrediyorlar.Neticede bu gayr-i meşru olan nikâhsız ilişkiden, Hıncal Uluç gibi bir maşa çıkıyor ortaya.
2 Ekim’de vizyona girecek olan bu filmi, izleyiniz, izlettiriniz.
Sahip çıkınız, sahip çıkılmasına vesile olunuz.
Tamamen halis bir niyet ile ortaya koyulmuş olan bu esere eleştiri getirebilmemiz için, kalbimizi derin dondurucuda bekletmiş olmamız gerekmektedir.
Yazının Dibi; Kafes, Ülkücü Hareket’in sinema sektöründe sosyalleşmesi açısından, kafesten çıkışlarına vesile olur inşaAllah.
Selâm sevgi ve muhabbet ile…