‘MAKUL ŞÜPHE’ NEDEN CANLI BOMBALARA UYGULANMADI?

MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Uşak’ta hayırsever işadamları ve esnaflara yönelik düzenlenen ‘makul şüphe’ operasyonuna sert tepki gösterdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Ankara’da 100’e yakın vatandaşın hayatını kaybettiği terör saldırısından sonra söylediği, “Elimizde canlı bombacıların listesi var ama eylem yapmadan tutuklayamayız.” sözünü hatırlatarak, “Canlı bomba teröristlere uygulanan hukuk devleti, işadamlarına neden uygulanmıyor sorusu, AKP’nin çarpık adalet anlayışının en güzel örneği.

Bu, AKP’nin çifte standart uyguladığını gösteriyor. Bu sadece bir husumetten, sadece karşıt görüşlü insanları bir tarafa sıkıştırmaktan, hem maddi hem manevi yönden onlara sıkıntı ve eza vermekten öteye geçen bir şey değil.” dedi.

MHP Milletvekili Tanrıkulu, Uşak’ta düzenlenen operasyonda, fakir öğrencilere burs verdikleri iddiasıyla ‘makul şüphe’ gerekçe gösterilerek, Türkiye’nin tanınmış işadamları ve esnaflarından 24’ünün gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi.
Terör olaylarının Türkiye’de çok ciddi can yakmaya başladığını ifade eden Tanrıkulu, “Ve devamı da geliyor, öyle görünüyor.
Başbakan’ın söylediği şey, bence terörle mücadele anlamında bir zafiyeti gösterir.
Makul şüphe yasasını kendileri çıkarmışlardı.
Birçok insanı da biliyorsunuz evinin önünden, gazeteci, yazar veya işletme sahibi işadamlarını bu şüphe doğrultusunda gözaltına aldılar.
Canlı bombayla ilgili olarak elinizde bir bilgi varsa, bir istihbarat varsa önleyici birtakım tedbirleri almanız lazımdı.
Bu iş bittikten sonra veya eylem gerçekleştirdikten sonra zaten iş işten geçmiş oluyor.
Patlatıyor kendini zaten, olayın anlamı kalmıyor.
Terörle zaten müzakere devrinin uzun süredir devam ettiğini, mücadelenin bırakıldığını hep belirtmiştik. Bu, o doğrultuda bir şey.” dedi.

‘BURADA DA MİLAT 17-25 OLDU’

Türkiye’de adalet sisteminin sancı içinde olduğunu, hukuksuzlukların arka arkaya devam ettiği olaylarla karşılaşıldığını dile getiren Tanrıkulu, “Uşak’ta veya diğer yerlerde yapılan zaten, Türkiye’de şimdi adalet sancı içerisinde.

Hukuksuzlukların arka arkaya devam ettiği olaylarla karşılaşıyoruz bir süredir. Burada da milat 17-25 oldu. 17-25 Aralık’tan sonra Türkiye’de adalet sistemiyle ilgili farklı birtakım yanılmalara yol açacak, kamuoyunu endişeye sürükleyecek uygulamalarla karşılaşıyoruz.

Bunun bir an önce düzelmesi gerekiyor ama bunun da tabii 1 Kasım sürecinden sonra yapılacağına dair umut ve beklentiler var.
Neticede bu seçim sistemi, inşallah 1 Kasım’dan sonra bu hukuksuzlukları önleyecek olan sonuçları doğursun diyorum.” dedi.

‘İŞADAMLARININ HEDEF ALINMASI KONUSUNDA SÖZ BİTTİ’

Uşak’taki operasyonu değerlendiren Ahmet Kenan Tanrıkulu, “İşadamlarının hedef alınması konusunda zaten söylenebilecek söz sınırını da geçtik, çünkü bir gerekçe yok ortada. Yasal sınırlar dışarısında faaliyet gösteren bir işletmeyse bunlar, daha önceden yapılması gereken işlemler vardı ama gördüğümüz kadarıyla bu öyle değil.

Sadece bir husumetten, sadece karşıt görüşlü insanları bir tarafa sıkıştırmaktan, hem maddi hem manevi yönden onlara sıkıntı ve eza vermekten öteye geçen bir şey değil.
Ekonomi zaten bıçak sırtında bir dengede gidiyor. İstikrar dediğimiz olay, zaten çoktan kayboldu.
Bu tip faaliyetler, hem yabancılar açısından endişe yaratıyor hem de Türkiye’de yatırım hevesinin ve iştahının kaçacağını gösteriyor.” dedi.