Ergun KAFTANCI
BÜLENT Arınç‘ın “Dolmabahçe mutabakatından Sayın Cumhurbaşkanı’nın haberi vardı. Nitekim görüşmelere ilişkin bilgiler -Oturma düzeni dahil- hükümet kanadını temsil eden Sayın Yalçın Akdoğan tarafından Cumhurbaşkanı’na iletildi” şeklindeki sözleri, örtülmek istenen bir önemli konunun üzerindeki perdeyi çekip aldı.
Bu iddiaya verilen cevap çok kısa:
-Bülent Arınç dürüst davranmıyor…
Bu açıklamanın olaya ışık tutması mümkün değil. Arınç‘a ait iddianın asılsız olduğu, bir takım somut ifadelerle ispatlanmalıydı.
Bu yapılmadı…
Dolayısıyla Arınç’ın sözleri gerçeği yansıtıyor şeklinde değer kazandı.
…………………………
Erdoğan’ın savunması dikkat çekici, diyor ki:
–Toplantıda Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey (Ünal) var… Ben her üçüne de, Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Sizler hükümetsiniz, onlar hükümetin muhatabı olamaz demiştim. Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey (Atalay), gerek Sadullah Bey (Ergin) zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme Parlamento’da olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe’de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hâdiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabii çok ciddi bir yanlış olmuştur.
Bu ifade de Bülent Arınç‘ın “Cumhurbaşkanı’nın haberi vardı” mealindeki sözlerini teyit ediyor…
Bence konu kapanmıştır!
…………………………
Arınç’ın öteki iddialarına cevap verilir mi verilmez mi AKP’lilerin bileceği iş. Bülent Bey’in “Her lâfımın arkasındayım” demesi
Konu kapanmıştır dedim ama yine de değişik gelişmelerin yaşanma olasılığı olduğunu düşünüyorum. Bülent Arınç‘ın üstüne gitmek yeni tehlikeli gelişmeye yol açar. O zaman 14 yıllık AKP iktidarının kirli çamaşırları da pazara dökülebilir.
Böylece siyasal tarih belki de ilk kez kendi iktidar dönemini devr-i sabık haline getiren bir siyasal gücü saptamış olur…
* * *
BAŞDANIŞMANLIK kurumu yaygın hale geldi…
En çok başdanışmanı olan da Cumhurbaşkanımız; bitki uzmanı ziraatçi bile başdanışman yapıldı..
CHP lideri de yeni başdanışmanlarını açıkladı. Aralarında eski siyasetçiler de var…
Birçok başdanışman, elbet de hizmet erbabındandır. Ama neden hepsine“Başdanışman” sıfatı veriliyor? Bu sıfatı taşıyan insanın altında, onlarca danışman olması gerekmez mi?
Yok!
Ama hepsi başdanışman…
…………………………
Cumhurbaşkanımızın başdanışmanları maaşlı, peki Kılıçdaroğlu‘nun başdanışmanları?
Onlar Allah rızası için mi görev yapıyor?
Bahçeli‘nin kaç başdanışmanı var?
Milliyetçi ülkücü kültürden gelmeyen ve trene son anda binen bir başdanışmanı var mı, merak ediliyor…
Zira rivayet muhtelif…
* * *
NASIL bir anayasa yapılacağını tek cümleyle açıkladılar:
-Efradını cami, ağyarını mani bir anayasa…
Şu demek:
–İnsanları kapsayan, düşmanları engelleyen bir anayasa…
Şimdiki anayasamız öyle değil mi?
Değilse değiştirilmesi için 14 yıldan bu yana neden beklediler, akılları neredeydi!?
Yanıtlanamayacak sorulardan biridir bu!
* * *
ELEKTRİK faturaları da zamla kabardı…
Zamlar yurttaşları iki büklüm hale getiriyor…
Maaş ve ücretlerde yapılan artışlar buharlaşıp gitti. Elektrik, doğalgaz ve su pahalandı. Ekmek bile büyük kentlerde bir liranın üzerine çıktı. Bir Allah’ın kulu“Şu da ucuz” diyerek herhangi bir ürünü işaret edebilir mi?
Beslenemeyen bir toplum, hastalıklı toplum haline gelmez mi?
İlgililer, halkın Domuz Gribi dahil hastalıklardan uzak durması için iyi beslenmesi gerektiğini söyleyip yurttaşa talimat yağdırıyor…
Beyhude…
Bu parasızlıkta ve pahalılıkta halk nasıl beslensin?
Birbirini yiyerek mi!?
…………………………
Elektrik dedim ya, bir okurum fuzuli olarak ödediğimiz paraların kalemlerini sıralayıp göndermiş.
İşte onların birkaçı:
-Sayaç bakımı bedeli, sayaç okuma bedeli, TRT payı, güç aşımı bedeli, belediye tüketim vergisi, THT payı, enerji fonu payı, falan…
Doğalgaz, benzin ve motorinde de durum aynı; ona buna vergi adı altında hepimizi bunaltan ödeme yapıyoruz…
Alayı dolaylı vergi…
Yurttaş vergi vermezse devlet yürümez, çöker diyorlar…
Onu biliyoruz; dillerinin altında bilmediğimiz bir şey varsa onu söylesinler önce…
…………………………
Tamam verelim de, paracıklarımız har vurulup harman savrulmasın. Devlet ve hükümet de israftan, şaşaadan, gösterişten, lüks yaşamaktan, saraydan, ziyafetten vazgeçsin.
Toplumun iki yakası başka türlü bir araya gelmeyecek!