Ali BADEMCİ
İnşaallah Özbekistan’a dA temiz bir demokrasi gelecek ve bizdeki gibi tertemiz duyguların kötüye kullanılmayacağı bir ortam ortaya çıkacaktır. Bu düzen insanları “Din-Allah”la aldatmayan bir demokrasi olacaktır; çünkü Özbek insanı bu kadar sıkıntıyı kaldıramaz ve bir bakarsınız ki Allah esirgesin “Köktendincilik”e kurban olur! Acaba tıpkı Batı ve ABD gibi böyle manzaralar mı bekleniyor! Özbekistan Başbakanı Şevket Mirzayef ve yardımcısı Rüstem Aziyef’ den çok şey bekliyoruz, Allah işlerini rast getirsin ve Özbekler’in başı sağ olsun; Kerimov’u iyi ve kötü yönleri tarihe gömüyoruz! Bize konuşmak düşmüyor!
AKİT MEDYA VE ÖZBEKLER
Ne kadar tartışılırsa tartışılsın Özbekistan’da 27 yıllık İslâm Kerimov dönemi kapandı. Ne yazık ki Türk medyasında doğru dürüst bir değerlendirme görülmedi. Akit Medya Gurubu artık aramızda bulunmayan ve çoktan öte dünyaya göçen Kerimov’u dinî düşüncelerle yerden yere vurdu! Halbûki kadîm inançlarımız ölünün arkasından bu derece kötü değerlendirmeler yapılmasını hoş karşılamıyor! Demek ki ideoloji din düşüncesinden ve şefkat geleneklerinden önce geliyormuş, nedense her şeyi bu gözle inceliyoruz! Şahsen bu insanların Türklük ve Türk Dünyası hakkında sağlam bilgileri bulunduğunu düşünmüyoruz. Nedense Buhârâ-Semerkand-Horasan mistizmini hep konu ederler de bu insanların gerçek inançları hakkında bilgileri yoktur. O zaman bu coğrafyayı tanımıyorsan, yörenin gülümseyen çiçeklerine, yani müslümanların ortak değerlerine de sarılmayacaksın!
Türkler’in yurdu anlamına Türkistan’nin ana gövdesi Özbekistan’dır. En azından bu sebeble her Türk’ün ilgili olması gerekiyor! Tarihimiz ve medeniyetimiz burada başlamış, dünyaya buradan dağılmış, ek ve kökleri ile hâlen burada yaşamaktadır. Her ülkede, arkasından olumlu veya olumsuz değerlendirilebilecek liderler gelebilir; bunların tarih önünde değerlendirilmesi öncelikle o ülkede yaşayan insanların hakkıdır! Biz de olduğu gibi, kilometrelerce öteden o ülke liderinin İslâm düşmanlığı yaptığı hattâ din düşüncesinin kökünü kazıdığını ifâde etmeye hakkımız var mıdır? Böyle düşünceler ideolojik sapkınlıklardan ileri gelmektedir ve o ülke insanlarına en azından saygısızlıktır!
Özbek kardeşlerimiz, hiçbir dinî düşünceye hayat hakkı tanımıyan bir düşüncenin yetmiş yıllık istibdadından henüz yeni kurtulmuşlardır. Komünizm ve Rus ırkçılığına karşı Basmacılar ve II. Dünya Savaşı’ndaki Özbek direnişleri bile onların bizlerden çok veya şimdi lâfını edenlerden daha iyi Müslüman olduklarını göstermiyor mu? 1927’den 1937’ye kadar başta Özbekistan Cumhurbaşkanı Feyzullah Hoca olmak üzere onbinlerce insan Stalin tarafından kurbanlık koyun gibi boğazlanmıştır! Bolşevik dönemi boyunca ülkede İslâmiyet ortadan kaldırılmış, camiler kapatılmış minareler susturulmuştur. Böyle ağır zülme uğrayan Özbekler’în ayakta durduğuna ve 35 milyon olarak kendini muhafaza ettiklerine şükretmek gerekmiyor mu? Öyle bir geçmişten gelen insanların saha ihtiyatlı olması ve ülkesinde doğru veya yanlış tedbirler alması neden bizleri tedirgin ediyor?
Akit Medya’nın dilinin altındaki baklayı anlamak zor değildir; İslâm Kerimov ülkesinde Fethullah Gülen ve benzer okulların faaliyetlerini yasaklamış Türkiye uzantılı bu görüşleri ülkesinden def’ etmiştir. Özbekler Anadolu Türkleri’nden daha heyecanlı ve İslâm’a özellikle duygusal yönleri ile sarılmış insanlardır. 15 Temmuz’da bizim başımıza gelenler onların başına gelmiş olsaydı altından kalkmaları mümkün değildi! İşte Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan ve Türkmenistan’da görülen artçı sarsıntılar! Bu manzara çok mu şıktır?
İslam Kerimov iktidarının dünyanın hiçbir ülkesine beş kuruş borcu yoktur, bu fenâ bir şey midir? Evet ülkede sefâlet vardır, kaynakları tam olarak değerlendirilememiş ve demokrasi getirilememiştir! Yani Türkiye’ye demokrasiyi tarikat artıkları veya mütareke basını mı getirdi? Özbekler’in bir Mustafa Kemal çıkaramadıkları gerçek; lâkin bizdeki gürûh bu gerçeği hiç kabul etmiş midir? Herşeyden evvel Özbekistan’ın komünist kalması mümkün değildir; Kerimov o rejimin ürünü olduğu halde, kaç sefer tutuklanmak sûretiyle yine o rejimin mağduru olmuştur! Bizim din düşüncelerimizle oyuncak gibi oynayan Batı ve ABD’nin onların ülkelerinde de ahtapot gibi kolları vardır! Yıllardan beri Fergana Vadisi’nde umut ettikleri bir kalkışmayı başaramamışlardır!
Ülkemizde bedava istismar düşünceleri ile toplumu kandırıyoruz; Özbekler’in matem gününe devletimiz adına Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in katılması bile sesiz sedasız gerçekleşti. G 20 zirvesinde Çin’de bulunan Cumhurbaşkanımız’ın sürpriz bir ziyaret yapacağı söylendi ise de aslı çıkmadı! Böyle bir şey gerçekleşseydi ne olur, dünyanın sonu mu gelirdi? Netice olarak devletlerimiz ayrı da olsa menşei bir milletiz ve her iki ülkenin insanları da bunun şuurundadır! Bizim İslâmcı geçinen kara kafaların nezdinde sanırım Türkistan Müslümanlarının, dokuz insanın ölümüne sebeb olan Gazze şovunun görüntüleri kadar değeri yoktur! Ne yazık ki biraz sıkıştırsak “Kavmiyetçilik” diyorlar; halbuki bizim kadim kültürümüzde bu deyimin ne anlamı vardır ne de karşılığı! Kabilelerden müteşekkil kavmin Arapça ana anlamı “Kabile”nin sözlük mânâsı olan “Kafatası”dır! Yazık ki yüzyıldan beri kendileri gibi düşünmeyenleri bu sahte “Gazze dostları” öyle değerlendiriyor!
İnşaallah Özbekistan’a da temiz bir demokrasi gelecek ve bizdeki gibi tertemiz duyguların kötüye kullanılmayacağı bir ortam ortaya çıkacaktır. Bu düzen insanları “Din-Allah”la aldatmayan bir demokrasi olacaktır; çünkü Özbek insanı bu kadar sıkıntıyı kaldıramaz ve bir bakarsınız ki Allah esirgesin “Köktendincilik”e kurban olur! Acaba tıpkı Batı ve ABD gibi böyle manzalaralar mı bekleniyor! Özbekistan Başbakanı Şevket Mirzayef ve yardımcısı Rüstem Aziyef’ den çok şey bekliyoruz, Allah işlerini rast getirsin ve Özbekler’in başı sağ olsun; Kerimov’u iyi ve kötü yönleri tarihe gömüyoruz! Bize konuşmak düşmüyor!
Sağlıcakla kalın.