Ergun KAFTANCI
ESKİ SSK’lı şimdi SGK’lı olan emeklilere promosyon ödemesi sorun oldu… Konu sürüncemede…
Umutlar yitirilmiş durumda.. Aylardan beri boşu boşuna konunun çözümünü bekleyen emekliler ise kandırılmış olmanın ağırlığı altında…
***
Hak sahiplerine dağıtmak üzere SGK’dan aldıkları parayı bir ay çalıştıran ve üzerinden kâr sağlayan bankalar, parasından nemalanan emekliye zırnık vermek niyetinde değil. Oyalamacadan anlaşılan bu…
Bankalar Hükûmeti, Hükûmet de emekliyi oyalayıp duruyor…
***
Süleyman Soylu İçişleri Bakanlığı’na kaydırılınca bakanlık bekleyen eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da hooop diye Çalışma Bakanlığı’nın koltuğuna oturtuldu…
İlk yaptığı iş, emekliyi oyalayacak lâflar söylemek oldu… Sanki bilmiyoruz; bayramda müjde verilmezmiş, bizatihi bayram bir müjdeymiş… Ayrıca, promosyon ödemesinde sona yaklaşılmış, çözümün eli kulağındaymış, yıl sonuna kadar netice alınırmış…
İnsanları nasıl oyalıyorlar görün…
***
Bu durumda insanın aklına birkaç soru geliyor…
Birincisi şu; İktidar, bankaların emekliyi istismar etmesine engel olamayacak ve sözünü geçiremeyecek kadar güçsüz mü…
İkincisi, bu ülkede bankaların insanların üzerinden istismar suretiyle kazanç elde etmelerine neden göz yumulur ve ses çıkarılmaz…
Üçüncüsünü de siz sorun…
***
Bankalar elbet de kazanacak ama insanları istismar ederek değil…
Hakkıyla…
Madem ki emeklinin parasını işletiyorlar, o zaman işlettikleri paranın hakkı olan promosyonu da verecekler arkadaş.
***
Garibim emekli, bunu bekliyor.
Onu oyalamaktan ve hakkını yok saymaktan vazgeçmek lâzım…
Uyutma esaslı oyalamayla emekliye ayıp ediyorlar, haksızlık yapıyorlar, günaha giriyorlar…
***
Son olarak, beylere söyleyecek üç sözcükten ibaret bir lâfım var; İstismara
dayalı bankacılık diye bir dünya yok efendiler!
Silaha yasak gelmeyecek mi
İKTİDAR, insanların bellerinde silah taşımasını, ya da evlerinde ateşli silah bulundurmasını engellemeyecek mi?
Her gün ülkenin orasında burasında ateşli silah kullanılarak işlenen suç sayısının hayli kabarık olduğunu herhalde göremiyorlar…
Ya da görüyorlar ama önemsemiyorlar…
Kovboylar ve magandalar ortalığı kana buluyormuş kime gam…
***
Hangi olaydan bahsedeyim…
70 yaşındaki adam silaha sarılırken 15 yaşındaki yeni tüylenen çocuk da gördüğünü yapıyor, silahını çekip sağa sola mermi yağdırıyor…
Eski eşini tabancayla vuran kadın…
Çocuklarının gözü önünde boşadığı kadına 11 el ateş eden gözü dönmüş eski koca…..
Sevdiği kızı kaçırmaya kalkan, başaramayınca da hem kızı, hem anasını kurşuna dizen, son mermiyi de kendi kafasına sıkan genç…
Soyguncular…
Hırsızlar…
***
Ya düğün dernek gibi sosyal içerikli toplantılarda aşka gelerek rastgele ateş açan, balkonda oturan masum insanların, ya da yatağına uzanmış kız çocuğunun canını alan magandaları ne yapacağız…
Deli deli akanı bura bura tıkarlar demiş atalarımız…
Biz de onu mu yapacağız, yani zıvanadan çıkanı bura bura içeri mi tıkayacağız…
Cezaevi olarak o kadar yerimiz yok!
***
27 Mayıs darbesinden sonra Milli Birlik Komitesisilahları topladı.
O zaman bugünkü gibi ruhsat sebil gibi dağıtılmıyor, kolay verilmiyordu.
Her yer aranacak uyarısı üzerine herkes ruhsatlı ruhsatız silahını kurulan merkezlere teslim etti…
Rahmetli babamın 6.35 çapındaki tabancasını götürüp Kadıköy Kaymakamlığındaki merkeze makbuz karşılığında teslim etmiştim…
***
Bugün ateşli silahla işlenen suç sayısı o günkü suç sayısıyla kabil-i kıyas değil…
Silah konusunun bir an önce zapt-u rapt altına alınması gerekiyor. Nasıl yaparlar, ne ederler bilemiyorum, bu konu mutlaka çözülmeli ve topluma acı veren kanlı olaylar önlenmeli…
Olmasa da olur
—————————-
KARTAL‘dan bahsederek sağlam bir Beşiktaşlı olanBurhan Ayeri‘nin kulaklarını çınlatacağım…
Benfica ile kendi sahasında berabere kalmak bana göre büyük başarı…
Yalnız bizim takımda kurgu hatası yapıldığını da söylemeden geçemeyeceğim.
Özellikle Şenol Hoca‘nın üzülmesini istemiyorum; o nedenle birkaç usturuplu laf etmekle yetineceğim…
Aboubakar olmasa da olur…
Gökhan İnler de öyle, olmasa da olur…
Tosic, hatta Quaresma hiç olmasa da olur!
KOCAMAN SÖZLER
EVRENDE en çok bulunan iki şey vardır, biriHidrojen, diğeri Aptallık. (Harlan Ellison)