Kenan Eroğlu
Monşer-Usta(1): Şimdi faka bastınız mı? Senin adaletinin yapamadığını ABD adaleti yapıyor. Gördün mü Rıza Sarraf’ın ensesine yapıştılar. Bakalım ucu nereye varacak.
Odgurmuş(2): Sarraf neden tutuklandı bana söyler misiniz?
Monşer-Usta: ABD’nin İran ambargosunu delmek sebebiyle tutuklandı. Tabi bir de işin Türkiye ayağı var. Bu ambargo delme işine Halk-Bank da alet oldu. Senin ne işin vardı da bankadan yardımcı oldun. Tabii sonucu da böyle olur.
Odgurmuş: ABD ambargosunu delen tek ülke Türkiye midir? İran ambargosunu en önce ABD şirketleri kendileri delmişlerdir. Kaldı ki İran bizimle uzun bir sınırı olan komşumuzdur. Onun zaruri ihtiyaçlarını karşılamak da komşu olarak bizim vazifemizdir. Sonra ABD bir ülkeye ambargo koydu diye bizim buna uymamız kanunen mecbur mudur?.
Monşer-Usta: İşte şimdi yandınız. ABD mahkemesi her şeyi açığa çıkartacak, Bakalım o zaman ne konuşacaksınız. Nereye kaçacaksınız. Tüm foyanız ortaya çıkacak.
Odgurmuş: ABD mahkemesi neyi açığa çıkartacakmış. Bakıyorum da sizi bir çocuk gibi heyecanlı görüyorum. ABD’den ülkemize yönelik olumsuz bir şey çıkarsa sanki zil takıp oynayacakmışsınız gibi bir haliniz var.. Asıl ben siz anlamıyorum, hani siz milliyetçi vatansever ve de ulusalcı birisiydiniz. Amerikan emperyalizmine karşıydınız, 1968’lerde Amerikalıları denize dökenlerin arasında sizler de vardınız. Şimdi ne oldu de Türkiye aleyhine olabilecek bir karardan bir ABD mahkemesinden çıkacak ve Türkiye aleyhine olabilecek bir kararı hem bekliyor hem seviniyor, hem de destekliyorsunuz.
Bekliyorsunuz ki; ABD Türkiye’ye bir tokat vursun ve Türkiye sendelesin yere düşsün. Siz de parsayı toplayın. Monşer-Usta, Monşer-Usta kendinize geliniz. ABD mahkemesi Katar’da olduğu gibi, Suudi Arabistan’da olduğu gibi, Birleşik Arap Emirliklerinde olduğu gibi Türkiye’ye Milyar dolarlık bir fatura çıkartırsa ve siz de bu kararın yanında yer alırsanız bu yakışık alan bir hareket olur mu?.
Monşer-Usta: Sen ne diyorsun be! Ben yıllarca ABD emperyalizmine karşı mücadele vermiş, bu uğurda ömrünü tüketmiş bir devrimciyim ve hem de Milliyetçiyim. Yani bizim devlet bir yanlış yaptı diye onun arkasında duracak halim yok. Bu benim devrimci ahlakıma uymaz. Yıkılmasını ve darmadağın olmasını istediğim bir devletin ve hükümetin ne diye arkasında duracakmışım. Bunlar gitsin de kimin eliyle giderse gitsin. Yerine gelenle elbet anlaşırız.
Odgurmuş: Mevcut bir iktidarı devirmek için elbette demokratik yollar mevcuttur. Bütün demokratik yolları denediniz mi: Siz hiçbir çaba sarf etmeden, bu iktidar yıkılsın sevdasına ABD ile işbirliği mi yapacaksınız. Demokratik yollardan baş edemediğin bir iktidarı ABD’nin yıpratmasıyla mı yıkacaksınız. Bu gibi bir davranışı siz kendinize yakıştırıyor olabilirsiniz ama ben size yakıştıramadım.
Ayrıca İran’a yönelik ABD ambargosunun Türkiye’ye ait bir kamu bankası tarafından ABD’deki bankacılık sistemi kullanılarak delindiği iddiasının doğru olduğunu varsayalım. İlgili bankaya kesilecek cezanın ekonomimize bindireceği yük ne kadar ağır olursa olsun, bu kez de “ABD’nin kestiği cezaya niye uyulmadı?” diye devletimizin ve hükümetimizin aleyhine hareket etmeniz ayıplanacak bir durum değil midir? Bizim aslında Türkiye ile hesaplaşmak için ABD mahkemesinin sonuçlarını bekleyen, ABD’ye ve ABD adına casusluk yapan vatan hainleri Fetö’cülere kızmamız gerekmez mi? Rıza Sarraf’ın tanıklığından ziyade FETÖ’ nün ABD’li yetkililere verdiği belgelere dayanan bir dava ile karşı karşıya olduğumuz açık ve net değil mi sizce. Bu Fetö’cüler “Paralel devlet” olarak elde ettiği mahrem bilgileri Türkiye’nin aleyhinde kullansınlar diye yabancı devletlere peşkeş çekmekten imtina etmeyen, “‘Biz olmayacaksak Türkiye de olmasın”’ mantığıyla hareket eden bir gurup değil midir?. Fetö’cülerin servis ettiği söz konusu belgeler ambargonun delindiğini ispatlamaya yeter veya yetmez, ülkemiz bu işten zarar görür veya görmez, bu bir yana.
Türkiye devletinin gizli olması gereken bu belge ve bilgilerinin ABD ile paylaşılması ayrıca başlı başına bir ihanet değil midir? Siz bunları da görmüyor musunuz? Sizin dışınızda ve FETÖ haricinde de Türkiye’yi ABD’ye dövdürmek için yanıp tutuşan ulusalcı, milliyetçi, devrimci pek çok çevreler var. Bu nasıl bir milliyetçiliktir, bu nasıl bir devrimciliktir ki siz bir başka devlete karşı kendi devletinizin arkasında durmuyorsunuz.
Bakın eski Emekli Büyükelçi, CHP eski Milletvekili Şükrü Elekdağ çok önemli bir gözlemini paylaştı geçen gün. Dedi ki “Batı dünyası Zarrab davası üzerinden Cumhurbaşkanına karşı adeta bombardıman yapıyor. 65-66 yıllık dönem zarfında Türkiye’nin veya bir Türk liderinin ABD ve Batı medyası tarafından bu kadar ortaklaşa bir bombardımana tabi tutulduğunu görmedim”.
Burada bombardımana tutulan sadece Erdoğan mıdır yoksa Türkiye Cumhuriyeti midir? İyi düşünmek lazım. Siz şunu görmüyorsunuz, Türkiye gelişiyor ve güçleniyor, Eskiden olduğu gibi ne AB’nin ne de ABD’nin isteklerini emir telakki edip “emredersiniz” demiyor.
Monşer-Usta: Canım Cumhurbaşkanı da dilini tutsun biraz. Hiç düşünmüyorsunuz, neden ABD ile hasmane tutum içerisine girdik. Son 10 yıl öncesine kadar iki ülkenin arasından neredeyse su sızmıyordu, bugün soğuk savaş halindeyiz…
İsrail ile zıtlaşma, Cumhurbaşkanının İsrail karşıtı söylemleri yüzünden başladı. Bunun üzerine İsrail durur mu; saman altından su yürüterek Türkiye düşmanlığını körüklemeye kalktı, İsrail elbette kendini savunacak. ABD ile aramızın limoni hale gelmesi bu dönemde ortaya çıktı. Yahudi Lobisi harekete geçti, yönetimdeki Yahudi kökenli isimler başta Tramp’ın Yahudi damadı olmak üzere ABD Başkan ve etrafı üzerinde baskılı olmaya başladı. Tabii sonuç bu noktaya geldi. ABD’ye de o kadar diklenmenin bir manası var mıydı?. Suçu biraz da kendimizde aramalıyız.
Odgurmuş: Rıza Sarraf “ambargonun nasıl delindiğini” anlattıkça, FETÖ’ nün ABD’ye servis ettiği belgeler açıklandıkça, Halkbank’a milyarlarca dolarlık para cezası kesilmesi yahut suadiye escort Halkbank’ın uluslararası sistemden çıkarılması ihtimali kuvvetlendikçe ‘Oh olsun! İktidar yıpranıyor, belki de hükümet düşer, ülkede siyasi kriz çıkar’ diye sevinçten kuduranlar var.
Türkiye’nin iç hukukunu ilgilendiren “rüşvet ve yolsuzluk” iddialarını ayrı tutup, “Milli menfaatlerimizin New York’ta bir mahkemede ABD-FETÖ işbirliğiyle tehdit edilmesine sevinmek size yakışmaz” Bu bir sultanbeyli escort şahsiyetsizliktir. Bu size ve sizin gibi devrimci, ulusalcı ve milliyetçi olarak bilinen hiç bir şahsiyete de yakışmaz.
Rıza Sarraf üzerinden ülkemize saldırılıp ceza kesilmeye çalışıldığını görmek istemiyorsunuz. Sizi anlamak mümkün değil.
_________
(1)- “Monşer-Usta”: “Batı özentisi içinde olan”, “cehaletinden rahatsız olmayan”, biraz sağcı, biraz solcu, biraz ülkücü, biraz liberal, biraz Kemalist, biraz laik ve her taksim escort halükarda halkını geri-sürü gören hayali bir şahsiyet
(2)- “Odgurmuş”: Kadim kitabımız Kutatgu Bilig’de “Kanaat-Akıbet” manasına gelen şahsiyet.