Ali BADEMCİ
İşte ufkunuzu genişletmek için size bir yeni yıl daha! Bu yeni yıl, yaşayan ve yaşayacak onlara kesinlikle Tanrı’nın avansıdır! Devlet deyimi ile “bekâ” alanını aşıp “varoluş” dünyamızı tanımak gerekmiyor mu? İnanın her şeyden habersiz yaşıyoruz! Halbuki dinç kalmak jimnastik yapmakla sağlanır! Haydi düşünce, donanım ve akıl jimnastiğine! Düşünmenin ve düşüncede başarılı olmanın hududu yoktur.
SON YAZI
Bugünkü internet veya sosyal medya imkânlarında eline kalem almadan ve silgi ile tanışmadan herkes kafasından geçeni yazıyor! Aslında yazmak zor; sürekli okumak ve belli bir düzeye gelmek gerekiyor! Zaten bardak dolduktan sonra bir türlü boşalması gerekiyor! Bütün mesele yazdığımız şeyleri bilerek yazmak ve ele aldığımız konulara hâkim olmaktır. Elbette okumayı anlamayı kolaylaştırmak için imlâ ve gramer gibi dil kaideleri de pek önemlidir! İstenildiği kadar bilgili ve konuya karşı duyarlı, hatta donanımlı olun dil kaidelerini bilmedikten sonra düşüncelerinizi yazıya geçiremezsiniz! Bizim üniversite hocalarımızın dili pek bozuktu; o sebeble donanımlarını bizlere aktaramadılar da sonradan başka yollarla öğrendik ve belli bir yaştan sonra ifâde etmeye başladık! Hâlâ başta siyaset yapanlar olduğu halde pek çok insan kırık dökük konuşur da bir türlü yazamaz!
Şüphesiz ki insanoğlunun ilk yazım tecrübesi tarih ve aşktır, ki aslında aşk da bir tarihtir! O sebeble efsane ve destanların modası geçmez, onları bir türlü eskitemezsiniz! Bizim hocamız “Destan bilmeyen tarih yazamaz” derdi, bunu bile yıllar sonra öğrendik! Gerçekten olay ve tarih ezberlemekle kronoloji oluyor ama tarih yazamıyorsunuz! Bilgi çağına girilirken artık olay tarihçiliği de zamanını doldurmuş bulunuyor! Biz Türk aydınları marksizmi komünizm olarak anladığımız için bu okulun sosyolojik görüşlerinden pek uzak kaldık! Anneles Okulu marksist sosyoloji tabanlı olduğu için çok geçmeden benzerlikler fark edildi ve bu okul ölmese de doğmadan durağana geçti! Fakat marksist sosyoloji önce tarih sonra da siyaset bilimlerinde bilim adamlarının yegane hareket kaynağı veya başlangıç noktası oldu! Bugün özellikle ABD’de sosyoloji kesin olarak marksist kurallar üzerine oturmuşken, dünün komünist dünyası hiç de öyle değildir!
Eski kıtada arkeolojiyi Ruslar ortaya çıkardı ama, modern bilimlere yani, antropoloji, etnolojiyi, tarih ve coğrafyaya batı menşeyli bilim adamları uyarladı! Dolayısiyle modern siyaset bilimi ve metotları böyle ortaya çıktı! Siz bizim siyaset yapanların akıllı görülmelerine bakmayın, bilgi çağında akıllı olan siyasetçiler değil siyaset üreten bilim adamı ve okullardır! Bizde siyasetçi bilgisizliğinden, batı da terbiyesinden susmayı tercih eder! O sebeble bizim siyasetçilerimiz parmak kaldırır da Amerikalı çağ açacak bilgilere öncülük eder! Nedendir bilinmez ama bizler şu bilgi çağında bile insan kalitesini artırmadık! Meselâ bir asırdan fazla zamandan beri dünya Musevî asıllı bilim adamları ile çalıştığı halde biz onlara çoktan”siyonist” demişizdir! Elbette öyle olanlar vardır ama, siz siz gelin de dünyanın en fazla dil bilen bilim adamı, tarihçi ve Türkologu Peter B.Golden’e Yahudi deyin! Ne yazık ki Louis Massignon’a kafa karıştırıcı veya provokatör Yahudi gözü ile bakarsanız pek yanılırsınız!
Dünya çoktan tarih düşüncesini bilime dayadı; hatta sosyolojiden sonra fizikî bilimlere yöneliş ve tarihi böyle açıklama artık modern tarihçiliğin ta kendisi hâline geldi! Bizde Durmuş Hocaoğlu böyle bir yola girdi ama ömrü yetmedi, yeterli olmasa da devam edenler var! Çok arkadaşımız bizim de hocamız olan Sencer Divitçioğlu, Şerif Mardin, Mustafa Akdağ, Doğan Avcıoğlu’nu görmüş veya anlamış değildir! Ya bunların tarih sahasındaki kıvılcımları Kemal Tahir! Maalesef onlar öldükten sonra yerine koyacak insanlarımız yok! “ideoloji” mefhumunu mutlaka Şerif Mardin’den öğrenmelisiniz, vallahi bizim sosyolog dediğimiz pek muhterem büyüklerimizin çoğu hikâye! Hiç inad etmeyin!
Milliyetçilerin ne duruma düştüğünü anlatmaya gerek var mı? Öyle yükseklerden uçmayı artık bırakmak zorundasınız! Kuru kuruya tarih, hamaset olmaktan ileri gitmiyor; çok iyi biliyoruz ki fikir ve düşüncelerinizde pek samimisiniz! Fakat o güzelim zamanı boşuna harcıyorsunuz! Başta tarih olmak üzere herşeyi yeniden tarif etmek gerekiyor! Milliyetçiliğin tabusu yine kendisidir! Her şeyin değişmesi mümkündür, böylece nerede hatâ yapıldığını daha kolay anlarız! Bir an için eski rüyalarınızı unutun ve okula yeni başlamış bir çocuk olmayı deneyin! Artık her türlü imkân var, günümüzde imkânsızlık hemen hemen tarihe karışıyor! Yaşadığımız veya yaşamakta olduğumuz coğrafyayı iyice tanımak tarihî olayları ezberlemekten önemlidir! İnsanların siyasi duruşunu irdelemek ve tenkid etmek yerine önce coğrafyayı öğrenmek gerekli değil mi?
İşte ufkunuzu genişletmek için size bir yeni yıl daha! Bu yeni yıl, yaşayan ve yaşayacak onlara kesinlikle Tanrı’nın avansıdır! Devlet deyimi ile “bekâ” alanını aşıp “varoluş” dünyamızı tanımak gerekmiyor mu? İnanın her şeyden habersiz yaşıyoruz! Halbuki dinç kalmak jimnastik yapmakla sağlanır! Haydi düşünce, donanım ve akıl jimnastiğine! Düşünmenin ve düşüncede başarılı olmanın hududu yoktur.
Yeni seneniz mübarek olsun.