Ali BADEMCİ
alibademci@gmail.com
Elbette bugünkü İran’da demografyaya uygun bir idare yok; başta Türkler eziliyor ve ikincil vatandaş durumunda! Muhayyel tarih nüfusun çok üzerinde bir toplumsal baskı yapıyor! Devleti yönetenler tıpkı Pehleviler gibi Türk kültür ürünü! Lâkin ülkede böyle serbest bir hava yok! Amerika en azından devleti kendinin bilen Türk çoğunluğu aldatıp kullanamıyor! Lâkin çarpık tarih görüşleri ile kendini kandıran Fars ırkçısı aydınlar bu hareketleri ile bal gibi emperyalizmin oyununa geliyorlar! İran’da Türk-Fars işbirliğini hiçbir atom bombası yıkamaz! Türkler kolaylıkla Araplar’ı ikna ederler! Kürd işinin de bir türlü müşterek çaba ile halledilmesi gerekiyor! İran’ın yanında olmalıyız!
İRAN
Ve o uğursuz küresel diktatörün istediği oldu, İran karıştı! Yıllardan beri şeytanın biri olarak ilân ediliyordu! Gerçekte şeytan kimdi? Biz Türkiye Türkleri 15 Temmuz ile bunu çok güzel anladık; şimdi kuşatıldığımız terör çemberi ile de aynı durumu yaşamaktayız! Birer Müslüman ülke olarak özellikle son elli yılda İran’la hep karşı kutuplarda bulunduk! Elbette tarihten gelen hatalar da karşılıklı idi! Fakat daha evvelki Osmanlı dönemine bakacak olursak münasebetlerimiz hiç de öyle değildir! Gerilerde kısmen uzun huzur yılları var; sınırlarımız 17. asrın başından beri hiç değişmemiş ve karşılıklı önemli bir tecavüz hadisesi de olmamıştır: İşte hâlâ yürürlükte olan Kasr-ı Şirin.
Elbette o stratejik ortaklarımız bizi hiç rahat bırakmadılar, ilk savaş ile Araplar’ı ayırdıktan sonra Türkiye’yi İslâm dünyasından tecrid ettiler! Kusur şunda veya bunda lâkin istenen sonuca ulaşılmıştı! Halbuki siyaset bir saat evvel kötü dediğine birden bire iyi diyebilen bir bilim! Lâkin Araplar 27 parçaya ayrıldı ve bizler de köpeklerimize “Arap” adını koyduk! Geride bulunan bin yıllık akrabalık düşmanlığa dönüştü! Bütün Araplar’ı Şerif Hüseyin’in adamları olarak düşündük; acaba doğru mu düşünüyorduk! Doğru olmadığı Araplar’ın servetine emperyalizmin çullanmasından belli değil mi? Halbuki o petrolün olmadığı yıllarda Anadolu daima Arap dünyasını Peygamber hatırı için beslemişti! Osmanlı borçlarını bizler Cumhuriyet’de ödemedik mi? Nankörlük edip Hicaz demiryolunun raylarını söküp atabilirler; gerçekte onları birleştiren bu muazzam yapı bugün parçalanmanın hudutları olmadı mı? Suriye’de düğümlenen Arap yangını devam ediyor!
Bakınız İran öyle değil; çünkü Arap dünyasında yoğun Türk demografyası yok! İki günde coğrafyanın Türklerini toplayabilirsiniz! Fakat İran öyle mi; dikkat ediniz ki adı bile Türkçe’dir! Irkımızın batı yürüyüşünde o geniş bozkırlar kültürel bekâmızın ta kendisi değil mi? Ne âlimlerimizi ne filozoflarımızı ayırd edemiyoruz! Dikkatle düşünün Anadolu Aleviliği İran Şiiliği’nin varyantı değil mi? (Ş.Mardin). Müşterek coğrafyada Türkiye nüfusunun 2/3’ü kadar, aynı dili konuşan, aynı kültür ve tarihe malik insanımız yaşamıyor mu? Bugün Farsça’nın Sasaniler’den gelen bir dil olduğunu kim iddia edebilir? Hangi akılsız âdem Mevlâna’yı anlamaz; ya Firdevsi’ye ne diyeceksiniz? Aynı zamanda bir Türk-Gulam klâsiği değil mi?
Hulefayı Raşid’in (17.asır) zamanında Araplar İran’ı işgal etti; Hazar direnişi olmasaydı belki de dünyada Fars diye bir millet kalmayacaktı; o Aşina Türkler Arap azgınlığını Kafkas Dağları’na gömdü! Ve İran tarihini tetkik ediniz; o günden bugüne kadar bütün tarihi, sosyal, dini değişiklikler Türkler’in eseri değil mi? Humeyni İhtilâli bile Türkler’in öncülüğünde gelişmedi mi? Türkler ve Türk düşüncesi bugünkü İran’da fifti fifti! İran’da Türkün her rengini bulabilirsiniz, doğu Selçuklu batı Şah İsmail! Aksini kim iddia edebilir? Ve bu tarih yaşamaktadır! İran’daki Türk çeşitliliği ve renkliliği yeryüzünde Türkler’in yaşadığı hiçbir coğrafyada yok! Dile kolay devam eden 1000 yıl! Elbette tarihi Türk vatanı Turan, hatta daha ötesinde! Fakat medeniyet coğrafyasının İran olmadığını hangi tarihçi iddia edebilir!
Amerika 15 Temmuz’da başlarıya ulaşamadı; batı Humeyni’yi yönlendirmediği için İran’ı parçalayamadı! Fakat başarıya ulaşsaydı Türkiye’yi paramparça edecekti! Görmüyor muyuz hâlâ teröristlere tırlar ve uçaklarla namlusu bize dönük silâhlar iniyor! Ne oldu da Amerika birden bire İran’a döndü? Belli ki Türkiye’de başarılı olamadı! Bir oraya bir buraya; alınan haberlere göre İran’da PEJAK en önde savaşıyormuş; yıllardan beri sınırlarımıza yaklaşan yığınak yapılmıştır! Bunu hep gördük ve yakın zamanda yaşadık! Şimdi İran ile beraber olmanın zamanı değil mi?
Elbette bugünkü İran’da demografyaya uygun bir idare yok; başta Türkler eziliyor ve ikincil vatandaş durumunda! Muhayyel tarih nüfusun çok üzerinde bir toplumsal baskı yapıyor! Devleti yönetenler tıpkı Pehleviler gibi Türk kültür ürünü! Lâkin ülkede böyle serbest bir hava yok! Amerika en azından devleti kendinin bilen Türk çoğunluğu aldatıp kullanamıyor! Lâkin çarpık tarih görüşleri ile kendini kandıran Fars ırkçısı aydınlar bu hareketleri ile bal gibi emperyalizmin oyununa geliyorlar! İran’da Türk-Fars işbirliğini hiçbir atom bombası yıkamaz! Türkler kolaylıkla Araplar’ı ikna ederler! Kürd işinin de bir türlü müşterek çaba ile halledilmesi gerekiyor! İran’ın yanında olmalıyız!
Muhabbetle.