Kenan EROĞLU
Odgurmuş: Sayın Monşer-Usta, Türkiye’nin Suriye’de bölücü terör örgütüne karşı verdiği savaşı pek önemsemiyorsunuz. Siz bu savaşa karşı mısınız?
Monşer-Usta: Himmm. Şeyyy. Elbette karşı değilim. “ FAKAT” savaşıyoruz ama neden savaşıyoruz pek anlamadım. Bize bir tecavüz mü var ki de oraya koca bir orduyla girdik.
Odgurmuş: Siz basını ve haberleri takip emiyorsunuz sanırım. Suriye’den Hatay ilimiz sınırlarının içine belki yüzlerce havan topu atıldı. Sanki sabrımız sınanıyordu.
Monşer-Usta: Suriye’de üç beş çapulcu için bu kadar ortalığı velveleye vermeye lüzum var mıydı? Sanki Çanakkale savaşına eş bir savaşmış gibi, Afrin’e girmeyi de erteleyip erteleyip 18 Mart gününe denk getirdiler.
Odgurmuş: Siz neler söylüyorsunuz. Suriye’de yedi düvelle savaştığımızı görmüyor musunuz? Silahlı kuvvetlerimiz Afrin’e giriyor ses Avrupa’dan, ABD’den, CHP’lilerden ve sizden geliyor. ABD’nin terör örgütlerine. Binlerce tır dolusu askeri mühimmat verdiğini görmezden geliyorsunuz.
CHP sözcüleri de başka bir âlem. Efendim Afrin’e girmemeliymişiz. Afrin’de Mehmetçiğimiz çok zayiat verirmiş. Afrin bizim Vietnam’ımız olurmuş vs. vs.
Bu operasyon üç beş çapulcuya karşı değil, arkalarındaki yedi düvele karşı Türk milletinin bir baş kaldırışıdır. Küçümsemeye, küçültmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Eğer bir muhalefet yapılacaksa elbette yapılmalıdır. Gelecek seçimlerde muhalefetinizi gösterirsiniz. Ama bu milletin bekası, ordusu, birlik ve beraberliği iç politikaya feda edilmemelidir.
Monşer-Usta: “AMA” Orada dünya kadar masum insan var, dağ taş bombalanıyor, uçaklar bir taraftan, Fırtına obüsleri bir taraftan bomba atıyor. Orada bulunan insanlar, hayvanlar, börtü böcekler, ağaçlar ve bitkiler ne oluyor. Bunların vebali yok mu? Bunların hesabını kim verecek.
Sonra “oralarda asayişi temin edip çekileceğiz” diyorlar. Soruyorum sana oralar kimin de kime teslim edeceksiniz. Meşru hükümet Esed’e mi yoksa ne idüğü pek bilinmeye ÖSO’ya mı teslim edeceksiniz. ÖSO’nun ne gibi bir devlet tecrübesi var ki de ÖSO’ya teslim ediyorsunuz. Bunlar olacak işler değil. Ayrıca o ne? Her gün televizyonlarda basın sözcüsü gibi rakamlar veriliyor, naklen savaş muhabirliği yapılıyor ben bunları asla kabul edemem.
Tabii ki bu arada yine devlet olarak tedbirini almalı ve ciddiyetini elden bırakmadan ve de şımarmadan hareket edilmelidir.
Milli silah sanayimiz iyileştirilmeli ve geliştirerek daha güçlü hale getirilmelidir.
Ve bilinmelidir ki; Hiçbir devlete bağımlı olmadan, kendi silahımızı kendimiz üreterek girilecek vatan müdafaasında daha cesaretli daha hür olunur.
Odgurmuş: Monşer-Usta şu konuşmalarınıza bakıyorum da siz sadece ve yalnız Halk TV izliyorsunuz gibi bir izlenim alıyorum sizden. Ve sanıyorum ki birkaç tane Türk ve Türkiye düşmanı yazardan fikir olarak besleniyorsunuz. Türk silahlı kuvvetlerinin hassasiyet ve titizliğinden haberdar değilsiniz. Yapılan bu harekât boyunca bir tek sivile zarar verilmemiş, yanlışlıkla bir yer imha edilmemiş, ne börtü böceğe, ne de ağaçlara ve hayvanlara zarar verilmemiştir. Yeryüzünde bu kadar titiz davranan ve hatta kumanyasını orada bulunan insanlarla ve onların çocuklarıyla paylaşan başka bir ordu var mıdır?
Artık anladım ve emin oldum ki, yine basını ve televizyonları sadece Türklük düşmanlarından izliyorsunuz. Afrin teröristlerden temizlendikten sonra Gaziantep’de geçtiğimiz günlerde “Afrin Kurtuluş Kongresi” düzenlendi. Kongreye, Afrin kentinde yaşayan ve terör örgütünden zarar gören tüm etnik grupların ileri gelenleri, kanat önderleri ve temsilcileri ile yabancı ülkelerde yaşayan Afrin’liler de yer aldı. Görüşmelerde toplantıya katılan 100 kadar temsilci arasından kenti yönetecek toplamda 30 kişilik meclis oluşturuldu.
Türkiye oraya bir vali yardımcısı atadı işler onun koordinasyonu ile yapılacak.
Tüm bu çalışmalar ne için yapılıyor. Anlamıyorsunuz her halde. Ayrıca Gaziantep belediyesi de harekete geçerek şehrin alt yapı çalışmalarını, imarını ele alacak. Ve hatta Türkiye’den elektrik temin edilmesinin yolları aranıyor. Bütün bunlar ne anlama geliyor biraz düşünseniz iyi olur.
Monşer-Usta: “LAKİN” Siz Afrin’e nasıl girersiniz, Afrin’in arkasında Amerika var Amerika. Amerika bu işin hesabını sorar size. Ayrıca 18 Mart kutlaması yapıyorsunuz, yaptığınız hiçbir programda Atatürk adından hiç bahsetmiyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Şehitlerimizin kemikleri sızlar.
Odgurmuş: Monşer-Usta siz kimden yanasınız, Türkiye devletinden yana mı, yoksa Amerika’dan yana mısınız? Şunu açıkça söyleyiniz de biz de anlayalım.
Hangi 18 Mart Çanakkale zaferi programında Atatürk’ün adı zikredilmemiş, siz sanırım “öküz altında buzağı arıyorsunuz”.Her programda ve anma da hem şehitlerimizden, hem gazilerimizden ve hem de Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsedilir ve ruhları için dua okunur.
Şunu unutmayın, siz ne derseniz deyin Kahraman Ordumuz orada yeniden bir tarih yazıyor.
*****************************
(1)- “Monşer-Usta”: “Batı özentisi içinde olan”, “cehaletinden rahatsız olmayan”, biraz sağcı, biraz solcu, biraz ülkücü, biraz liberal, biraz Kemalist, biraz laik ve her halükarda halkını geri-sürü gören hayali bir şahsiyet
(2)- “Odgurmuş”: Kadim kitabımız Kutatgu Bilig’de “Kanaat-Akıbet” manasına gelen şahsiyet.