Ali BADEMCİ
alibademci@gmail.com
Stratejist, karşı stratejiler veya kuramları da iyi bilmelidir; dolayısiyle şifreleri çözüp oyun kurucu kabiliyet şarttır. Parçalardan bütüne değil, bütünden parçalara; ağırdan hafiflere doğru inilmelidir! Önemli olan savaş kazanmak değil, önerilen düzenin sürdürülebilir olmasını sağlamaktır. Yanlış bilgilerle kurulan oyunlar başarıya ulaşmaz ve karşıt stratejiler ile kısa zamanda önemini kaybeder! Ülkemizde bu işin hakkıyle yapıldığını söylemek mümkün değildir! Taşrada veteriner veya ziraat hocalarına strateji uzmanlığı yaptırılıyor! Şahsen yayıncı olsam bu konuda uzmanların dışına çıkmam!
STRATEJİ
Son yıllarda kullanım alanı bir hayli genişleyen “strateji” deyimi yeni Türkçemize Fransız dilinden ödünç alınmışken günümüzde hem sözcük hem de deyim olarak ağırlıklı bir yere oturmuştur. Aslı “stratégie“dir; ki görüyorsunuz o söz ile çok da ilgisi kalmamıştır! TDK sözlüğünde “İzlem; Bir ulusun veya uluslar topluluğunun, barış ve savaşta benimsenen politikalara destek vermek amacıyla politik, ekonomik, psikolojik ve askerî güçleri bir arada kullanma bilimi ve sanatı; sevkülceyş.” Şeklinde açıklanıyor amma ne açıklık ne de tek kelime ifadesi yerine oturmuyor! “Sevkülceyş” sözcüğünü çoktan unuttuk, doğru dürüst yazmasını da bilmiyoruz: ”Sevk-ül-ceyş”! Arapça’dan Osmanlıca’ya atlayan deyim tam olarak “Strateji”nin karşılığıdır! Arapça’sını açmayalım aynı Fransızca gibi anlaşılmaz bir gramer çıkar ortaya! İyisi mi Türkçe’ye geçelim!
“Ceyş” asker, ordu, silâhlı güç, teçhiz edilmiş, nizami kuvvet anlamında yüzyıllarca kullanmışız! Devellioğlu, “Askerî birliklerin hazır bulunması gereken yerleri kararlaştırıp birlikleri oraya sevk etme işi ve bu işi araştıran ilim, strateji” şeklindeki açıklama ile “Sevk-ül-ceyş” deyimini anlayacağımız hâle getiriyor! Bu açılımdan anlıyoruz ki deyim kültürümüzde askerî anlamda kullanılmıştır! Şimdi iktisat gibi sosyal bilimlerde kullanılması ayrı mesele, fakat “strateji” başlıbaşına bir sosyal deyim! Bilim mi ebette bilim, lâkin Türkiye’de değil, batı ve Amerika’da! Askerî okullarda herhalde “strateji” dersi vardır, fakat bunlar ABD’den tercüme edilip okutulan bilgilerdir! Buradan çıkaracağımız netice odur ki askerler bu işi sivillerden daha iyi biliyor!
Biraz daha detaylandırırsak strateji hedefe kilitlenmek, düşünmek, taktik ve alternatif taktik geliştirmek, karşınızdaki güç veya güçlere önceden pozisyon almak gibi bir tarif de yapılabilir! Madem ki askerî anlamda stratejiden bahsediyoruz aynı zaman yukarıdan aşağıya emir komuta zincirine de kilitlenmek gerekiyor! Elbette strateji üretirken dünya ve bölge siyaseti, siyasi dengeler, coğrafya pek önem taşımaktadır. Siyasi hedeflerle teçhiz edilmemiş strateji olmadığı gibi en küçük ayrıntılara kadar coğrafyanın da iyi tanınması şarttır! Yine askerî deyimle coğrafyayı tanımaya “keşif” denmektedir. Askerin görevi kendi mesleğini icra etmektir, bir çok hedefleri içine alan siyaset ise siyaset adamlarının işidir! Strateji oluşturmak genel olarak sivil bir görev iken, sağlam esaslara oturtmak, plân ve icra etmek askerîdir! Peki bütün bunlara karşılık “stratejizm” nedir “stratejist” kimdir?
Okullarımızda müstakil olmasa da askerî ve işletme öğreniminde “strateji” bahsi işleniyor! Lâkin “stratejizm” denilen bir bilim dalı yok! Tabiî olarak evvelâ yukarıdaki iki şubenin ayrılması ve özellikle askerî okullarda “strateji” dersleri müstakil olarak okunması gerekiyor. MSÜ kurulup askerî ve güvenlik konuları yeniden alınınca iş bu yönü ile pek ehemmiyetlidir! Bu dersleri okutmak için siyasal bilgiler alanında dışarıdan bile öğretim üyesi davet edilebilir! Hattâ dünya bilgileri ile donatılması için askerî okul hocalarının böyle bir eğitimden geçirilmesi, varsa yanlış bilgilerin tashih edilmesi gerekiyor! Bütün bunları sivillizayon penceresinden ele almak lâzım!
Maşaallah ülkemizde “stratejist” bol, akşam oldu mu TV dolaşıyorlar’! Ortaya atılanların çoğu ilmî bilgiler değil, kehanet veya komplo teorisi! Elbette strateji içinde komplo teoriler de olmalı, lâkin bunlar kolay realize olacak nitelik taşımalıdır! Stratejist olmak için elbette tarih, coğrafya, siyaset, sosyoloji, iktisad, din bilimleri, analizm, kültür bilgileri, savaş tarih ve sosyolojisi hatta iktisadiyatı vazgeçilmez unsurlardır! Bir ceza hukukçusu, Arap veya İngiliz dili uzmanı, yani filolog stratejist olamaz! Zikredilen diğer bilimlere adam akıllı vukufiyyet şarttır! Hülâsa olarak meseleleri stratejik okumak e sağlam analizler yapmak gerekiyor! Bu konuda öncülüğü arayan iddialar bile vardır! Analist meselelere yatay değil dikey bakmalıdır ki yüzeysel düşüncelerden kurtulabilsin!
Stratejist, karşı stratejiler veya kuramları da iyi bilmelidir; dolayısiyle şifreleri çözüp oyun kurucu kabiliyet şarttır. Parçalardan bütüne değil, bütünden parçalara; ağırdan hafiflere doğru inilmelidir! Önemli olan savaş kazanmak değil, önerilen düzenin sürdürülebilir olmasını sağlamaktır. Yanlış bilgilerle kurulan oyunlar başarıya ulaşmaz ve karşıt stratejiler ile kısa zamanda önemini kaybeder! Ülkemizde bu işin hakkıyle yapıldığını söylemek mümkün değildir! Taşrada veteriner veya ziraat hocalarına strateji uzmanlığı yaptırılıyor! Şahsen yayıncı olsam bu konuda uzmanların dışına çıkmam!
Hoşçakalın.