Kenan Eroğlu
-Bize kendinizden bahseder misiniz?
-Ülkede kriz var
-Ne işle meşgulsünüz?
-Ülkede kriz var dedik ya, benim ya da işimin ne önemi var.
-Ceketinizin fiyat etiketini sökmeyi unutmuşsunuz yeni mi aldınız?
-Ne alaka canım, hani nerede,
-Kolunda alt tarafta, hatta 1.350. TL yazıyor.
-Ülkede kriz var diyorum siz benim ceketimin etiketinden bahsediyorsunuz.
-Siz gelirken fark ettim. Arabanızın lastiği inmiş patlamış olmasın, yarı yolda kalırsınız.
-Yahu sizde yani: Ülkede kriz var diyoruz ya anlamıyorsunuz ya da benimle dalga geçiyorsunuz. Ne lastiği? Lastikleri daha yeni almıştım, kışlık, hemen patlamış mı:?
-Kışa hazırlık yapıyorsunuz
-Evet, kış bu belli mi olur, araç kayar mayar da ufak bir kaza olsa 800 milyonluk araba, parçalar da çok pahalı. Ama ülkede kriz var.
-Geçmiş olsun, geçen duydum üzüldüm. Yazlığınıza hırsız girmiş, güvenlik vs. yok muydu?
-Ha.. Evet, öyle oldu, bizim yazlığa değil bizim sitede bulunan yazlıkların çoğuna hırsız girmiş. Ülkede kriz var kardeşim, adamlar ne yapsınlar aç mı kalsınlar, hırsızlık yapıyorlar.
-Kurban Bayramı tatili uzatılmıştı ya. Bu kez yazlık yerine Bodrum’a gitmek istemişsiniz fakat ne yazık ki Bodrum otellerinde yer bulamamışsınız. Bodrum’a tatil için 1 milyon kişi gitmiş diyorlar. Yani durup durup herkes oraya gelmiş Kim bilir ne kadar perişan olmuşsunuzdur. Bakın bu duruma üzüldüm.
-Evet, yer bulamadık, herkes oraya gelmiş diyorlar, hâlbuki burada da orada da kriz var demek ki. Otelciler yer satmıyorlardı, dolar daha da yükselirse bekletip sonra satacaklarmış.
-Küçük oğlanın arabasının modeli biraz eskiymiş.
-Evet, öyle çocuk arkadaşları arasında mahcup oluyor onun arabasını çaresiz yenileyeceğiz. Hâlbuki diyorum kendine “oğlum sen ablanın arabasını al da biz onunkini yenileyelim” diyorum aldırmıyor. Neymiş “beyefendi Toyota’ya binmezmiş” Ülkedeki kriz yetmiyormuş gibi bir de evde araba krizi yaşıyoruz.
-Çankaya’daki daireyi satmışsınız. Hayrıola kriz var diyorsunuz evi bir çırpıda satıyorsunuz.
-Ne bir çırpıdası kardeşim, zor satıldı, ülkede kriz olduğu için istediğim fiyatı vermediler. Ama yine de sattık.
-Geçen bir arsa pazarlığınız vardı, ne oldu kaçırmışsın, alamadı diyorlar.
-Evet, çok uğraştım alayım diye ama olmadı, kriz var ülkede. Adam satmak istemedi arsa fiyatları daha da yükselecek diye satmıyormuş. Görüyorsun değil mi krizin etkilerini.
-Bu sonbahar yine Avrupa seyahati var mı?
-Yoook nerde bu sene kriz var, dolar aldı başını gidiyor Avrupa’ya nasıl gideyim. Şurada Dolar-Euro biraz birikimimiz var onu da bozdurmayalım diyorum. Euro daha da yükselecekmiş. Görüyor musun bak ülke ne hale geldi kriz var diye Euro muzu dahi kafamıza göre bozduramıyoruz.
-Dolar arttı ya, ülkede kriz var ya, her şey ateş pahası oldu ya, sebze meyve fiyatlarının yanına yaklaşılmıyor ya.
-Evet, öyle oldu asgari ücretle geçinenler ne yapsın, evine ne götürsün, ne alsın.
-Vadeli hesaplarınız daki dövizler epey para kazandırdı size.
-E olacak o kadar, tasarruf ettik biriktirdik ben tasarrufu severim.
-Ben sizi bir türlü anlamadım. Siz hem kriz varmış gibi, hem de yokmuş gibi davranıyorsunuz. Kriz var diyorsunuz elbette doğrudur. Krizin var olduğunu elbette herkes biliyor ve siz de haliyle tekrarlayıp duruyorsunuz.
Fakat davranışlarınıza, yaptığınız işlere ya da yapmayı düşündüğünüz işlere bakacak olursak sanki ülkede kriz yokmuş gibi davranıyorsunuz. Aslında sizin bu kriz günlerinde biraz beklemeye ve bazı alışverişlerinizi erteleme gibi bir duruma girmeniz beklenirdi.
Fakat görülüyor ki sanki size kriz yokmuş gibi alışverişiniz, ticaretiniz devam ederken sanki bu kriz size yaramış mı desem, yoksa siz krizden istifade mi ediyorsunuz desem bilemedim şimdi.
Öyle anlaşılıyor ki siz krizden fazla etkilenmemiş siniz. Yoksa siz “unu-kuru, tuzu-kuru” olanlardan mısınız?