Kenan EROĞLU
“Çok duyulan cümleler:”
Ben çok öğrenci yetiştirdim.
Ben iyi insanlar yetiştirdim.
Benim öğrencilerim beni hep hatırlarlar.
Öğrencilerimin bazıları ile hala görüşürüm.
Ben vazifemi yaptım.
Öğretmenlik zor meslek.
Programda ne varsa öğrettim.
Programın dışına pek çıkamıyorduk.
Bu kadar maaş ve bir takım imkânsızlıklar içinde bu kadar olur.
Maaşlarımız yetersizdi.
Doğru dürüst okul yoktu, 60 kişilik sınıflarda ders yapıyorduk.
Çocukları okula zor getiriyorduk.
Kitap yoktu, defter yoktu, kalem yoktu, çocukların üstlerinde elbise yoktu, ayaklarında ayakkabı yoktu.
Köye ulaşım çok zordu.
Köye her gün gidip gelmek hele de kar-kış da çok zor oluyordu
Köyde ev bulmak çok zordu.
Sabah okula git, okulu temizle, sobaları yak,
İhtiyaçlarımızı zor karşılıyorduk.
Bazen köylü ev vermiyordu, ekmek vermiyordu.
Her hafta şehre, ilçeye gelip ihtiyaç karşılıyorduk.
Eğitim sisteminin düzeltilmesi şart.
…………..
“Çok merak edilen ama dile getirilmeyen cümleler:”
Hangi okulun öğrencileri için çok iyi çocuklar, iyi yetiştiler diyebiliyoruz?
Hangi ilin çocukları iyi yetiştiler, çok dürüst, ahlaklı, milli değerlere sahipler diyebiliyoruz?
Hangi okulun çocukları?
Sağ sol kavgalarına karışmadan derslerinde başarılı, iyi ahlaklı, dürüst, faziletli, terbiyeli olarak okullarını bitirip Türk milletine hizmete koşuldular.
Hangi öğrenciler için; “çok temiz, çok ahlaklı, çok bilgili ve dürüst.” Diyebiliyoruz?
Hangi ilkokul, hangi ortaokul, hangi lise, hangi üniversitenin mezunları; daha dürüst, daha ahlaklı, daha temiz, milletin malına duyarlı, kanunlara, nizamlara daha saygılı diyebiliyoruz?
Hangi mahallenin çocukları; Daha dürüst diyebiliyoruz?
Hangi semtin çocukları diğerlerinden çok farklı.?
Eğitim sistemine el atılması şart.
…………
“Çok Sorulası cümleler;”
Öğrencilerimize kaç kitap okutabildik?
Kaç öğrencimiz kitap kurdu oldu.
Kaç ressam, kaç müzisyen, kaç yazar, kaç tiyatrocu yetiştirdik? Yetişmesine vesile olduk?
Kaç öğrencimize çevredeki tarihi yapıları gezdirdik?
Kaç öğrencimize; Kaç mahalli şarkı türkü öğretebildik?
Kaç öğrencimize mahalli oyunlarımızı öğrettik?
Kaç öğrencimize 3-5 şair, 3-5 ressam, 3-5 ilim fikir adamı öğrettik?
Her sabah Andımızı okuttuk.
Kaç öğrencimiz “doğru” oldu?
Kaç öğrencimiz “çalışkan” oldu?
Kaç öğrencimiz istenilen manada “Türk” oldu.
Her pazartesi ders başlamadan önce ve her Cuma ders bitiminde “Milli Marşı” okuttuk.
Kaç öğrencimiz “Milli marşın ruhunu” kavrayabildi.
Kaç öğrencimiz, bunları okudu diye milli duygusu yüksek insan oldu.
Kaç öğrencimiz bunları okudu diye vatana millete faydalı oldu.
Eğitim sistemimiz kökten değişmesi şart.
………..
“En güncel-geçerli cümleler:”
Ülke iyi idare edilmiyor.
Yöneticilerimiz çok beceriksiz.
Cumhuriyetimizin tüm kazanımları bir bir elden gidiyor.
Bir tek fabrika açmadılar.
Duble yollar, köprüler, alt geçitler yapmakla iş olmuyor.
Şehir hastaneleri, hava alanları yapılıyormuş, o hastaneye ben kaç kere gideceğim, O hava alanından ben nasıl istifade edeceğim. Bana ne faydası var.
Benim cebime kaç kuruş giriyor.
Her şeyi harman gibi savuruyorlar.
Ekonomi berbat.
Ülkede kriz var.
Döviz yükseldi.
Hayat pahalılaştı.
Zamlar yağmur gibi geldi.
Dış politikada çamura battık.
Önümüze gelene kafa tutuyoruz.
Tüm komşularımızla sorun yaşıyoruz.
Suriyeliler yurdumuzu işgal ettiler.
Fetö ile mücadele böyle mi olur? Kurunun yanı sıra yaş da yanıyor.
Suçsuz insanları hapishanelere doldurdular.
Diyanet İşleri Başkanı derhal istifa etmeli.
Hatta tüm yöneticiler istifa etmeli.
Bunlar gitsin de kim gelirse gelsin.
Vs, vs.
“Bizden adam olmaz”, “Burası Türkiye”