Rakibe Göre Konuşlanmak
Kenan EROĞLU
Neden?
Kendimizi hep başkalarına veya rakiplerimiz göre konumlandırıyoruz?
Nedir bunun izahı?
Rakipten illa bir söz ve bir cümle ve bir hareket mi lazım ki siz fikrinizi söyleyesiniz.
Sizin kendi görüş ve düşünceleriniz yok mu?
Siz biraz da kendinizi anlatın bakalım. Memleket ve meseleleri konusundaki fikirlerinizi açıklasanız daha iyi bir iş yapmış olursunuz.
Siz tepki hareketinin mensupları mısınız?
Siz her hangi bir parti ile mücadele derneği misiniz?.
Kayda değer bilgisi ve oturmuş fikirleri olmayan insanlar sürekli karşı tarafın hata yapmasını beklerler.
Nitekim
CHP’ye karşı olanlar Kılıçdaroğlu ve çevresinden
AKP’ye karşı olanlar Erdoğan ve çevresinden,
MHP’ye karşı olanlar Bahçeli ve çevresinden,
İP’e karşı olanlar ise Akşener ve çevresinden sürekli bir yanlış ve hata beklemektedirler.
Ömür beklemekle ve hata aramakla geçecek.
Peki, siz neden her şeye ve her duruma tepkilisiniz.
Ayrıca; Sizin başka işiniz yok mu? Karşı tarafın hamlesini veya dediğini yanlış çıkartmak için harcadığınız çabayı fikir üretmeye, kendinizi ve fikirlerinizi anlatmaya ayırsaydınız bir yerlere gelebilirdiniz.
Geçmişte yaşamış ve halen yaşamakta olan büyüklerinizin fikirlerine göre siz neden bir görüş ileri süremiyor, tutarlı fikirler üretemiyorsunuz?
Cumhurbaşkanı;
“Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldım” demiş.
Mutlu olmalısınız.
O zaten sizin partinizden değil.
Sizin fikirlerinizle onun fikirleri zaten uyuşmuyordu.
Sarf edilen söz yanlış mı?
Yanlış.
İyi ya sizin için, her fırsatta kullanabileceğiniz önemli bir koz vermiş, yatar kalkar, akşam sabah kullanırsınız.
Sürekli hata yapmalarını yanlış sözler sarf etmelerini beklemiyor muyduk?
Adam hata yaptı, yanlış yaptı.
İyi ya oy kaybeder.
Siz de bunu istemiyor muydunuz?
İstiyordunuz.
İşte size kocaman bir koz.
Ya size hiç koz vermeseydi ne yapardınız.
Siz zaten o partiyi desteklemiyor ve onaylamıyordunuz.
Zil takıp oynamalısınız.
Adamlar sürekli size koz veriyorlar.
Siz de bu kozları sürekli kullanıyorsunuz.
Siz onların hata yapmasını, bir yanlış söz söylemesini zaten bekliyordunuz?
Evet bekliyordunuz.
İşte oldu.
Kozları hep ele geçirdiniz.
Uzun adam ve ekibi bu kozları size oldukça fazla veriyorlar.
Ya vermeselerdi.
Daha ne istiyorsunuz?
Maazallah; ya “Milliyetçilik bizim başımızın tacıdır” deseydi memnun olur muyduk?
O zaman ne yapardık?
Biz inanır mıydık?
“Takiyye yapıyor”, “Milliyetçi oylara göz kırpıyor” vs. demeyecek miydik?
……..
Yukarıda biz iktidar partisinden örnek verdik ama diğer parti ve liderlerimiz de pek farklı değiller.
Yalnız şunu unutmamak lazımdır ki: Ülkemizde bulunan her siyasi parti lideri ve yöneticileri karşıda bulunan muarızları için bol bol hata yapıp, yanlış sözler söylemekten pek geri kalmıyorlar.
Ana Muhalefet partisi liderinin Tutarsızlığı, pek çok konuda yanlış bilgi vermesi sosyal medya da çoğu kez alay konusu olmaktadır. Hatta Parti yöneticilerinin Bölücü bir parti ile ilgili destek ve iş birliktelikleri konusunda da karşı tarafa oldukça fazla koz vermektedirler. Muarızları da bu kozları seçim arifesinde kullanmaktan geri durmuyorlar.
Diğer partilerimizin Liderleri ve lider kadroları da iktidar partisinden ve Ana muhalefet partisinden geri kalmış değillerdir. Gerek Akşener ve gerekse Bahçeli’de muhalif partiler için epey kozlar vermekten geri kalmıyorlar.
Her partinin taraftarı elbette kendi lideri ve partisinin hatalarını görmeme ve muarızların hatalarını ise olduğundan fazla abartma gibi bir psikoloji içine girmektedirler.
……..
Ecevit vakası vardı hatırlayalım.
Ecevit; “Lenin’in önünde kilitli kapılar vardı, Mao’nun önünde kilitli kapılar vardı ve bu kapıları zorlamak gerekiyordu. Bizim önümüzde kilitli kapılar yok, tokmağı çevirmekle kapı açılır” diyordu.
Aslında Ecevit; “Lenin İsyan çıkartarak iktidara gelmiş, Mao halkı ayaklandırarak iktidara gelmişti bizim ise bu şekilde bir ihtilal ve darbeye gereksinimiz yok, biz kapının tokmağını çevirerek iktidara geliriz” demek istiyor.
Dikkat edilirse Atatürk’ü örnek vermiyor Komünist liderleri örnek veriyor ve kendisine örnek alıyor.
Her iki lider de Komünist, her iki lider de ihtilal yoluyla iktidara gelmiş.
Ama ne diyor Ecevit; “bizim önümüzde iktidar için kilitli kapılar yok, tokmağı çevirmek kafi” diyor.
Milliyetçilerin Ecevit’in bu sözlerini elbette kabul etmesi mümkün değildi.
O günlerde Ecevit’in bu sözlerini her seçimde, her durumda senelerce kullanmadık mı? Ne iyi etmişte onları yazmıştı. Tepe tepe kullanmadık mı?
Ecevit’in o karanlık günlerini bu günlerle kıyaslamak asla mümkün değil tabi.
O günlerde Türk Milliyetçilerine yapılan muameleleri unutmak da mümkün mü?
…….
Milliyetçilerin, milli konularda hassasiyet göstermeleri elbette doğal.
Milliyetçilerin milli konulardaki bu hassasiyeti makul ölçüleri aşmamalıdır. Ve bu hassasiyet günlük politik düşünce ve gelişmelerin ışığında değil; Milliyetçi hareketin tarihinden gelen birikime göre olmalıdır.
Bu tarihi birikimin değerlendirilmemesi milliyetçileri yanlışa düşmeye götürür.
Ne deniyordu?
“Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünüyoruz”
Bu düşünceye ne oldu.
Bu düşünce asla değişmemeli.
Bu arada;
Etrafta söylenen ve politika icabı dillendirilen söz ve icraatlara fazla takılmamak gerekir.
Bu yüzden bir birimizi kırmayalım.
Seçimler geçer baş başa kalırız.