Etrafında bulunan binlerce dâvâ arkadaşımız kendilerini terkedip de Ceketlerini alıp çıktıklarında bizler hep o Genel Merkez’i Kâbe sandık! Hem tenkit edip kusurları ortaya koyduk hem de mekândan uzaklaşmadık! Vallahi de billahi de ayrılmam, gemi bataksa bende beraber batarım! Meral, Özdağ, Oğan, Aydın kaç zaman olmuş ki partiden dışarıya adım atmışlar da kapıyı unutmuşlardır, biz yine cami gibi oraya gidiyoruz ve gideceğiz!
Demek şu ülkücüler veya MHP’liler ne kadar avelmiş; MHP Adana Milletvekili ve TBMM İdare amirlerinden Seyfettin Yılmaz Meclis kürsüsünden ilân etmiş olmasına ve Adana’da herkes bilmesine rağmen bu adam “Cemaatçİ” değildir de; sırf Genel Başkan Adayı oldu ve Kurultay istiyor diye Meral Akşener paralelci imiş? Kendi payımıza konuşuyoruz ki Akşenerci değil aksine Bahçeli’yi hareketin meşru liderlerinden sayanlardanız! Herhalde devlet tecrübesine sahip ve ülkücülüğünü de inkâr edemeyeceğiniz Meral Akşener de değişik kanaate sahip değildir! Bahçeli meşru MHP Genel Başkanı’dır. Fakat ne bu şiddet ne bu celâl patron bağırdıkça bağırıyor! Yanında sarhoş Ahmet, çakal Hüseyin!
Kim şu Semih Yalçın da saatlerce kırık plâk gibi ötüyor! Partiden aylık alan birkaç yazar çizer takımı, varlığı Devlet Bahçeli şahsından kaynaklanan Celâl Adan sen kime hakaret ediyorsun! Bu camia söylediklerini misli ile sana iade eder! Bu kadar itici bir insan düşünmek mümkün değildir! Hele şu Genel Sekreter denen ilkokul öğretmeni var ya suratından biçimsizlik akıyor! Yine en sempatik adam Oktay Vural! Yaşa Oktay Amca yaşa! Şöyle bir hukukçu olarak çevrene bakıp da Allahaşkına aldığın eğitimden utanmıyor musun? Bir yönetim kendi insanından bu kadar korkup da nasıl ülkücülükten bahsedebiliyor anlamak mümkün mü? Mütebakisi ile birlikte aynı üst kurul delegeleri geçen sene kendilerini seçmişlerdi de şimdi bu adamlar paralelci oldu? Ne çok paralelci varmış şu MHP’de! Seni seçerken ülkücü, kurultay isterse paralelci böyle bir mantık olur mu? Seyfettin Yılmaz Adana’da cemaate dayalı bir adam, Arap camiasından âlem arkadaşlarının devlet memuru iken ortaklarının adlarını mı sayalım? Sarıçam’ı dolandıran hukuk müşaviri paralelci avukat korkudan görevinden ayrılmış, MHP’nin Muğla adayı bilmem ne karın ağrısı adam içerde ve cezaevi cinayeti ile de alâkalı ve silâhı sokan adammış! Sayfettin Yılmaz’ın baş adamı ve vekil belediye Başkan’în baş danışmanı! Beraber yatıyorlar da çok tehlikeli diye Ankara’ya kaçırmışlar! Sarıçam hukuk müşaviri Avukat cemaatin akıl hocası tünek davranıyor da kendini kamufle ediyor! O da MHP’den adayı adayı idi ama Genel Merkez paralelci demedi! Ben emniyet olsam bu cemaati eski Sarıçam avukatını sorgularım. 25 yaşından biri, demek çocukluktan yetiştirilmiş ki bir Almanya bir ABD’de! En kıymetli adamı Soli Özel!
Aslında Paralel’den İstihbarata kadar MHP’de her türlü adam var ve bunlar Devlet Bahçeli’nin akıl hocaları! Kimse birşey demiyor da “Pensilvanya Papazı” Meral’e arka çıkın demiş diye Akşener paralelci, Özdağ İsrail Ajanı, Oğan Rus yanlısı! Koray zaten Bayındırlık delikanlısı! Gel keyfim gel! 19 değil 49 sene geçse %5’e de düşseniz gitme cesaretini gösteremezsiniz! Genel merkez öğütçüleri “Turan’a gidiyoruz Kızılelma yakın” diyorlar! Bırakın Allahaşkına yahu Diyarbakır’a gidemedikten sonra ne işiniz var İran’da Turan’da, Kızılelma’da! Kimi kandırıyorsunuz!
Şimdi bu satırları okuyanlar işte bir Meralci veya Özdağcı diyenler olabilecektir! Böyle diyen veya düşünenler adam değil ahmaktır! Bizler adam gibi ülkücüyüz! Fethullah’ı 15 günden beri değil ortaya çıktığından beri tenkid ederiz! O eğitimsiz Said-i Kürdi müridinin arkasından giden, din iman oyunlarını yutanlara önce şaşarız! Ama şu Genel Başkanı’mıza da şaşıyor ve söyledikleri ile yüzünüz kızarıyor! Belki dünyanın en namuslu ve düzgün insanı olarak hırsızları bile savunurken hırsız diyemediğimiz muhterem herhalde bizim gibi bunama dönemine girmiştir! Yıllardır “Küçük olsun bizim olsun” düşüncesine zatı alilerini sığdırdıklarında hep mücadele ettik! Demek ki bunu söyleyenler haklıymış da biz alevelmişiz! Etrafında bulunan binlerce dâvâ arkadaşımız kendilerini terkedip de ceketlerini alıp çıktıklarında bizler hep o Genel Merkez’i Kâbe sandık! Hem tenkit edip kusurları ortaya koyduk hem de mekândan uzaklaşmadık! Vallahi de billahi de ayrılmam, gemi bataksa bende beraber batarım! Meral, Özdağ, Oğan, Aydın kaç zaman olmuş ki partiden dışarıya adım atmışlar da kapıyı unutmuşlardır, biz yine cami gibi oraya gidiyoruz ve gideceğiz!
Şimdi ne olacak? Mahkeme kararına göre 15 Mayıs’da Tüzük, bir iki gün sonra da seçimli Kurultay yapılacak ve başta Bahçeli olmak üzere ekibi gitmeyecek ve parti, bir parti daha doğuracak! Bu arada Yargıtay karar verirse belki bu işin önüne geçilecek ama karar aleyhte çıkarsa yiğitler işgalci durumuna düştükleri halde 2018’e kadar o binada pinekleyecekler! Bu nasıl bir iş? Bahçeli diyor ki şu kadar yerde devlet paralel operasyonu yapıyor onlar yakalanacak! Vallahi kendinden başka böyle lâfı telâffuz eden ve inanan olmadığına göre operasyon sonuçlarını artık beklemeye devam edecektir.
Muhabbetle.