AK Parti’nin adayı İsmet Yılmaz’ın Meclis Başkanı olarak seçilmesinin ardından kendilerine yöneltilen eleştirilere Halaçoğlu, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden yaptığı açıklamayla yanıt verirken, “Meclis Başkanlığı seçiminde MHP’yi eleştirenler belli ki siyaseti kendilerince çok iyi biliyorlar. Ama neler döndüğünü bilmiyorlar” dedi.
Halaçoğlu şunları yazdı:
“Eleştirenler şunları cevabını versinler ve iyi düşünsünler.
1- Baykal teamüllerin aksine Cumhurbaşkanıyla hangi sebeple ve ne konuştu? Herhalde Meclisi nasıl yöneteceğini değil.
2- MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu CHP’nin Cumhurbaşkanı çatı adayı idi ve MHP bütün eleştirilere rağmen İhsanoğlu’nu destekledi. CHP madem Meclis Başkanlığını muhalefet kazansın istiyordu da, neden kendi cumhurbaşkanı adayı da olan İhsanoğlu’nu desteklemedi,
Devlet Bey’in meclis Başkanlığı seçimine ilişkin açıklamalarına rağmen Baykal’da ısrar etti? İhsanoğlu’nun gösterilmesindeki incelik, CHP’nin aday konusunda bahanesi olmamasına yönelik idi. Başka biri aday gösterilse idi destekleme konusunda bahane ileri sürebilirdi.
3- Kılıçdaroğlu, HDP destekli CHP-MHP azınlık hükümeti için Devlet Bey’e Başbakanlık teklif ederken, MHP’yi nereye çekmek istedi? Üstelik Devlet Bey’i mevki düşkünü olarak göstermesi ve Başbakanlık uğruna ilkelerinden vazgeçecek bir kişi gibi görmesi hakaret değil mi?
Peki Meclis Başkanlığı seçimi için neden bu âlicenaplığı göstermedi? Hemen arkasından AKP’ye koalisyon için göz kırpmak adına, sanki Erdoğan’dan intikam alıyormuş gibi bir hava vermek istemediklerini ve rövanşist olmayacaklarını neden söyledi?
4- MHP kaset sebebiyle 9 genel başkan yardımcısını istifa ettirdi. Aynı durumda olan Baykal’ı desteklemesi doğru olur muydu? Bu şartlarda hangisi olursa olsun ne fark edecekti. Sonuçta Baykal veya Yılmaz hangisi seçilirse seçilsin aynı kapıya çıkmıyor mu?
Cumhurbaşkanıyla görüşmede böyle bir kurgu plânlanmış mıdır? CHP, MHP’den destek isterken vermeyince eleştiriliyor da neden MHP’nin CHP’den istediği desteği vermemesi eleştirilmiyor?
Bunları cevaplamayı deneyin. Biz kimseyi desteklemedik.
Yarın AKP-CHP koalisyonu kurulursa da hiç şaşırmayın. Ama, aşağıdaki yorumlara baktığımda birçok kişinin yazıyı anlamadıkları ve okumadıkları anlaşılıyor. Yarın yine bizim haklı çıktığımızı göreceksiniz.”
1- Baykal teamüllerin aksine Cumhurbaşkanıyla hangi sebeple ve ne konuştu? Herhalde Meclisi nasıl yöneteceğini değil.
2- MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu CHP’nin Cumhurbaşkanı çatı adayı idi ve MHP bütün eleştirilere rağmen İhsanoğlu’nu destekledi. CHP madem Meclis Başkanlığını muhalefet kazansın istiyordu da, neden kendi cumhurbaşkanı adayı da olan İhsanoğlu’nu desteklemedi,
Devlet Bey’in meclis Başkanlığı seçimine ilişkin açıklamalarına rağmen Baykal’da ısrar etti? İhsanoğlu’nun gösterilmesindeki incelik, CHP’nin aday konusunda bahanesi olmamasına yönelik idi. Başka biri aday gösterilse idi destekleme konusunda bahane ileri sürebilirdi.
3- Kılıçdaroğlu, HDP destekli CHP-MHP azınlık hükümeti için Devlet Bey’e Başbakanlık teklif ederken, MHP’yi nereye çekmek istedi? Üstelik Devlet Bey’i mevki düşkünü olarak göstermesi ve Başbakanlık uğruna ilkelerinden vazgeçecek bir kişi gibi görmesi hakaret değil mi?
Peki Meclis Başkanlığı seçimi için neden bu âlicenaplığı göstermedi? Hemen arkasından AKP’ye koalisyon için göz kırpmak adına, sanki Erdoğan’dan intikam alıyormuş gibi bir hava vermek istemediklerini ve rövanşist olmayacaklarını neden söyledi?
4- MHP kaset sebebiyle 9 genel başkan yardımcısını istifa ettirdi. Aynı durumda olan Baykal’ı desteklemesi doğru olur muydu? Bu şartlarda hangisi olursa olsun ne fark edecekti. Sonuçta Baykal veya Yılmaz hangisi seçilirse seçilsin aynı kapıya çıkmıyor mu?
Cumhurbaşkanıyla görüşmede böyle bir kurgu plânlanmış mıdır? CHP, MHP’den destek isterken vermeyince eleştiriliyor da neden MHP’nin CHP’den istediği desteği vermemesi eleştirilmiyor?
Bunları cevaplamayı deneyin. Biz kimseyi desteklemedik.
Yarın AKP-CHP koalisyonu kurulursa da hiç şaşırmayın. Ama, aşağıdaki yorumlara baktığımda birçok kişinin yazıyı anlamadıkları ve okumadıkları anlaşılıyor. Yarın yine bizim haklı çıktığımızı göreceksiniz.”