MHP Afyon Milletvekili Mehmet Parsak, 26. Dönem TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dağılması ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
24. Dönem TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda da “Teknik Heyet Üyesi” olarak görev yapan Parsak, partisi tarafından 26. Dönem TBMM Anayasa Komisyonu ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda görevlendirilmişti.
KOMİSYON 3. TOPLANTISINDA DAĞITILDI
TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın 8 Ocak 2016 tarihli yazılı daveti ve bu davete TBMM’de bulunan 4 siyasi parti genel Başkanlarının verdiği olumlu cevaplar sonucunda oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun ilk toplantısını 04 Şubat 2016 tarihinde yaptığını belirten Parsak, “26. Dönem TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, komisyon çalışma usullerinin masaya yatırıldığı 17 Şubat 2016 tarihli 3. Toplantısında CHP’nin “Komisyonun adı”nı düzenleyen birinci ve “Komisyonun Görevi”ni düzenleyen ikinci maddesi üzerindeki görüşlerindeki ısrarlı tutumu sonucunda TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman tarafından dağıtılmıştır” dedi.
24. DÖNEMDE DE AKP MASADAN KAÇMIŞTI
24. Dönem TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının da, AKP’nin “Seçilmiş Krallık” önerisi ve HDP’nin “PKK’ya savaş tazminatı ödenmesi”, “yerel özerklik” gibi “marjinal” önerileri ile sabote edildiğini hatırlatan Parsak, “AKP o dönemde “usta”sının amacına ulaşamayacağını anlayınca komisyon toplantılarına 3 kez üst üste katılmamış ve dolayısıyla komisyondan çekilmiş sayılmıştı” dedi.
ANAYASA’DAN DAHA BÜYÜK SIKINTILAR VAR
AKP’nin Anayasa’yı kendi keyfi çıkarları doğrultusunda değiştirme sevdasının sonraki dönemlerde de devam ettiğini ifade eden Mehmet Parsak, “Türk Milleti büyük ekonomik ve sosyal sıkıntılar içerisinde terör belası ile uğraşırken, Anayasa’nın değiştirilerek tüm bu sorunların aşılacağı, bütün sorunlarımızın Anayasa’dan kaynaklandığı fikri, birçok kanaldan Türk Milleti’ne kabul ettirilmeye çalışılmıştır” dedi.
AKP, ANAYASAYI KENDİSİNE UYDURMA NİYETİNDE
AKP’nin “Anayasa’nın Yenilenmesi” konusundaki yaklaşımlarını değerlendiren Parsak, “AKP Anayasayı milletin ihtiyaçlarını doğrultusunda değil kendi ihtiyaçlarına göre değiştirmek istiyor. Bu şekilde Türk Milleti’nin gerçek talepleri ile alakası olmayan marjinal düşüncelerini legal bir zemine oturtmaya çalışıyor. AKP, Anayasa’ya uymak yerine Anayasa’yı kendisine uydurma yöntemini benimsemiştir. Aksayan ve değişmesi gereken yönleri olmakla birlikte 1982 Anayasası, milletimize değil, sık sık gömlek değiştirmeye alışmış AKP’nin kendi bedenine dar gelmektedir” dedi.
CUMHURBAŞKANI SÜRECE MÜDAHALE EDİYOR
Anayasa Uzlaşma Komisyonu daha ilk toplantısını bile yapmadan, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “ön alma” amaçlı, ikilemlerle dolu, “dereyi görmeden paça sıvayan” dayatmacı siyasi yaklaşımlarının, oluşacak sağlıklı bir müzakere ortamını en baştan baltaladığını kaydeden Parsak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmalarda, “Kuvvetler Ayrılığı”ndan, “Kuvvetlerin Çatışması”nı; “Kuvvetlerin Uyumu”ndan ise “Mutlak İstikrar” adı altında bir “diktatöryal yönetim” sonucu çıkardığını ortaya koymuştur. Sayın Cumhurbaşkanı’nın etkisinden bir türlü kurtulamayan AKP de “darbe kültürünün Anayasamızdaki izlerinin kaldırılması”ndan çok “Yeni Anayasa”, sözde “Türk Tipi Anayasa”, “Yeni Türkiye” ve sözde “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” gibi altı boş, anlaşılmaz ve toplum tarafından kabul görmeyen kavramlara sarılarak Türk Milleti’nin gerçek talep ve ihtiyaçlarından uzaklaşmıştır” ifadelerini kullandı.
SİYASİ ŞOVA DÖNÜŞTÜ
Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının daha başlamadan yıpratıldığını ve amaçsız bir noktaya doğru itildiğini ifade eden Parsak, “İktidar ve ana muhalefet partisi, Anayasa konusunu uzlaşma kültüründen uzak ve kendi isteklerini dayattıkları siyasi bir şova dönüştürmüştür” dedi. CHP’nin 24. Dönem Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları sırasında da “Türk Vatandaşlığı kavramı”, “Üniter Devlet yapısı” gibi konularda gel-git’li bir politika izlediğini ve aslında ne istediğine net olarak karar veremediğini belirten Mehmet Parsak, “CHP, kendisini kuran ruhtan uzaklaşmış ve yaşadığı bu kafa karışıklıkları doğrultusunda “hem nalına hem mıhına vuran”, “ne yardan ne de serden geçen” bir siyaset tarzını benimsemiştir. Sonuç olarak da “çalışma usullerinin” masada olduğu bir noktada “esas”ı müzakereye açmış ve ileride AKP’nin “Başkanlık Sistemi” konusunu komisyon gündemine getireceğini gerekçe göstererek komisyon masasından ayrılmıştır. CHP’nin bu yaklaşımı hem seçmenlerini hem de yeni seçtiği meclisten kendisine yaraşır bir Anayasa bekleyen Türk Milleti’nde hayal kırıklığına neden olmuştur” dedi.
CHP’NİN TAVRI, AKP’NİN DE İŞİNE GELDİ
Süreçte yaşananların tamamı değerlendirildiğinde ulaşılacak sonuçlara dikkat çeken Mehmet Parsak, “Olanlar bir arada değerlendirildiğinde, AKP’nin “Başkanlık Sistemi” konusundaki dayatmacı yaklaşımının kabul görmeyeceğini anlaması üzerine, CHP’nin de tavrını bahane ederek TBMM Başkanı eliyle komisyon çalışmalarını sonlandırdığı durumu ortaya çıkmaktadır” dedi.
MHP’NİN VİZYONU DEVAM EDİYOR
Milliyetçi Hareket Partisi’nin, gerek 24. Dönemde gerek 26. Dönemde oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonlarında, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü, üniter devlet yapısını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini içinde barındırmaya devam edecek bir Anayasayı oluşturmak için çaba gösterdiğinin altını çizen Mehmet Parsak, ”Milliyetçi Hareket Partisi, toplumsal mutabakat ile oluşturulacak, sürdürülebilir ve demokratik bir Anayasa vizyonunu her dönemde olduğu gibi bu dönemde de taşımaktadır. Partimizin “Anayasa’nın Yenilenmesi” konusundaki vizyon, görüş ve önerileri ile temel hassasiyetleri ilk günden bu yana kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmıştır” şeklinde konuştu.
”GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM”
Milliyetçi Hareket Partisi’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi kültürü ve siyasi sosyalleşme düzeyi açısından “güçlendirilmiş” bir “parlamenter sistem”in daha uygun olduğunu düşündüğünü ifade eden Parsak, “MHP, önüne gelebilecek “Başkanlık Sistemi” önerilerine karşı kendi fikrini savunabilecek donanıma, birikime ve güce de sahiptir. Bu nedenle, “yönetim şekli”ne ilişkin görüşlerini “Çalışma Usulleri”nin belirleneceği ilk toplantıda değil, Anayasa’nın ilgili kısmı tartışılırken gündeme getirmeyi daha uygun bulmuş ve 24. Dönem TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarında da olduğu gibi AKP’nin olası bir “MHP-HDP kavgasını” hedefleyen planlarını boşa çıkarmıştır” dedi.
YAKLAŞIMLARI GERÇEKÇİ DEĞİL
Açıklamasında AKP Sözcüsü Sayın Ömer Çelik ve TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman’ın, CHP dışındaki 3 siyasi partinin Anayasa çalışmalarına devam edebileceğine dair beyanlarını da değerlendiren Mehmet Parsak, “ Bu davetler inandırıcı ve samimi değildir. Anayasa, en kısa tarifiyle “toplum sözleşmesi” olduğuna göre, anayasanın yenilenmesi çalışmasının en geniş mutabakatla yapılması da toplum sözleşmesi anlayışının doğal bir sonucudur. 4 siyasi partinin temsil edildiği bir Mecliste özellikle “ana muhalefet” partisinin içinde yer almayacağı, diğer 3 siyasi partiden ibaret bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarıyla ortaya çıkabilecek bir metnin tam anlamıyla bir toplum sözleşmesi olamayacağı da tartışmasızdır” şeklinde konuştu.
MECLİS, “TRAFİK POLİSİ” DEĞİLDİR
Gelinen nokta itibariyle tekrar uzlaşının öne çıkacağı bir yapının tesisi için öncelikle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a görev düştüğünü belirten Parsak, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Başkanlık hayalleri ile ülke gündemini işgal etmeyi bırakması ve Meclisin görev alanından elini çekmesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı Makamı elbette bir “Çankaya” ya da “Beştepe Noteri” değildir ancak TBMM’nin de sadece el kaldırıp indiren bir trafik polisi olmadığı da kabul edilmelidir” dedi.
AKP, ERDOĞAN’IN ETKİSİ ALTINDA
Bundan sonraki süreç için iktidarda bulunan AKP’ye de büyük görevler düştüğünü kaydeden Parsak, “AKP, öncelikle “Başkanlık” hayali içerisinde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etkisi altından çıkmalı, Erdoğan’a arzu ettiği sınırsız yetkileri sağlamaya çalışmak yerine temsilcisi olduğu millete karşı öncelikli görevlerini yerine getirmelidir. AKP, Türk Milleti’nin “Yeni Türkiye”, “Başkanlık Sistemi”, “İkinci Cumhuriyet” vb. taleplerinin olmadığını kabul etmeli ve hızla normalleşmelidir” ifadelerini kullandı.
KAFASINDAKİNİ MİLLETİMİZ İLE PAYLAŞMALI
AKP bir yandan “yamalı bohça” diyerek 82 Anayasası’nı kötülerken diğer yandan Uruguay, Meksika gibi diktatörlüğe dönüşmüş Başkanlık Sistemi kopyalarından oluşturduğu karmaşık yapıları savunduğunu belirten Parsak, “AKP kafasının arkasındaki gerçek planını bir an önce Türk Milleti ile paylaşmalıdır. AKP, “Milli İrade”nin gerçek temsilcilerini asla unutmamalı, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradeyi ve hali hazırda Türk Milleti’ni temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni asla aklından çıkarmamalı, “mutlak irade” hayali içerisindeki birilerinin iradesi ile Türk Milleti’nin iradesi arasında seçimini yapmalıdır” şeklinde konuştu.
KAN GÖLÜNE DÖNEN BÖLGEMİZDEN İBRET ALINMALI
AKP’nin, her an baskıcı bir diktatörlüğe dönüşmeye müsait sadece “istikrar” odaklı sistemleri övmekten vazgeçmesi gerektiğini iddia eden Mehmet Parsak,” AKP, istikrar odaklı yaklaşımlar sergilerken, bölgemizde kan gölüne dönen devletleri bir ibret vesikası olarak aklının bir kenarında tutmalıdır” dedi.
CHP, ARTIK BİR KARAR VERMELİ
CHP’nin, “Türk vatandaşlığı” başta olmak üzere bünyesindeki kafa karışıklıklarını gidermesi gerektiğinin altını çizen Mehmet Parsak, “CHP, ülkemizin ve milletimizin geleceğini esas alan kendi tarihine yakışır politikalar geliştirmelidir. Anayasa’nın darbe kültüründen arındırılmasının hepimizin dileği olduğunu hatırlamalı ve bunun tartışılacağı yerin de uzlaşma masası olduğunu, komisyonlar ve TBMM olduğunu da unutmamalıdır” dedi.
CHP, GÖRÜŞMELERİN ACISINI MI ÇIKARTIYOR?
7 Haziran seçimleri sonrasında AKP-CHP arasında haftalarca devam eden ve sonuçsuz kalan “istikşafi” koalisyon görüşmelerini hatırlatan Mehmet Parsak, “CHP her kesime şirin gözükme kaygısıyla, günübirlik ve siyasi şova dayanan yaklaşımlarından vazgeçmelidir. Bu noktadan sonra, daha tutarlı ve daha ciddi bir bakış açısıyla 7 Haziran seçimleri sonrasındaki istikşafi koalisyon görüşmeleri ile başlayan süreçte AKP’nin ekmeğine daha fazla yağ sürmekten sakınmalıdır” dedi.
MHP’NİN NET TAVRI DEVAM EDECEK
MHP’nin, bu süreçte de tutarlı bir tavır gösterdiğini kaydeden Mehmet Parsak, “MHP, günlük heveslerden uzak, rasyonel, sürdürülebilir, üniter devlet yapısı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü esas alan Anayasa vizyonunu sürdürmeye kararlıdır. Görev yine bize düşmüştür, yük yine bizlerin omuzlarında kalmıştır. Bu noktada yapılması gereken şey, siyasi gerginliklerin sona erdirilmesi ve büyük planların uygulamaya konulduğu coğrafyamızda ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak için gayret gösterilmesidir” şeklinde konuştu.