Deprem ülkesi Türkiye’de faylarındaki hareketlilik birçok bölgede etkisini gösteriyor. İstanbul depreminin ardından Van, Çanakkale ve son olarak Muğla’da hissedilebilir depremler yaşandı.
2017 yılında Ege’de meydana gelen 6.6 şiddetindeki deprem sonrası Bodrum’da yüksekliği 30-40 santimi bulan tsunami oluşmuş, deniz suları yaklaşık 100 metre içeri girmişti.
Konuyla ilgili konuşan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, deprem süpürtü dalgaları nedeniyle geçmişte Ege kıyılarında on binlerce kişinin hayatını kaybettiğini altını çizerek şu ifadelere yer verdi:
“Deprem süpürtüsü nedeniyle, devletin muhakkak eğitim vermesi gerekir. Bu eğitimin ilk adımı ise deniz kıyılarından uzaklaşmaktır. Tek kurtuluş yolu budur. Deniz deprem sırasında önce çekilir, sonra ilerler. Endonezya’da bunu gördük.”
”BURADAKİ DEPREMLERİN SÜRESİ UZUN”
Profesör Ercan, dalma-batma kuşağında yer alan Ege kıyılarının dünyanın en büyük deprem bölgelerinden olduğunu vurgulayarak, “Deprem Rodos, Güney Ege dalma-batma kuşağı içinde oldu. Bu deprem hem Türkiye hem de Rodos depremi diye geçiyor. Buradaki depremin ana nedeni güneydeki Afrika kıtasının, Güney Ege kuşağı boyunca yılda 3 ile 4 santim yaklaşmasıdır. Bu aynı zamanda hem Ege hem de Batı Anadolu’yu kuzeye doğru itiyor. Sıkıştırma sonucu gerilimler ve gerilimden dolayı boşalmalar depreme sebep oluyor. Bu bölgedeki depremler 7,5’e kadar olabilir. Süresi uzundur, 45-50 saniye olma ihtimali vardır.” ifadelerini kullandı.
ON BİNLERCE KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
”Geçmişteki belgelere göre, burada 3-5 metre büyüklüğünde süpürtü dalga meydana geldi ve on binlerce kişi hayatını kaybetti. Bu bölgelerde deniz için yanardağlar yer alıyor. Bunlardan bir tanesi Küdür Yanardağı’dır. Bu bölgede 10 milyon yıldır etki devam ediyor. Bugün 5 büyüklüğündeki deprem bunlardan biridir.”