Kenan EROĞLU
Bu gün Ülkemizde bir “bizim mahalle”, bir de “karşı mahalle” var. Bu “bizim mahalle”, “karşı mahalle” konusu ülke içinde olduğu gibi batı karşısında eziklik içinde olan yarı tahsilli sözüm ona aydınlarımız için de ülkemiz “bizim mahalle”, ülke dışı ise “karşı mahalledir”. Halkından kopuk bu aydınlarımız her zaman “karşı mahalleye” özenmişler, “karşı mahallede” olup bitenlere hayranlıkla bakmışlar ve kendi mahalle/ülkelerini de beğenmez olmuşlardır.
Bu dış ülkelere hayranlık, onların/karşı mahallenin üstünlüğü tezi üzerine kurulan kafa yapısının birde ülke içi yaklaşımı var ki. Evlere şenlik.
Hayretle karşılanacak bir durumdur ki, çevremizde kendi mahallesini pek beğenmeyip karşı mahalleye özenen pek çok kişi var.
Çevremizde bu pek çok kişi karşı mahalleye şirinlik yapmakta bir beis görmüyor.
Karşı mahalledeki Marksist’miş, bölücüymüş, iktidarları döneminde ülkenin en büyük yolsuzluklarına imza atmışmış, Vatandaşla tokalaştıktan sonra kirlendi diye ellerini ıslak mendille hemen siliyormuş muş, O karşı mahalledekiler Fetö’cüymüş, fetö’cüleri övüyormuş muş. Karşı mahalledeki Marksist’miş miş, Karşı mahalledeki ülkeden kaçmış Rusya’ya da sığınmışmış, 12 Eylül 1980 dönemlerinde Ülkücüleri ihbar tarzı haberler yapıyormuş vs. Bütün bunların hiçbir önemi yoktur. Yeter ki o karşı mahalleden olsun. O kişilerin karşı mahalleden olması yeterlidir.
Karşı mahalleye şirinlik yapmak nasıl bir tavırdır?
Eziklik içinde olanlar, iyi şeyleri karşı mahallede görüp karşıya şirinlik yapanlar ne elde ederler acaba?
Karşı mahalleye şirinlik gösterenler ne yaparlarsa yapsınlar karşı mahallede kabul ve itibar görmezler.
Bir de karşı mahalleye şirin görünmek için kendi değerlerini ve değerlilerini hiçe sayanlar ne gibi bir fayda sağlarlar onu da uzun uzun düşünmek lazım.
Karşı mahalleye ve karşı mahalle mensuplarına güzellemeler dizmek için ya insanın kendinden emin olmaması. Kendi değerlerinin farkında olmaması. Tarih şuurundan yoksun olması gerekir.
Ya da Milli Şuur fakiri olması lazım ki karşı mahalleye ve mahalledekilere kraldan çok kralcı geçinerek karşı mahallenin dahi aklına gelmeyen gün görmemiş övgüler dizmesi eğer aşağılık duygusundan gelmiyorsa acaba nereden geliyor?.
Eğer bir insan kendi mahallesinden utanıyorsa, kendi mahallesini geri, görgüsüz vs. görüyorsa.
Eğer bir insan öz benliğini kaybetmişse.
Eğer bir insan kendisi değilse.
Eğer bir insan mensubu olduğu milleti yeterince tanımıyorsa elbette aşağılık duygusunun çukurlarının birine düşmüş ve orada debelenip durmaktadır.
İşin en kötü yanı ise düştüğü ve debelendiği o çukurun, çukur olduğunun farkına varamamış olmasıdır.
Karşı mahalle, karşı mahalle diye diye.
Karşı mahalleli, karşı mahalleli diye diye.
Karşı mahalleye özene özene.
Karşı mahallede değer araya araya etrafları dört duvarla çevrilmiş gibi onun varacağı yer, elbette yakınını ve çevresini göremez ve anlayamaz duruma düşmüş olmaktır..
Onun gözü kulağı hep karşı mahallededir.
Öyleki, karşı mahalleye olan hayranlık onun gözünü kör, kulağını sağır etmiştir.
O artık bir Mankurt’tur.
O artık kendi milli benliğinden kopmuş bir Mankurt’tur..
O artık gösterilenden başkasını göremez, kulağına fısıldanandan başkasını duyamaz.
O artık yabancı istihbarat ve güçlerinin oluşturup olgun hale getirdiği kullanılabilen biridir.
O artık, kendi milletine ve kendi milli değerlerine de eğreti bakar, şaşı bakar.
Kendi milletine batı penceresinden, ya da içimizdeki temsilcileri olan karşı mahallelilerin penceresinden bakar.
O karşı mahalle diye diye kendinden ayrılmış bir halk çocuğu olmuş ve hatta kendi milletine bakış açısıyla yabancıların ağına düşmüş ama ne karşı mahalleden olabilmiş, ne de kendi mahallesine kalmış biridir.
O artık düşünceleri itibariyle bir dünya vatandaşıdır.
Karşı mahalle Tv’lerini seyredince karşı mahalle Tv’lerine çıkınca sen karşı mahalleden mi oluyorsun. Yoksa karşı mahalle sadece seni kullanıyor ve işi bitince de kaldırıp atıyor mu?
Karşı mahalle Tv’sine çıkınca sen bizim mahalleden kopmuş oluyorsun.
Peki, kimdir bu karşı mahalleli Mankurt diyecek olursak. Şöyle bir etrafımıza bakıp “karşı mahallede olanlara övgü dizenler” diyebiliriz.