DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

İNSANI YAŞAYALIM ‘İNSANLIK OLSUN’

Yayınlanma Tarihi :
İNSANI YAŞAYALIM ‘İNSANLIK OLSUN’

İNSANI YAŞAYALIM

‘İNSANLIK OLSUN’

 

 

Halim Kaya  

 

Ramiz Aydın Hoca’m üretmeye devam ediyor. Bu beşinci kitap… İnşallah, daha nicelerini üretecek dinamizme sahip. 1976 yılında başladığım Bafra İmam Hatip Lisesinde Edebiyat ve Türkçe derslerine girmeye başladığı günden sonra Kızılırmak Dershanesinde yine Bafra’nın çocuklarına üniversite kapılarının açılmasına vesile olarak yetiştirdi binlerce öğrenciden sonraki emeklilik hayatında da boş durmayıp Ankara’da Millî Eğitim Bakanlığı kitap komisyonlarında çalışmasının yanında, seri şekilde Hoca’m son yıllarında dağarcığında biriktirdiklerini kaleme dökerek kitap halinde yayınlamaya başladı. “Güneşin Gölgesinde Can Diye Diye” kitabını daha önce yayınlamıştı, ancak son yıllarda seri halde “Ebemkuşağı”, “Dünya Güzel Aslında”, “Ben Sana Baharı Anlatayım mı?” adlı kitaplarını yayımladı ve nihayet beşinci kitabı “İnsanı Yaşayalım- İnsanlık Olsun” elimizde. İnşallah üretmeye devam edecek ve yetiştirdiği öğrencilerden sonra hitap etmeye başladığı bütün Türk insanına yönelik milli manevi ve ahlaki mesaj vererek olgunlaşmasına katkı sunmaya devam edecektir.

Ramiz Aydın Hocam yazdığı “İnsanı Yaşayalım- İnsanlık Olsun” kitabı 224 sayfa olarak Bafra Belediyesi tarafından bir kültür hizmeti olarak Haziran 2025 tarihinde basılmıştır. Kitabin “İçindekiler” kısmı kitabın sonuna konulmuş, hemen başlarken Ramiz Aydın Hoca tarafından torunlarına öğüt veren ancak hepimizin ders alması gereken “Ülkemiz Türkiye ve Türk milletinin değerleri önemlidir. Anne ve baba tarafından yakınlarınızdan sakın kopmayın” (s.3) ifadeleriyle Türk milletine de yazılmış diyebileceğimiz bir “İthaf” (s.3) yazısı bulunmakta, hemen arka sayfada kitabın yazarı hakkında kısa bir biyografik bilgi sunan “Yazar Hakkında…” (s.4) yazısı yer almaktadır. “Önsöz” (s.6) ile kitap başlamakta ve genelde kısa kısa ama bazen birkaç sayfa tutan konusuna göre başlıklar almış olan yazılar kitabın muhtevasını oluşturmaktadır. Burada başlıklardan bahsetmeyip yeri geldikçe yazıların içerikleriyle ilgi değerlendirmeler yaparak okuyucuya bir fikir vermeye çalışacağım.

Hemen kitabın başlığının bize ilham ettiği manayı izah edelim. “İnsanı Yaşayalım” öyle sanki insanın içinde bir kenarda duran, bazen nefsine ve şeytana uyarak terk edilen, yine insanın kendisi tarafından âtıl bırakılmış olan, ilahi vasıflarını yani eşrefi mahlukat olarak ilahi vasfımızı öne çıkararak insanı yani Allah’ın sevdiği, seveceği hayatı yaşamayı arzuluyor. İnsan olalım, ya da âdem, adam olalım diyor. İnsanoğlu bedeninde bir kenarda bir yerlerde tanrıdan bir parça taşıdığını, yani Allah’ın kendi ruhundan üflediğini, o parçanın işaret ettiği yolda gidersen insan olursun yoksa esfelisafilin yani aşağıların aşağısı olacağımızı haykırıyor.

Özsöz” (s.6) bir nevi kitaptaki yazıların amacını ortaya koyuyor. “İnsanı düzeltmeden hiçbir şeyi düzeltmek mümkün değildir.” ifadesi ve “harika bir biçimde yaratılmış olan insanoğlu bulunması gereken yerde bulunmuyor, yaşaması gereken o müthiş insan yakışan halleri yaşamıyor/yaşayamıyor, onun oturması gereken insanlık tahtı kayıp/çalınmış” (s.6) ifadeleriyle bu kaybolan vasıfları bulup insanı tekrar tahtına, yani Allah’ın yarattığı ilk hale “sırat-ı müstakime yani her türlü aşırılıktan uzak, dengeli, apaçık, dosdoğru ve hak yol         a oturtmak istiyor.

İnsanı yaşamak insan olmaktır aynı zamanda, insan olmanın hakkını vermektir etraflıca” (s.13) Ramiz Hoca “insanı yaşamak” ifadesiyle takip eden paragrafta her ne kadar “Birkaç özelliği kuşanarak olmaz insanı yaşamak, beş on özelliği kuşanmak kâfi değildir, insanlık deryasına dalmak, dalıp kulaç atmak, kulaç atmaya devam etmektir yüce insanlık değerlerine ulaşabilmek.” (s.13) Tek yönlü bir yaşamdan, insanın kendisini yaşamasından bahsetmiş görünse de aslında “insanı yaşamak” kelimesinin içerisinde mündemiç olan çoğul mana “başkaları tarafından yaşanmak” manasını da kastederek cemiyet halinde bir toplum olarak yaşamayı da zımnen kastetmektedir.

Nitekim yukarıda “insanı yaşamak” manasına yüklediğimiz manaya işaret ediyor “İkram da edemedik birbirimize bu eşsiz güzelliği sevinçle ve mutlulukla” (s.14) diyerek, ortak bir hayattan ve mutlulukların paylaştıkça büyüyeceğinden dem vuruyor. “İnsanlığı tatmadan, tattığını paylaşmadan yaşamak ve yaşadığına hayat demek.” (s.14)

 

İşte buraya kadar Ramiz Hoca’nın yazdıklarından anladığımız manayı işaret eden cümle “Yüce Yaradan’ın bir büyük eseri … Bu eser karşısında hayranlık duymamak için eksik bir insan, takdirden yoksun biri olmak gerekir.” (s.17) üç noktanın yerine siz ister “hayat” koyun, ister “insan” çünkü ilahi muradın kastettiği hayatı yaşamasını istediği canlıdır insan. Ha hayat yaşanmış olsun, ha hayatı insan yaşasın aynı kapıya çıkar, neticede ilahi murat gerçekleşmiş olur.

Samimisi yetmiyor, insanca yaşamaya yeterli olanı Hakçası …” (s.17) şu kısacık cümle belki insanoğlunun var olduğu günden beri felsefecilerin ve ahlakçıların üzerinde durduğu sayısı bilinmez kitaplar yazdığı konunun özeti. Beşer ne üretirse üretsin ahlak adına samimiyeti hiçbir zaman Allah’ın buyurduğu kadar ilahi, yani Hakça olmaz. En mükemmeli Allah yaratır, Allah dizayn eder, Allah kurallarını koyar. İnsan ilahi mesajdan habersiz kıt aklıyla vaz edeceği düsturlar, geçicidir ve hakkaniyeti tam sağlayamaz.

Sevgiyi ele alıyor ve çağımızın hastalığı olan insandan başka her şeye sevdalanmış olan insanoğluna Türkçe sesleniyor. “İnsandan çok olmamak üzere diğer varlıklara…” (s.18) piyasada dolaşan meşhur “Günümüz insanı anasına babasına bakmaz, götürür huzurevine koyar ama evinde kedi, köpek besler.” eleştirisine muhatap olanlar Ramiz Hoca’nın verdiği ölçüyü aşanlardır. Hiç kimse beslediği kuşu ölen çocuğa baş sağlığı dilemeye gidecek kadar hayvan ve çocuk seven bir peygamberin tebliği ettiği dinden daha insancıl olamaz. Onun için sevgiyi Allah, Resul, insan ve diğer canlılar ile varlıklar şeklinde sırlamak en makul sevgidir.

Ey kendi arzularını yaşadıkça kendini özgür sanan insan,” (s.27) özgürlük başıboşluk değildir, serserice yaşamak hiç değildir. Özgürlük Allah’a kul olmaktır. Kulluk insanı özgür kılar, yaratılmışlara köle olmaktan, yaratılmış her şeyden kurtarır. Paranın kölesi, diktatörün kölesi, makamın kölesi, şöhretin kölesi, kadının kölesi, siyasilerin kölesi velhasıl her şeyin kölesi olmaktan kurtulur Allah’a teslim olan. “Hakk’a inan ki özgür olasın.” (s.27) Tam buraya denk gelecek bir cevap olacak şekilde Hakka teslim olmanın karşıtlığını, sapkınlığa dalmış insanı işaret ediyor Ramiz Hoca “İnandığı, hatta kutsadığı para, yemek içmek, eğlence ve süfli aşk gibi putlarımız var ya?” (s.35) aslında daha ağır kelimelerle de tarif edebilirdi bu tanrı tanımaz aşağıların aşağısına yuvarlanmış insanı ancak edebinde ve Yaradan’a saygısında zarif bir dil kullanır her dem Hoca’m.

Ne kadar isabet etmiş, sosyal medyada profilimin hem altında sabit ve devamlı bir mesaj türünden Facebook çıkalı beri yıllardır Mehmet Akif Ersoy’dan paylaştığım beyit “Şudur benim en beğendim mesele: / Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.” (s.45) Ramiz Aydın Hoca da (“Ahde Vefa” Herkes İçin) (s.43) yazısında aynı mısralarını kullanmış. Sözün doğruluğunu ifade eden bunda daha güzel ifade eden söz var mı acaba? Bence yok. Söz yok da yine kitapta birkaç satır yukarıda Mehmet Akif Ersoy’un çok kar yağdığı halde söz verdiği randevuya giderek arkadaşını bekleyişini (s.44) de davranışın doğru olmasına bir örnek olarak sunmaktadır. Özü sözü bir insan olmak isteniyorsa demek ki Mehmet Akif Ersoy gibi olacak o kişi. Mehmet Akif’e göre “Bir söz ya ölüm ya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir.” (s.45) Ben de sözünde durmayanların mazeretlerini zaten mazeret olarak görmem, insanların yine birilerini kandırmak için uydurdukları yalan olarak bakarım. Onun için mazeret uyduranlar ile daha az görüşüp daha az sözleşmeye dikkat ederim.

Bilememek Değil, Yapmamaktır Cahillik” (s.50) başlığı ile cahilliği “Öğrenim Görmemiş, okumamış, bilgisi. Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan, deneysiz, genç, toy.” (s.50) olarak Türk Dil Kurumu sözlüğünden aktaran Ramiz Aydın Hoca kelimenin manasını üretilen bilgiyi öğrenmek gibi tarif etmiştir. Ancak bir de Allah’tan haberi olmayanlar için kullanılır ki Türkçede en bariz kullanımı “Cahiliye Dönemi” diyerek isimlendirdiğimiz İslamiyet’in gelmesinden önceki Arap toplumunu isimlendirmektedir ki bu dönemde Arap toplumu Allah’a inanmıyor, putlara tapıyordu.

İslam’ı Türk milletinin ve Türklük duygularının aleyhinde kullanmak isteyenler, gerçek dindarlar değildir.” (s.58) dediğini aktarıyor Ramiz Aydın Hoca Seyit Ahmet Arvasi’nin. Aslında Ramiz Aydın Hoca burada kitapta benim gibi ne olduğunu izah etmeden hemen bu sözü aktarmıyor. O Ziya Gökalp’in “Türkçülük Türk milletini sevme ve onu yücelteme düşüncesidir.” (s.57) sözü ile “Türk Türkçü, Arap Arapçı, Fars Farsçı olup ülkesini kalkındıracak, böylece İslam dünyası kalkınmış olacak, bu bakımdan Türkçülük aynı zamanda ümmetçiliktir.” (s.57) sözlerini açıklayıp ırkçılık yapmadığını uzun uzun izah ettikten sonra Seyit Ahmet Arvasi’nin sözünü veriyor. Ziya Gökalp de Seyit Ahmet Arvasi de Türk milletinin Müslüman olduğunu, ırkçı olmadığını ortaya koyuyor Türkiye’deki din tüccarı Müslümanlara aklınızı başınıza alın bre cahiller diyorlar, Ramiz Aydın Hoca da bir Müslüman Türk aydını olarak bu günkü Türkiye’deki İslamcı denilen bu zevatın cahilliğinden rahatsız olmuş ki bu bilgileri tazelemek ve güncellemek istemiştir diye düşünüyorum.

Mensup olduğu tarafın hatalarını görüp söylemeyen, saklayan, hep karşı tarafa saldıran, saldırma ruhunda olan herkes fanatiktir, bu özellikteki herkes hakikat katilidir.” (s.59) Ülkemizde farklı fikri gruplarının sırf bir oy daha fazla almak, bir insanı daha kandırıp safların çekmek için birbirlerini karaladıklarını, iftira attıklarını yıllardır görüyor ve biliyoruz. Asıl problem dün birlikte aynı cephede omuz omuza mücadele edip birbirlerine siper olanlar, vurulup kucağına düşen, ölen arkadaşının acısını yaşayanlar şimdi makam mevki, belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi statülere gelemedikleri için -aslında her biri ya belediye başkanlığına ya da millet vekilliğine aday gösterilmiş ve kazanamamış, başarısız, davası için çabalamamış, kendini halka anlatamamış insanlar- şimdi karşı tarafa geçerek ağza alınmadık şikayeteler, eleştiriler yapmaktadır. Eğer şimdi geride kalan arkadaşlarına sataşmak için şehir şehir gezerek gösterdikleri çabayı baba ocağında halka davayı anlatmak için göstermiş olsalardı bu pasta büyür onlar da çok arzuladıkları makamları elde ederlerdi. Şimdi de yaptıkları halka kendilerini anlatmak değildir. Terk ettikleri baba ocağında kalanları karalamaya dönük bir çabadır. Yine baba ocağını ele geçirmeye dönük iç mücadeledir. Ayrıldıkları yeri unutamamaktadırlar.

Sadece gördüğüne göre hüküm vererek akıl oluşturmaya çalışmak bir insanın kendi gözüyle kendi aklını kandırmasıdır” (s.75) diyor Ramiz Aydın Hoca ve bir hatıra ekiliyor. Bir gün polis komünist bir militanı yakalıyor. Militanın yakalandığını ve karakola götürüldüğünü duyan meraklı halk komünist militanı görmek için karakol çevresinde toplanıyor. Bu gruptan önlerde olan vatandaşlardan bir militanı yakından görüyor. Bakmış ki militan “ufak tefek biri”, kalabalık dağıldıktan sonra başka birileri bu adama militanın nasıl biri olduğunu sormuşlar, “meraklı kişi de onun ufak tefek biri olduğunu gör”düğü için “bende komünizmi bir şey zannediyordum” diyerek militana ve onun temsil ettiği komünizme burun kıvırmış (s.76). Ramiz Aydın Hoca bu hatırayı anlattıktan sonra “Militanı cılız biri olarak gören arkadaşa göre komünizm de cılız bir sitemdir, önemsenecek bir yanı, panik yapılacak bir durumu yoktur; hakikati görmüş ve bilmiş olmanın rahatlığı vardır artık onda, komünizmin ne olduğunu da kısa yoldan öğrenmiştir, bilgilidir, kimsede olmayan bilgiler artık ondadır.” (s.76) Kişinin gördüğü ile yorum yapıp hüküm vererek nasıl yanlış bir bilgi ürettiğini ifade etmektedir. Ha bu arada Ramiz Aydın Hoca devamında “Ya komünist militan yapılı, atletik birisi olsaydı?” (s.76) diye soruyor artık gerisini varın siz düşünün …

Tarihteki dönmeler ve günümüzdeki kriptoları konu alarak “Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşılması İçin Yüz Proje” adlı kitaptan, Erhan Afyoncu’nun “Türkleri Parçalamak İçin Yüz Plan” adlı yazılarına atıf yapan Ramiz Aydın Hoca George Santayana’dan “Tarihi bilmeyen onu tekrar yaşamak zorunda kalır.” Ve George Bancrof’tan da “Geçmişin yıkıntıları bugünün uyarılarıdır.” (s.92) ifadelerini alarak bize Mehmet Akif’in “Geçmişten adam hisse kaparmış … ne masal şey! /Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi? /’Tarihi ‘tekerrür’ diye ta’rif ediyorlar; /Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” diyerek haykıran şiirine götürüyor. Mehmet Akif de sanki beş bin yıldır bizim bu dönme ve kriptolardan çektiğimizden yakınıyor ama bundan da bir türlü ibret almadığımızı akıllanmadığımız ifade ediyor. Aklımızı başımıza toplayalım başka bir Türkiye yok, başka bir toprağı da bize vatan diye vermezler.

Kavramlardan aynı anlamları çıkarmayan kişiler arasında kavramlardan ne anladıkları fark kadar uzaklık vardır.” (s.94) diyen Ramiz Aydın Hoca Hemen akabinde insanların kavramları farklı algıladıklarını ifade eder ve “Tutumluluk niye cimrilik anlaşılıyor? Cömertliğin savurganlık anlaşılması niye?” diye sorarak farklı anlam yüklemelere örnek veriyor aman şunu da unutmamak gerek ki kavramlar ne kadar eski olursa o kadar ortak düşüncenin oluşmasına katkı sunar. Kavramların sık sık değiştirilmesi de insanların ayrı düşünmelerine sebep olur, yani kavramlar yıllandıkça herkes tarafından daha çok aynı mana verilen kavramlara dönüşür ve ortak bir düşünce ortamı oluşturur. Kavramları koruyarak ortak anlam yükleme çabalarımızı artırmalıyız. Kavramları değiştirerek ortak köklerimize de dinamit koymayalım.

Ramiz Aydın Hoca bu kavramlara ortak mana yükleme hususunu ele alırken yıllarca tartışılan medeniyet ve teknoloji kavramlarının farklılığını da “Teknoloji ile medeniyeti birbirine karıştırmak normal midir?” (s.94) diye sorarak ortay koymaktadır. Medeniye din ve törenin ürettiği manevi şuur dünyamızı tarif eden bir kavramdır. Medeniyet hem madde hem de manadır, ancak teknoloji öyle mi… Medeniyet maddeye mana katandır. Teknoloji dünyalıktır. Medeniyet anlayış ve bakış açımızla ürettiğimiz bilgi, bilim teknolojiyi üretir. Teknoloji maddi dünyamız tarif eder ve hayatı kolaylaştıran her türlü aletler ve makinalardır diyebiliriz. Teknolojiye medeniyet yön veriri. Mesela Müslüman bir bilim adamı nükleer silah ve atom bombasını bulmazdı, bulamazdı. Onun uğraştığı bilimin yönü insanlığı yok edecek silah üretimine doğru dönmezdi.

Ramiz Aydın Hoca, Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’dan aktarıyor “Terazi kendini tartamaz.” Anlayana ne derin bir söz, anlamayan sadece terazinin bir tartı aleti olduğunu ve kendisini kefesine koyamayacağı için tartamayacağı üzerinden düşünür ama mecazi manada ele alırsa bu söz insanları eksiklik ve kusur yönünden eleştirip duranların kendilerindeki eksiklik ve kusuru görmediklerini ifade eder ki bunu da “Koyunla keçi arkadaş olmuş, koyun bir hendekten atlarken edep yeri görününce keçi koyuna: Edep yerin görünüyor demiş ve katılarak onun bu haline gülmüş, koyunda ona: Yahu öyle de seninki sürekli görünüyor ya demiş.” (s.108) fıkrasıyla süsleyerek cukkadanak yerine oturacak şekilde izah etmiş. Kendi kusurları süreklilik kazanarak, herkes tarafından bilinecek şekilde ayyuka çıkmış insanlar bazen kusurlu duruma düşen insanları acımasızca eleştirirler.

Belki herkes biliyordu ama bir de biz tekrar edelim ve uyandırma vazifesi görelim. Çuvaldızın batırmış olduğu ama hâlâ uyanmamış olanlara bir kılcal iğne de biz yapalım.  Meşhur oryantalist Massignon “Onların [Müslümanların] her şeyini tahrip ettik; felsefeleri, dinleri mahvoldu, artık hiçbir şeye inanmaz oldular, derin bir boşluğa düştürler, anarşi ve intihar için uygun hale geldiler.” (s.110) demiş de biz uyanmış mıyız? Neredeee?..  Çörçil üstlenmiş Türkleri uyandırma vazifesini; “Çanakkale Savaşlarından önce ileri gelen Batılı bir grup tanıtım toplantısında: “Bu bombaları insanlara mı atacaksınız? diye sorar Çörçil’e. Çörçil de: Çok rica ederim centilmenler!… Bu zehirli bombaları insanlara karşı kullanmak elbette cinayettir ve faciadır; sizi anlıyorum fakat Türklere karşı kullanılmasını istiyorum çünkü onlar insan değildir.” (s.110) Çörçil demiş demesine de uyandıra bilmiş mi, şu “milletim nev-i beşerdir vatanım ruy-i zemin” diyen tayfanın türemelerini? Tabi ki uyandıramamış derin uykudaki gafillerimizi.

İsimlerini okuyunca hayır dua ile anıp geçtiğimiz, bu kadar çok olduğunu düşünemediğimiz kadınlarımız. Milletin diğer yarısı, hayatımızın diğer yarısı analarımız, bacılarımız, eşlerimiz kadınlarımız. Belki de her mahallede birkaç tane her evde bir iki tane vardır ne dersiniz.                          Ramiz Aydın Hoca “Sen Halime Çavuş, Kara Fatma, Şerife bacı, Çete Ayşe …                                                        Sen Domaniçli Habibe, Gördesli Makbule, Dağ Köylü Fatma Çavuş …” (s.118) şeklinde isimlerini sıralayınca kahraman kadınlarımızın hem ne kadar da fazla olduklarını, hem de kendimizin diğer yarısı olacak kadar çok olduklarını düşündüm. Ha bu kahramanlar şu yüz yıllık yakın kısa zamanın kahramanları… Biraz daha gerilere gidilse ne kadar daha kahraman kadınımız vardır. Bu arada 93 harbinde Erzurum’a dayanan Rus ayısına kök söktüren Nene Hatun’u da diğer Nene Hatunları da unutmamalı …

Kafamıza kazınmış mühürlerle, akıl yerine alışkanlıklarımızla yaşayan insanlar olmak yerine kendi doğrularımızı bulup onlarla yaşamaya çalışırsak istediğimiz oyunları kurak, istediğimiz oyunları bozar, oyun oynayanlara galebe çalmamız mümkün olur.” (s.126) ifadeleriyle bir tehlikeye işaret ediyor bize aklını kullan irade sahibi ol kimsenin oyuncağı olma diyor Ramiz Aydın Hoca’m ama Hoca’m günümüz insanları akıllarını kullanmaktan vaz geçtiği gibi alışkanlıklarını da terk etti artık modaya göre, cep telefonlarının yönlendirmesi ve internet fenomenlerinin çağrılarına anlık, saniyelik olarak kulak verir oldular. Ne mümküne bu moda ve fenomen bağımlısı insanların oyun kurması, oyun bozması…

Aman Allah’ım, bu israf ancak kendini israf eden bir Müslümanın israfı olabilir.” (s.161) cümlesi… Bu ne edebi niteleme, bu ne vurucu bir tespit, bu ne büyük bir iğne hem de çuvaldızdan da büyük… İslam’ın emirlerine uygun yaşamayan Müslümanların israflarını ele alan Ramiz Aydın Hoca, Türkiye’de dört yüz bin kahvehanede beş milyar saati israf ettiğimiz, aldığımız ancak kullanmayıp çöpe attığımız ilaçların bedeli altı yüz milyar lirayı da israf ettiğimizi (s.160) söylüyor. 1994 ölçülerine göre ve bu ifadeyle Türk insanın kendisini de israf ettiğini ifade ediyor. Bu topyekûn israf anlayışımız da “Müslümanlıkla savaşan Müslümanlar” (s.161) diye isimlendiriyor. “Kendini israf eden Müslüman” ve “Müslümanlıkla savaşan Müslüman” din ve edebiyat diline çağdaş anlamlar katacak iki kavram.

Asıl adı Şerafettin Hamza olan Allah dostu Kurtboğan Dede, Horasan’dan Anadolu’ya 1383 yılında gelmiş.  “Kimdir Kurtboğan Dede? Kurtboğan Dede’nin bize en ilginç gelecek tarafı Fatih’in hocası Akşemsettin’in babası olmasıdır” (s.193) diye bilgi veriyor Ramiz Aydın Hoca ve Ahmet Yesevi erenlerinden olması muhtemel Kurtboğanı tanıtmaya devam etmek için “… çok daha ilginç olanı nedir bilir misiniz?” (s.193) diyerek soruyor, bizde merak uyandırmak ya da dikkatimizi çekmek için. “Kurtboğan Dede’nin oğlu Akşemsettin, Akşemsettin’in on yedinci göbekten torunu da ünlü yazarımız merhum Peyami Safa’dır. Bu bilgiyi bizzat Peyami Safa nakletmiştir.” (s.193) Silsileyi görüyor musunuz? Peyami Safa’nın Türkiye’deki fikri mücadelesini okudukça -ya da bu mücadele sırasında yazıları demeliydim- zaten bir farklılık hissediyordum. Niçin mücadele etmiş, onu bu mücadeleye ne, niye sevk etmiş? diye düşünüyordum. Mücadele için görevli bir aile toplumu yanlışlardan arındırmak için dün ataları insanları imanlarını temizlemek, saf imana ulaştırmak için mücadele etmiş, bugün ya da yakın zamanda Peyami Safa da “Din afyondur” diyen komünizm illetinden kurtarmak için. Zaten vazifeli bir aile, bir entelektüelin yetişmesi üç nesil gerektirirmiş, Peyami Safa üç nesilden fazla zamandır entelektüel bir aileye mensup.

Bir yerde okumuştum. Sevdiği birine mektup yazan kişi ona “Kısa yazacak kadar vaktim yoktu, uzun uzun yazdım.” diyerek özür diler. İlk okuduğum da uzun yazdığı için karşıdaki sevinir diye düşündüm sonra düşününce özensizce yazdığını itiraf ettiğini anladım. Kısa yazsaydı yazacağı cümleler üzerinde daha fazla özen gösterecek, üzerinde daha fazla düşünmüş, her cümleye emek vermiş olacaktı.   Bir daha mektupta daha uzun zamanda daha kısa bir mektup yazacağını söyler. Söyler ancak uzun yazdığı mektubun da kalitesiz olduğunu, çalakalem yazıldığını beyan etmiş olur.  İşte Ramiz Aydın Hoca bu kitabında bunu başarmış, kısa kısa ama söyleyeceğini söyleyip hedef noktasına tam isabet ettirip on ikiden vurarak az sözle meramını anlatmayı başarmış, sözün özünü yakalamış. Kısaca Ramiz Aydın Hoca’m büyük emek vermiş bu eserini oluştururken.

Ramiz Aydın Hoca’m bu “İnsanı Yaşayalım – İnsanlık Olsun” kitabında insanı mutedil olana orta yola iyiye güzele, Türklük yoluna, ehlisünnet yoluna davet ediyor. İnsanlığından utanmaya başladığında okursan seni sınırlara çekecek, insanlığını hatırlatacak bir eser. Sanal alemde kaybolup sosyal hayattan çekilmiş insana ahlak ve insaniyet nasıl olması, nasıl sosyalleşmesi, nasıl yalnızlıktan kurtulacağını gösteriyor.

Tıpkı etrafına nur saçan alimler gibi,

Doğu’nun şavk ile, şevk ile yanan kandilleri misali…

 

 

 

YORUM YAP

Bağdar Caddesi Escorthttps://greenhousecraftfood.com/bonusBahis SiteleriDeneme Bonusu Veren SitelerDeneme Bonusu Veren SitelerDeneme Bonusu Veren Sitelerdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetGrandpashabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelercasinofastbetwoondeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusugrandpashabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetistanbul escortdeneme bonusu veren siteleryeni deneme bonusu veren sitelerbahis siteleriDeneme Bonusu Veren Sitelercasibomborsada yatırım yapmakBorsada Yatırım yapmaksakarya escortholiganbetpusulabetjojobetbetnanobets10deneme bonusu veren sitelerjojobettimebetjokerbetpusulabet girişkulisbetjojobetjojobet girişultrabetmavibetcasibom girişjojobet girişcasibomonwintipobetsolibetsolibet girişsolibet giriş adresisolibetsolibetcasibomcasibomgalabet girişmatbetmeritkingmeritkingcasibomcasibomcasibomholiganbet girişonwinbetofficecasibom girişultrabetcasibomultrabet girişmeritbetkatlacasibom girişJojobetpadişahbetvaycasinoborsada yatırım yapbetasusgrandpashabetgrandpashabetroyalbetkatlameritbetmeritbetmeritbetholiganbetmarsbahismarsbahisaresbetroyalbet girişaresbet girişroyalbetmaksibet girişmaksibetmarsbahismeritkingMatbetcasibomjojobet girişasyabahisgrandpashabetpusulabetcasibomcasibom girişcasibom güncel girişcasibom güncelcasibomcasibom girişpadişahbet girişmarsbahisCasibomcasibom girişholiganbetholiganbetcasibomcasibom girişgrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetcratosroyalbetbetwoonjojobetGrandpashabetatlasbet girişatlasbetbetasus girişyakabetyakabetbetasusparmabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerromabetcasibomvaycasinocasibomcasibom girişKocaeli EscortmilanobetmilanobetcasibomgrandpashabetramadabetramadabetramadabetspincoLidyabetmatbetmarsbahismarsbahis girişbetlikesonbahisbetlikearesbetparmabetyakabetmatbetmatbetmatadorbet girişcasibomholiganbet girişmatbetholiganbetholiganbetpusulabetperabetartemisbetperabetcasibomcasibom girişjojobetsekabetholiganbetMatbetBetofficeMatbetMatbetPusulabetPusulabetimajbettarafbetcratosslotsahabet girişmatbet girişbetexperlunabetpusulabet girişmavibet girişpusulabet girişmatbet güncel girişmeritking girişholiganbet güncel girişbahsegelholiganbetlunabet1xbetmavibetmatbetBetsmoveholiganbetjojobetmatbetmarsbahis girişmarsbahisimajbet girişpiabellacasino girişlunabet girişmavibet girişmatbet girişmeritkingmatbetpusulabetpusulabetmeritkingmatbet girişsekabet girişcasibomcasibom girişholiganbet girişJojobetJojobet GirişErosMacTV ile canlı maç izle! Selçuksports, Taraftarium24, Justin TV alternatifi. HD kalitede kesintisiz canlı maç izle. Süper Lig, Premier Lig,holiganbet girişvaycasinojojobetbetparkholiganbetBetpas girişBetpasgrandpashabetonwin girişhttps://www.caffepiansa.com/vaycasinorestbetholiganbetholiganbet girişcasibomcasibom giris
escort Bağcılar escort Bahçelievler escort Bakırköy escort Bayrampaşa escort Beylikdüzü escort Güngören escort İstiklal escort Kadıköy escort Sultanbeyli escort Üsküdar escort Avsallar escort Mahmutlar escort Oba escort Mecidiyeköy escort Ölüdeniz escort Güllük escort Kültür escort Ataşehir escort Avcılar escort Başakşehir escort Esenler escort Esenyurt escort Fatih escort Gaziosmanpaşa escort Kartal escort Küçükçekmece escort Maltepe escort Pendik escort Sultangazi escort Ümraniye escort Adapazarı escort Yalıkavak escort güvenilir casino siteleri Yalova escort Muğla escort Aydın escort Çanakkale escort Balıkesir escort Tekirdağ escort Manisa escort Trabzon escort Kahramanmaraşescort Kütahya escort Osmaniye escort Sivas escort Tokat escort Çorum escort Yozgat escort Isparta escort Elazığ escort Ordu escort Edirne escort Erzincan escort Zonguldak escort Rize escort Uşak escort Kırşehir escort Erzurum escort Giresun escort Amasya escort Sinop escort Niğde escort Bolu escort Karaman escort Kırıkkale escort Bayburt escort Ardahan escort Gümüşhane escort Artvin escort Çankırı escort Bartın escort Sinop escort Bilecik escort Karabük escort Burdur escort Nevşehir escort Kıbrıs escort Kırklareli escort Kastamonu escort Düzce escort Aksaray escort Adıyaman escort Afyon escort Arnavutköy escort Bebek escort Beşiktaş escort Beykoz escort Beyoğlu escort Büyükçekmece escort Çatalca escort Çekmeköy escort Eyüpsultan escort Kağıthane escort Sancaktepe escort Sarıyer escort Şile escort Silivri escort Şişli escort Taksim escort Zeytinburnu escort Aliağa escort Balçova escort Bayındır escort Bayraklı escort Bergama escort Beydağ escort Bornova escort Buca escort Çeşme escort Çiğli escort Karşıyaka escort Fehiye escort Marmaris escort Gaziemir escort Dikili escort Menderes escort Menemen escort Torbalı escort Atakum escort Çerkezköy escort Yenişehir escort Bodrum escort Toroslar escort Tarsus escort Silifke escort Mezitli escort Erdemli escort Anamur escort Akdeniz escort Melikgazi escort Elbistan escort Lüleburgaz escort İzmit escort İlkadım escort Çorlu escort Battalgazi escort Yeşilyurt escort Milas escort Ceyhan escort Çukurova escort Kozan escort Sarıçam escort Seyhan escort Emirdağ escort Sandıklı escort Merzifon escort Suluova escort Taşova escort Altındağ escort Batıkent escort Çankaya escort Çubuk escort Etimesgut escort Haymana escort Kahramankazan escort Keçiören escort Kızılcahamam escort Mamak escort Polatlı escort Pursaklar escort Sincan escort Ulus escort Yenimahalle escort Aksu escort Alanya escort Belek escort Demre escort Döşemealtı escort Elmalı escort Finike escort Gazipaşa escort Kaş escort Kemer escort Kepez escort Konyaaltı escort Korkuteli escort Kumluca escort Lara escort Manavgat escort Muratpaşa escort Serik escort Side escort Didim escort Efeler escort Nazilli escort Söke escort Altıeylül escort Ayvalık escort Bandırma escort Bigadiç escort Burhaniye escort Dursunbey escort Edremit escort Erdek escort Gömeç escort Gönen escort Havran escort İvrindi escort Karesi escort Kepsut escort Susurluk escort Büyükorhan escort Gemlik escort Görükle escort Gürsu escort Harmancık escort İnegöl escort İznik escort Karacabeyescort Kestel escort Mudanya escort Mustafakemalpaşa escort Nilüfer escort Orhangazi escort Osmangazi escort Yıldırım escort Biga escort Çan escort Gelibolu escort Karahayıt escort Merkezefendi escort Pamukkale escort Keşan escort Aziziye escort Palandöken escort Yakutiye escort Odunpazarı escort Tepebaşı escort Araban escort İslahiye escort Karkamış escort Nizip escort Nurdağı escort Oğuzeli escort Şahinbeyescort Şehitkamil escort Yavuzeli escort Bulancak escort Espiye escort Görele escort Altınözü escort Arsuz escort Antakya escort Defne escort Dörtyol escort Erzin escort Hassa escort İskenderun escort Kırıkhan escort Kumlu escort Payas escort Reyhanlı escort Samandağ escort Eğirdir escort Yalvaç escort Foça escort Karabağlar escort Kemalpaşa escort Kiraz escort Kınık escort Konak escort Narlıdere escort Ödemiş escort Tire escort Urla escort Safranbolu escort Akhisar escort Alaşehir escort Kırkağaç escort Salihli escort Sarıgöl escort Şehzadeler escort Soma escort Turgutlu escort Yunusemre escort Akkışla escort Bünyan escort Develi escort Kocasinan escort Talas escort Yahyalı escort Gazimusağa escort Girne escort İskele escort Lefke escort Lefkoşa escort Başiskele escort Çayırova escort Darıca escort Afşin escort Dulkadiroğlu escort Göksun escort Onikişubat escort Türkoğlu escort Kızıltepe escort Mut escort Dalaman escort Gümbet escort Datça escort Kavaklıdere escort Köyceğiz escort Menteşe escort Turgutreis escort Ula escort Yatağan escort Fatsa escort Altınordu escort Ünye escort Düziçi escort Kadirli escort Ardeşen escort Akyazı escort Arifiye escort Erenler escort Geyve escort Hendek escort Karasu escort Kaynarca escort Sapanca escort Derince escort Dilovası escort Gebze escort Gölcük escort Kandıra escort Karamürsel escort Kartepe escort Körfez escort Akşehir escort Beyşehir escort Bosna escort Ereğli escort Karapınar escort Meram escort Selçuklu escort Gediz escort Simav escort Tavşanlı escort Doğanşehir escort Bafra escort Çarşamba escort Boyabat escort Kapaklı escort Süleymanpaşa escort Erbaa escort Niksar escort Turhal escort Akçaabat escort Of escort Ortahisar escort Yomra escort Armutlu escort Çiftlikköy escort Çınarcık escort Akdağmadeni escort Boğazlıyan escort Sarıyaka escort Sorgun escort Alaplı escort Çaycuma escort Devrek escort Ereğli escort Kilimli escort Kozlu escort