Kenan EROĞLU
Odgurmuş: Tarih yazacak, Türkiye’nin 2020’li yıllarında “DAMGACILAR” diye bir grup türedi diye. Öyle ki; bir salgın hastalık gibi her tarafı kapladılar. Nerden edindikleri bilinmeyen damgaları-yaftaları “A dedi vur damgayı”, “B dedi vur damgayı”, “Devlet dedi vur damgayı”, “Ülkem dedi vur yaftayı” yaptılar. Önlerine gele herkese vuruverdiler. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi damgaladılar, herkese bir yafta yapıştırdılar.
Türk milleti büyük bir millettir dedik.
Ebediyete kadar yaşayacaktır dedik.
Türk geçmişte olduğu gibi yine cihangir olacaktır dedik.
Buna gönülden inanıyoruz dedik-diyoruz…
Monşer: Bak böyle şeyler söylemesen. Damgalarım haa dediler.
Odgurmuş: Ne alakası var. Biz Türk milletinin büyüklüğüne inanan bir insanız.
Monşer: Anladım seni damgalarım haa.
Odgurmuş: Ülkede her şey berbat değil. Bazı güzel şeyleri de görmek lazım. Özel sektörümüzün başarıları ve ihracatları gibi. Gaziantep ilimizin 2024 itibariyle yıllık ihracatı 17 milyar 125 milyon olmuş. Bunu söylemeyelim mi?
Monşer: Ne güzeli ne görmesi ekonomi felç. Seni damgalarım haa. Bu cümleyi neden kuruyorsun?
Odgurmuş: Bak Türk iş adamları ortaklaşa hareket ederek TOGG adında bir yerli araba ürettiler. Trafikte de görülmeye başladı.
Monşer: Ne TOGG’u kardeşim. Seni damgalarım haa. TOGG’dan, yerli arabadan söz ediyorsun.
Odgurmuş: Bu şehir hastaneleri de pek fena değil, 5 yıldızlı otel gibi:
Monşer: Delirdin mi sen. Ne beş yıldızı daha yeteri kadar Dr. Bile yok. Geçenlerde hastaneye gitmiştim, sabah saatlerinde temizlik yapılmış ayağım kaydı düştüm, kolumu incittim. Damgalarım haa. Böyle saçma şeylerden söz etme.
Odgurmuş: Chp Türkiye için bir güvenlik sorunudur. Bu partinin bu millete yaptığını unutmak asla mümkün değildir.
Monşer: Ne! Chp güvenlik sorunu mu. Nerden çıktı bu. Dikkatli konuş. Bak damgalarım haa. Sen ne konuştuğunun farkında mısın?
Odgurmuş: Sizler de bal gibi biliyorsunuz Chp bidayetten beri ülkedeki her icraatın karşısında olmuştur. Biz bunlardan söz etmeyelim mi?
Chp Adnan Menderes’e de muhalefet etti, Menderes hükümetinin her icraatına da olumlu ya da olumsuz mutlaka karşı çıkmışlardı. Şimdi biz bunlardan bahsedince Menderesçi mi olduk?
Chp’nin muhalefeti şu parti bu parti ile sınırlı değil ki. Onlar her partiye ve sisteme karşıdırlar.
Monşer: Bak yine netameli bir konuya giriyorsunuz, Damgayı yersin bak.
Odgurmuş: 1960’lı yıllarda Demirel iktidar oldu Chp ve onun yandaş gazetecileri Demirel’in de her icraatına karşı çıktılar. Hatta birinci Boğaz Köprüsü yapılırken karşı çıkmışlar “O köprüden zenginler geçecek, boşuna masraf” demişlerdi. Şimdi biz bunları dile getirince Demirelci olup damga mı yiyeceğiz.
Monşer: Sizi ikaz ediyorum yine benzer konulara giriyorsunuz. Damgalarım haa.
Odgurmuş: Tek parti döneminde yapılanlar, millete verilen eziyetler, 3 Ali’lerin icraatları elbet unutulur şeyler değildir.
Bunları söyleyince neden “Damgalarım haa!” ihtarına muhatap oluyoruz anlamadım gitti.
Monşer: Siz böyle konulardan bahsettikçe sizi damgalamak da benim görevimdir. Bizim işimiz damga muhalefeti.
Odgurmuş: Biliyoruz; siz Marksist-sol gelenekten geliyorsunuz. Sizin sadece sol tarafınız çalışır, sol eliniz tutar.
Biliyoruz sizin işiniz bu! Sizin sadece sol yanınız görür, sol gözünüz görür. Siz ve sizin gibilerin sağ gözleri kapalıdır.
Siz de diğer sağ gözü görmeyenler gibi oldunuz. “Sağduyunuz-sağ gözünüz kapalıdır. Sizler de sağ gözü kapalılar gibi sağ gözü kapalılardan oldunuz. Sağduyunuzu kaybettiniz. Uzun uzun düşünmek, tefekkür etmek, söyleneni anlamak elbet zordur. Sizler kolay yolu seçiyor ya hain diyorsunuz ya da hain diyemeyeceğinize de yine kolay yoldan damgayı vuruyorsunuz.
Siz ve sizin gibiler bir trene biniyorsunuz, bindiğiniz tren rahat olmalı ki bu yeni vagonda keyif yapıyorsunuz. Ama fark etmiyorsunuz ki bindiğiniz tren kaç makas değiştirmiş, kaç istasyondan geçmişsiniz haberiniz yok.
Siz ve sizin gibiler; bir önceki seçimde Chp ile aynı adayları onayladınız, desteklediniz, bütün büyük şehir belediyelerini hırsızlara, rüşvetçilere, irtikâpçılara, bölücülere kazandırdınız. Siz damgalanmıyorsunuz da bize neden damga vuruyorsunuz.
Pkk’lılarla, kandil baronları ile, Marksist-sol’ un her rengiyle birlikte aynı adaylara oy kullandınız. Siz damgalanmadınız da biz mi damgalanıyoruz.
Devlet çatısı çökse neredeyse zil takıp oynayacaksınız.
Türkiye iflas etse o gün bayram yapacaksınız.
Ordularımız başarısız olsa “Biz demedik mi” diye burnunuz yukarılarda bulut çizersiniz. Ama yine de siz damga yemezsiniz de biz mi damgalanırız?
Biraz insaflı olunuz. Öylesine laf yetiştiremediğiniz, kayda değer bir cevap veremediğiniz kimselere kısa yoldan şucu-bucu diye bir damga vurmayınız.
Siz gibi düşünmeyenlerin de kendine göre fikirleri olabileceğini de hesaba katınız.
Monşer: Çok uzattınız ama. Söyleyecek söz bulamıyorum ama elimde bir sürü damga var. Vururum birisini şimdi size.