Milliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlasında meydana gelen patlama ve sonrasında yaşanan sıkıntıları TBMM gündemine Taşıdı.
MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlasında meydana gelen patlama ve sonrasında yaşanan sorunlar hakkında gündem dışı söz alarak TBMM’de dile getirdi.
Milletvekili Yılmaz yaptığı gündem dışı konuşmada şunları kaydetti:
“05 Eylül 2012 tarihinde Afyon ili Mühimmat Depo Komutanlığı Şehit Mete Saraç Kışlasında yaşanan patlama ile ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum bu vesile ile hepinizi saygı ile selamlar 24. Dönem 4. Yasama yılının Yüce Türk Milletine hayırlar getirmesini dilerim.
Dün 1 Ekim 1995 Dinar Depreminin 18. seneyi devriyesi idi.1995 yılındaki depremde hayatını kaybeden hemşerilerime Allah’tan Rahmet diliyorum.
Şehit ailelerini tatmin edecek bir bilgi verilmemiştir
05 Eylül 2012 tarihinde saat 21:15 sıralarında, Afyonkarahisar’da konuşlu Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığına bağlı Mühimmat Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlasında şehrin birçok ilçe ve beldesinden bile duyulabilen çapta bir patlama meydana gelmiş ve bunun neticesinde 25 askerimiz şehit olmuş, 4 askerimiz ve birçok sivil vatandaşımız yaralanmıştır. Patlamanın yaşandığı kışla şehir merkezinde yerleşim yerlerine oldukça yakın bir bölgede bulunmaktadır. Bu patlamanın sonrasında hem askeri yetkililerin hem de hükümetin yaptığı açıklamalar bütün kamuoyunda ciddi şüpheler ortaya çıkartmıştır. Patlamanın kesin nedenin ne olduğu konusunda kamuoyunu ve acılı şehit ailelerini tatmin edecek bir bilgi verilmemiştir. Patlamanın yaşandığı saat ve patlayan mühimmatın türü hakkında ciddi spekülasyonlar ortaya çıkmıştır.
Nedeni bilinmeyen bir patlama
Hükümet yetkilileri tarafından kaza olarak açıklanan, askeri yetkililer tarafından “nedeni bilinmeyen bir patlama” olarak yapılan açıklamalar kamuoyunu aydınlatmaktan uzak kalmıştır. Yaşanan patlamanın ardından açılan davaların işleyişi, ortaya çıkan ve şehitlerimizin ailelerinin avukatı tarafından tespit ettirilen ve adli tıp kurumunun son günlerde ortaya çıkan raporları akıllarda yeni soruları yaratmıştır. O denli büyük bir patlamadan sonra bulunabilen doku parçalarının incelmelerinin sonuçlarında patlama gerçekleşen depoda o depoda bulunduğu iddia edilen el bombalarında katiyen bulunmaması gereken plastik patlayıcı kimyasalı PETN ve çukur imha kimyasalı HMX bulunmuştur.
*Adli Tıp kurumuna gönderilen dokular arasında eşleştirilemeyen dokuların bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.
*Kimya ihtisas dairesinin raporunun tamamı kamuoyuna açıklanmamıştır?
*Kimya ihtisas dairesinin tespit ettiği bu patalyacıların kendi başına veya dış fiziksel etki olmadan patlama olmasının mümkün olmadığı söylenmektedir. Bu yönde bir inceleme yapılmamıştır.
*Mühimmat depolanmasında uyulması gereken standartların birçoğu göz ardı edilmiş adeta patlamaya zemin hazırlanmıştır.
*Türkiye Cumhuriyetinin önemli cephane depolarından olan Şehit Mete Saraç Kışlasında nizamiye ve gözetleme kulelerinde sahte vazcay kameraların kullanıldığı tanık ifadelerinde de açıkça belirtilmiştir. Milyarlarca lira bütçe ayrılan Türk Ordusunun 20 tane kamera olan bir sistemi kurmaya gücümü yetmemiştir?
Vali, şehit ailelerin tepkilerinin artmasına neden olmuştur
*Askeri mahkemenin davadan çekilmesi, iddianamelerde ve savunmalarda, kamuoyuna yansıyan olay yeri görüntülerindeki ifade ve anlatımlarda çok ciddi çelişkilerin olması bütün toplumu derinden yaralamakta, bu bilgi kirliliği ise şehitlerimizin ailelerinin haklı tepkilerininartmasına neden olmaktadır.
Bunun yanında patlamanın yaşandığı seçim bölgem Afyon’da olayın 1. yılında okutulan mevlidi şerif ve anma programında, patlamanın ardından gazete manşetlerine genelkurmay başkanına verdiği halı, kilimle manşet olan ve olayın magazinleşmesine sebebiyet veren devletin temsilcisi olan valinin dahi bulunmaması şehit ailelerin tepkilerinin artmasına neden oldu.
Bir yıl önce olayın çözümünden acıların hafifletilmesine kadar birçok vaatte bulunan devletin yetkililerini ve valisini karşılarında görmek sorularını, endişelerini, şikâyetlerini anlatacakları valiyi görmek en büyük haklarıydı?
25 şehidimizin anısını yaşatacak bir anıtın dahi yapılması sağlanmamıştır
Doğal afet şehidi olarak kamuoyuna onur kırıcı ve üzücü olarak lanse edilen şahadet mertebesini dahi hafife alan hükümet muhalefet olarak yaptığımız yoğun baskı ve kamuoyundan yükselen tepkiler karşısında geri adım atarak şehitlerimizin hak etmiş oldukları hakları iade etmek zorunda kaldı.
Kaçakçılık yapan suç işleyenlere dahi haddinden fazla değer veren bu hükümet nedenini dahi belirleyemediği, bir yıl geçmesine rağmen verdikleri sözleri unutan bu hükümet, söz verilmiş olmasına rağmen 25 şehidimizin anısını yaşatacak bir anıtın dahi yapılmasını sağlamamıştır.
Biz Afyonlular olarak şehrimizde şahadet şerbetini içen evlatlarımızı bağrımıza basıyor ailelerinin acısını paylaşıyoruz ve bir an önce olayın her yönüyle şeffaf olarak açıklığa kavuşturulmasını, sorumluların bulunması, suçluların cezalandırılmasını; patlamanın yaşandığı alanda şehitlerimizin manevi hatıralarının yaşatılması için bir anıt yapılmasını istiyoruz.” Dedi.