MEHMET Ali Şahin, Fethullah Gülen‘e ikinci kez “Yurda dön” çağrısı yaptı…
Neden acaba?
Adamdan 17 Aralık Operasyonu’nun hesabını mı soracaklar, yoksa AKP’den kopup giden cemaat oylarını yalvar yakar geri mi isteyecekler?
Hangisi!
Ergun KAFTANCI
* * *
17 Aralık Operasyonu dedikleri olay, maalesef polislerin ve savcıların değiştirilmesiyle küllenebilir…
Demedin demeyin…
Emniyet teşkilâtı, kıyma makinesine döndü; görevden alınıp başka görevlere verilenler olduğu gibi operasyon sürecine katılmış olanlar hakkında da soruşturma yapılıyor; hal böyle olunca polis bundan sonra neden benzer konularda görev yapsın…
Yapınca örgütçü ilan ediliyor ve hakkında derhal soruşturma başlatılıyor…
Polis dediysek enayi demedik ki…
* * *
Operasyonda görev almış olanların tamamı hakkında örgüt suçlaması var…
Görev yaptılar diye idam fermanları imzalanmak üzere; bu koşullarda gelin de ülkede asayişin ve güvenliğin sağlanmasını bekleyin…
Gidin otobüs bekleyin daha iyi, hiç olmazsa o geliyor!
* * *
Emniyet ve yargı kökünden değiştirilse dahi 17 Aralık Operasyonu toplumun beynine çakılmıştır bir kere ve herkes bu iktidarda soysuzların, hırsızların, rüşvetçilerin, uluslararası karaparaları aklayanların cirit attığını görmektedir…
O SIFATLAR YETER Mİ
—————————
ZAFER Çağlayan Mersin Milletvekili; düne kadar bakandı, artık değil.
İstifa zorunda kaldı, çekti gitti…
Ama hâlâ Erdoğan’ın gözdelerinden biri; son İran seferinde (!) yanında o da vardı…
Durum bildiğiniz gibi; hem adı, hem oğlu 17 Aralık Operasyonu’nun önde gelen şüphelileri arasına sokuldu; küçük Çağlayan da içeride yargılanacağı günü bekliyor…
Yargılama başlasın ki aklanacak olanlar aklansın, suçu işlemiş olanlar ceza alsın…
* * *
Zafer Bey Mersin’de hemşehrilerine hitap ederken “Zafer Çağlayan kardeşinizi Türkiye’ye kurban etmeye çalışıyorlar. Bu kardeşiniz, ülke üzerinde oynanan oyunlara karşı durmak için, bu ülkeyi faiz lobisine teslim etmek isteyenler için, Türkiye’nin geleceği için, eğer kurban olması gerekiyorsa, Zafer Çağlan Türkiye’ye de sizlere de kurban olsun” demez mi…
Dedi…
Kimse de çıkıp “Peki, neden sen kurban oldun arkadaş” diye sormadı…
Sorsalardı ya…
Kişinin 20 yıl sanayicilik, 13 yıl Sanayi Odası Başkanlığı, uzun yıllar TOBB Başkan Vekilliği yapmış olmasının, başka şeyler yapmayacağı anlamına gelmediği de ortaya çıkardı!
ÖNCE ŞUNLARA YANIT LAZIM
——————————
TOKİ‘nin başındayken adı ve çocuğu 17 Aralık Operasyonu kapsamına girince hem bakanlıktan, hem vekillikten istifa ettiğini açıklayan Erdoğan Bayraktar‘ın imzaladığı istifanamenin TBMM Başkanlığı’na, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı gibi bir çağdaş kurumu oluşturmamıza rağmen hâlâ ulaşamamış olması “Teknoloji” dediğimiz devin bile önemini kavrayamadığımızı gösteriyor…
Bayraktar giderken söyledi ve “Her şeyi Başbakan’ın emri üzerine yaptım” dedi…
Her şey dediği ne?
Ne değil ki…
İmar, iskan ve çevre konularında ilk ve tek söz Erdoğan’a aitmiş…
Operasyon olayı patlak vermeseydi bu gerçeği de öğrenemeyecektik.
Öteki bakanlıklardaki durum da herhalde Çevre Bakanlığı’ındakinden farklı değildir. Oralarda da ilk ve tek söz hakkıErdoğan‘a ait olmalı. Gören ve duyan da Türkiye’nin Tayyip Bey’iin tapulu malı olduğunu sanacak!
* * *
İki üç gün önce istifa eden İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin‘in de söyledikleri ilginç…
Çetin üstüne basa basa bağırdı ve “Ak parti artık ka-rar-mış-tır” dedi.
Saydı da…
“Kasa kasa dolarlar, kutu kutu avrolar, vergisi ödenmeyen paralar, rüşvetler, kayıtdışı villalar…”
İstifaları cebinde olduğu söylenen 27 vekil ayrılırken bakalım hangi yolsuzlukları gündeme getirecekler…
ERDOĞAN’DAN SON EMİR
——————————
ESKİ İçişleri Bakanı Muammer Güler de seçim bölgesi Mardin’deydi…
Seçmenleriyle halvet oldu…
Onlara yakındı ve 17 Aralık Operasyonu’na atıfta bulunarak “Ben hesabımı veriyorum. Kanunen veremeyeceğim bir hesap yoktur. Ama şunu da bilin, yolsuzluk adı altında birbirinden farklı birçok şeyi bir araya getirilip siyaseti dizayn etme yollarını arayanlar da sağlam iradeyi, milli iradeyi karşılarında göreceklerdir” dedi…
Bunun yolunu da “Seçim” diyerek gösterdi…
İfadesindeki bana ilginç gelen cümle ise şuydu:
–Her türlü hesabı vermeye hazırım. Sizin karşınıza da Allah beni inşallah aklanmış olacak çıkaracaktır, hakkınızı helâl edin…
Seçmenleri helâl etti mi bilemiyorum; ancak Muammer Bey dahil herkes bilsin ki operasyon kapsamında olanlar sadece Mardin’deki değil, her yöredeki yurttaştan helâllik istemek zorundadır…
Zira o paralarda saçı bitmemiş yetime kadar her yurttaşın hakkı vardır.
Ayrıca…
Suçsuz olduğunu iddia eden insan, dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanmaya başlanmasını ister; hem de hiç beklemeden ve zaman kaybetmeden…
Ne haber Muammer!
* * *
DERKENAR: Yazıyı noktalarken bakan eskisi Erdoğan Bayraktar‘ın pişman olduğu, geri döndüğü ve Tayyip Bey’e yeniden biat ettiği haberi patladı. Gelecek yazımda ona da değinirim inşallah…