MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İktidarın tadına vardıktan sonra anlayışları, davranışları değişti. Türkiye’yi yaşanamaz bir ülke haline getirdiler” dedi.
Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini dile getiren Bahçeli, önemli bir dönemde görevlerin yerine getirilmesi halinde siyasi yaşamı yeniden şekillendirme fırsatının doğabileceğini belirterek şöyle konuştu:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Manisa’nın Soma ilçesine geldi. Partililer tarafından Soma’nın girişinde karşılanan Bahçeli, Soma Balıkesir Yöreleri Ertuğrul Gazi Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’ne gelerek Kırgız çadırını ziyaret etti. Bahçeli, Kırgız çadırı ziyaretinin ardından Soma Belediyesi önündeki ilçe meydanında seçim otobüsünden vatandaşlara seslendi.
Herkese oyunu kullanması için çağrıda bulanan Bahçeli, sandık görevlilerini de oylara sahip çıkmaları için uyardı. Küçük bir hatanın seçim kaybettireceğini dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu:
“Bir gün geliyor. O gün bir ihmalkarlık yapıyoruz. 5 yıllık hizmeti silip atıyor emeği sıfırlıyoruz. Bir görev ihmali ile MHP’ye ve Türkiye’ye zarar veriyoruz. Sandık görevliliği çok önemlidir. Bir oyla kaybeder bir oyla kazanırsınız. Sandıktaki oy hırsızlarına müsaade verilmemelidir. Görevlerini tam istiyoruz” dedi.
Bahçeli “11 yıldan bu yana bu ülkeyi yönetenin, milli iradenin kendilerine verdiği desteği yanlış yorumlamak suretiyle, bu desteği kendisinin karizmatik özelliği ile ilişkilendirmesi bir başka gaflet olmuştur. İstediği yasayı çıkartıp, değiştirebilir. Böyle bir fırsatla belli bir döneme iktidar sarhoşluğu ile gülücükler dağıtıldı. İktidarın tadına vardıktan sonra anlayışı, yasa, davranışları değişti. Türkiye’yi yaşanamaz bir ülke haline getirdi.” dedi.
Türkiye’nin önemli bir döneme geldiğine vurgu yapan Bahçeli, şöyle konuştu: “Böyle önemli bir dönemde görevlerimizi yerine getirirsek siyasi hayatı yeniden şekillendirme fırsatı doğar. İstediği yasayı çıkarıp değiştirebilir. Böyle bir fırsat belli bir dönemde olur, iktidar sarhoşluğu ile gülücükler dağıtıldı. İktidarın tadına vardıktan sonra anlayışları, davranışları değişti. Türkiye’yi yaşanamaz bir ülke haline getirdiler.”
AK Parti Hükümeti’nin devleti küçülttüğünü de belirten Bahçeli, 17 Aralık operasyonuna değindi. AK Parti döneminde adaletsizliğin hüküm sürdüğünü söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ama cenabı Allah, bir işaret koydu. 17 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu. Bu operasyonu hafife alamayız. Unutturamayız. Türkiye’nin geleceği açısından önemlidir. Yolsuzluk ve rüşvet bir devleti toplumu çökertir. İster demokrasiyle, ister darbeyle gelsin. İster diktatör olsun, görevinde kalmasını mümkün kılmaz. Onun gözünü maddi unsurlar bürümüş. Devleti yürütürken, maddi unsurlarla devleti soyup soğana çeviriyor.”
“İstanbul merkezli 17 Aralık’taki operasyonuyla ortaya yolsuzluk ve rüşvet iddialarının çıktığını” ifade eden Bahçeli, bunların hafife alınamayacağını savunarak şöyle konuştu:
“Yolsuzluk ve rüşvet, bir toplumu çürütür, bir devleti çökertir. Yolsuzluk ve rüşvet, ister demokrasiyle ister darbeyle gelsin, ister diktatör olsun hiçbirinin günü geldiğinde görevinde kalmasını mümkün kılmaz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bunların farkında değil. Onun gözünü her şey maddi unsurlarla bürümüş. Konuşurken manevi bir iklimde konuşuyor ama devleti yönetirken maddi unsurlarla devleti soyup soğana çeviriyor.
Böyle şey olabilir mi, dört bakan çocuğu, kolları yorulmuş, parmakları uyuşmuş para sayma makinesi alalım diyorlar. İran’dan bir uşak geliyor 29 yaşında, bakanları avucunun içine almış, rüşvet ve yolsuzlukla Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini istediği gibi kullanıyor. Milyonlar, dolar olarak sağa sola saçılıyor. Sayın Başbakan, ‘yasama, yürütme bende’ diyor, yargıyı da yasa değişikliğiyle önce değiştiriyor sonra siyasallaştırıyor sonra da AK Parti’leştiriyor. 17 Aralık’tan 74. günde kimse içeride kalmamış. Güneydoğu Anadolu’da uzun yıllar PKK ile mücadele veren şerefli Türk Ordusunun mensupları cezaevinde bulunuyor ama Türkiye’yi soyup soğana çeviren İranlı uşak 74 gün içerisinde tahliye ediliyor, bir sebebi olsa gerek. Demek ki, bu İranlı uşak, Türkiye’nin birçok meselelerine sahip olmuş, yolsuzluğun kiminle yaptığını iyice görmüş ve ajandasına not etmiş. Sayın Başbakan ile Bilal Erdoğan arasındaki konuşmalara da bakarsanız, zannediyorum bu şahıs birçok şeyi biliyor ve zannediyorum ‘beni kurtarmazsanız alayınızı yakarım’ diyor. Nasıl yakıyor. Savcıyı değiştiriyor. İddianameleri bir hoş ediyor. Yeterli delil yoktur diye dışarı salıyorlar. Televizyonlarda ayakkabı kutularını, kasaları, konuşmalarını ne geliştiğini görmediniz mi? Sen uzayda mı yaşıyorsun hakim bey? Yolsuzlukla ve rüşvetin bir sorumlusu da sensin hakim bey unutma. Bu şekilde devam edilemez.”
Türkiye’de yoksulluğun sorun olduğunu ifade eden Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a, “Kendine karşı darbe yapılacağını söylüyorsun, konuşmalara montaj diyorsun. Herkesi hain ilan ediyorsun, kimilerine ‘Haşhaşi’ diyorsun. Sen kimin inine gireceğini bırak yoksulluğun inine gir” diye seslendi.
“YÜZDE 51’LE GİDECEKSİN”
Demokrasilerde iktidarların seçimle değişebileceğini, bunun dışında bir şey düşünülmemesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, 30 Mart’ta yapılacak seçimlerde en başta AK Parti seçmenlerine görev düştüğünü belirtti. Başbakan Erdoğan’ı başta AK Partililer’in uyarması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Demokrasi içerisinde iktidar değişikliği seçimle olur. Milli iradeyle olur. Bunun dışında başka bir şey düşünmeyelim. İşte Ukrayna’yı görüyorsunuz. Hal böyle olunca bu seçimin başlangıcı 30 Mart. 30 Mart’ta Recep Tayyip Erdoğan’ı başta AK Partililer uyarmalı. Vatandaşlarımız uyandırmalı ve Allah nasip ederse 2015 yılında 12 Haziran öncesinde yapılacak 25. dönem milletvekilliği seçimlerinde de ben 51 ile geldim diye Meclis’te herkesi azarlıyorsun, vatandaşa hakaret ediyorsun, al ananı git diyorsun, oyun senin olsun diyorsun. Yüzde 51 ile Türkiye’yi soyup, soğana çeviriyorsun, Şimdi artık Abbas yolcu. 51 ile geldin, 51’le gideceksin. Ne kadar montaj derse komplo desin inanacak mıyız? Bu montajı nerede yapıyor. Seçim meydanlarında taşımalarla montaj dublajla konuşmalar yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan, sen artık Çankaya yokuşunu çıkamazsın, dizinin bağı kalmadı, yolun yarısında nefesin tükenir. Cumhurbaşkanlığı da senin için hayaldir, rüyadır. O zaman Türkiye’yi felakete sürüklemeden yolsuzluğun, rüşvetin üzerine git, evlatlarına kadar gidiyorsa özür dile, evlatlarının elinden tut yargının önüne çık” diye konuştu.
– Öğrenci andının kaldırılması
AK Parti iktidarı döneminde, Türkiye’nin ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, okullarda öğrenci andının, resmi kurumlarda “TC” ibaresinin kaldırılması gibi uygulamaların yaşandığını kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:
“Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ilkokullarda okunan andımız değiştirmek nereden aklına geldi, kim telkin etti? ‘TC’ ifadesini, iki harfi dahi kaldırmak… Kendisine niye ağır geliyor? Tepede ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ yazıyor. Soma’da bu korunmuş ama devlet dairelerinde, kamu kurulumlarında, parklardan kaldırmanın ne manası var. Sayın Başbakan, bir gün iktidardan ayrıldığın dönemde, eğer Cenabı Allah MHP’ye iktidar nasip ederse, nerede ikamet edersen et oranın 25-30 metre ötesine ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ yazmazsam namerdim. Mahallenin ilkokul çocuklarını, en az haftada iki gün o ikametgâhın önünde o andımızı okutmazsam namerdim. Devlet dairelerinde sildiğin TC’yi tekrar yazdırmazsam namerdim. Bunların alayının hesabını sormazsam namerdim.”
Soma ziyaretinin ardından Bahçeli, Manisa’nın Kırkağaç ilçesine gitti. Burada da vatandaşlara seslenen Bahçeli, Soma’da söylediklerini yineleyerek, “Yüzde 51 ile geldiler yüzde 51 ile gidecekler. Vurun tokadı gitsin AKP’ye” dedi. Sloganlar eşliğinde ilçeden ayrılan Bahçeli, Akhisar’a geçti.
