“Türkistan’da Basmacılık” yurtları işgaledilerek her türlü yaşama hakları elinden alınmış, üzerinde yaşanılan kadim topraklarınhukukunu arayan insanların, bir adı da demokrasi çağı olan 20.asır başlarındahakları için milliyet ve insanlık duyguları ile zalimlere karşı istiklâl mücadelesidir.Diğer bir deyimle, Rusya’nın 1916 sonunda Umumi Savaştan çekilip de, müteakip yılbaşındanitibaren Çarlık’ın hal’i ve “Bolşevizm” gibi yeni sömürgenlerin türediği birzamanda da, büyük yükselme göstermişonurlu millet olarak yaşamak isteyenlerin hareketidir. Çarlık diktatoryası altındayaşayan bir çok millet gibi yeni iktidar sahiplerinin ”Her milletin kendikendini idare etmesi gerektiği” vaadine karşılık Türkistan’da yine kendini ifade etmek isteyen mazlumların başkaldırışıdır.
Dünyada özellikle batılıların başlattığı18-19.yüzyıl dünya paylaşımı ve sömürgecilik hareketleri Türkistan’da da en ceberutşekli ile kendini ortaya koymuş bir aksülamel olarak insanların direnmeleri çokkanlı bir şekilde bastırılmıştır. Bunların sonuncusu olarak 25 Haziran 1916’da,Türkistan’da onurları kırılan insanların milyonların iştiraki ile ortayakoydukları “Umum Halk Ayaklanması”dır. İşte Çarlığa karşı bu direniş, müteakipsömürücülere karşı “Basmacılık” adı ile ortaya çıkmıştır. Başlangıçta bir Oğuzyurdu olan Karahanlılar ülkesi, Fergana Vadisi’nde Rus karakollarınasaldırılarla başlayan bu hareketi sırf aşağılamak ve küçük göstermek için yeniÇarlar bu asil harekete “Basmacılar” adını vermişlerdir.
“Basmacı” ilk telaffuzunda farkına varacağımız anlamıylatereddüde düşmeyeceğimiz derecede bize yakın ve bizden, Türkçe bir kelimedir. Hemenhemen bütün Türk lehçelerinde de mevcut olduğu gibi çok az değişik şekilleriyleTürkçe ile teması olan komşu lisanlara da girmiştir. Mesela Rusçada“Basmaçestvo” şeklinde telaffuz edilen deyim bizim “Basmacılık”ın takendisidir. Belki “Moğolca, Çince, Farsça, Hintçe, Urduca, Afganca” gibianayurt ta komşu dillerde de benzer şekilde yer almış olması mümkündür. Türkistan’dayaşayan Slav unsurların ”Basmaç-Basmaçı” şeklinde ifadelerinin resmi Sovyetgörüşündeki karşılığı tam bir aşağılama ve kötüleme anlamında ”Baskıncı-Haydut-Eşkıya”demektir. Sovyetlerin 70 yıllık kanlı istibdat devrinde Türkistan Türklerininzaten resmi görüşün dışında bir görüş ortaya koymaları veya ifade etmelerimümkün olamazdı. Anadolu Türkçesinde, “Basmak”, ”1.Altetmek,yenmek. 2.Bastırmak, kapatmak. 3.Teskin etmek. 4. Üstüne oturmak, altına almak.5.Atmak, savurmak, yağdırmak. 6. Kaplamak, bürümek. 7.Koyup bastırmak, 8.Merdiven,el merdiveni, merdiven basamağı, iskele. 9.Evlenmek niyetiyle bir kızı alıpkaçırmak. 10.Koymak, sürmek, 12. Erişmek, 14. Basmak, sokmak, yerleştirmek, 15.Basmak, doldurmak, 16. Bilmeden konuya değinmek, 17. Oyunda yenmek, 18. Kümeshayvanlarını kuluçkaya yatırmak. 19. Küçük çocuklar için ayakta durabilmek. 20.Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek, 21.Sıkıştırarak yerleştirmek. 22.Baskı işi yapmak, tabetmek. 23. Örtmek, bürümek, kaplamak, 24. Bir şey üzerindekalıp, mühür vb. şeyle iz yapmak, 25.Baskın yapmak, 26. Bir kimse bir yaşa girmek, 27.Çevreyikaplamak, çökmek, 28.Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek, 29. Uygunsuzvaziyette yakalamak,” anlamlarında kullanıldığı gibi, Divan-üLügati’t-Türk’ de “Basmak, üzerine çökmek, yıkmak” karşılığı olarakzikredilmiştir. Yine Anadolu’da günlük Türkçede “Basmacı” şeklinde söylenen birtelâffuz şekli vardır ki, burada da aynı kelime sıfat olarak karşımıza çıkar ve“1. Basma yapan veya satan kimse. 2. Pamuklu, tülbent vb. üzerine kalıpla desenbasan kimse. 3. Bohça ile köylerde eşya satan kadın, bohçacı.” anlamındakullanılmakta olup, ”1.Eşkıya. 2.Çete” karşılığı ifade şekli ise her saha veher lehçemizde bulunmaktadır “Basmacılık” budur. Çünkü bu anlamı ile “Basmacı” deyimi,”Basmacılık” şeklinde tarih literatürüne girmiş, 20.yy. boyunca ve günümüzdeDoğu Türklüğünün hür yaşaması ve milliyetçiliğini ifade eder olmuştur.
Bütün bunlarakarşılık “Basmacılar” denen insanlar kendilerini “Korbaşı-Korbaşılar” olarak ifadeetmiş ve Enver Paşa’nın iştiraki ile hem kendi bünyesindeTürkmen-Kazak-Kırgız-Özbek-Azeri-Dağıstanlı gibi mazlumların katıldığı ve hemde dünyanın tanıdığı cihanşümul bir hareket haline gelmiştir. Paşa ile beraberbu mefhum “Mücahidler” şekline dönmüştür.
Esasında bu hareket”Duma” üyesi, yani milletvekili olan Mustafa Çokay’ın Aralık 1917 “Türkistan Muhtariyet Hükümeti” ilânı ve dağıtılışması ile ortaya çıkmış bir hareketdeğildir. Çünkü daha bunlardan çok evvel Fergana’da Mademin Bek-ŞirmedBek-Nurmet Bek-Halhoca Eşan-Muhiddin Bek-Rahmankul Bek-Canıbek Kadı-AmanPehlivan, Küçük ve Büyük Ergeş, Parpi Bek gibi toplum önderleri ortaya çıkmışve bu yüzden bazıları Çarlık tarafından Sibirya’ya sürülmüşlerdi. Yani hiçbirşekilde Kokand Muhtariyeti “Basmacılık Hareketi’nin başlangıcı olamaz. Kaldıki Kokand Muhtariyeti teşekkülündekikişiler ve talepler açısından meseleye bakmak gerekirse bu hareketin “Basmacı” yüzünden ziyade zayıf bir “Ceditçlik” yüzü gözümüze çarpar. Muhtariyetadından da anlaşılacağı gibi bir vatan veya toprak talebi değil kısmi bir hak arayışgösterisidir. Gerçi Ergeş Bek ve Mademin Bek gibi eski ve namlı Korbaşılar dabu oluşuma girmişlerdir; lâkin ölümle sonuçlanan iç münakaşalar da bundançıkmıştır. Elbette Kokand Muhtariyeti’nin Şubat 1918’de çok kanlı bir şekildeortadan kaldırılması çok şey ifade etmektedir. Ama netice üzerinde düşünülüpdiğer Rus esiri milletlere bakılırsa çok geç kalmış bir hareket olduğuanlaşılır.
“TürkistanBasmacılığı”nı Şirmed Bek’in Ruslarla anlaşmayı kabul etmeyerek “TürkistanTürkistanlılarındır” çıkışı ile izah etmek daha doğrudur. Bu yönü ile hareketdaha Haziran 1916’da “Umum Halk Ayaklanması” ile başlamış,1921’de Enver Paşa’nıniltihakı ile zirveye vurmuş, o son terkedilmiş coğrafyada Şarki Buhara Lakayları’nın çetin mücadelesi le 1930’ları devirmiş ve 1934yılında Rus-İngiliz-Afganistan-İran hudut güvenlik anlaşması ile devrinikapatmış; lâkin yarattığı heyecan ve duygularla 1990’lardan ve günümüze kadar manevi tesirlerinden hiçbir şey kaybetmemiştir
Bugün Türkiye-Adanave İstanbul, Afganistan, Suudi Arabistan, Pakistan, az da olsa Mısır ve Suriyeile göçlerle oluşan Avrupa ve Amerika’da “Basmacı Torunları” yaşamaktadır.Türkistan’da aile namları bile ortadan kaldırılmış olmakla birlikte sonbağımsızlık yıllarında çok doğru olmasa da bir hayli eser yayınlanmakta veakademik düzeyde çalışmalar yapılarak, mesele tarih kitapların intikaletmiştir. Fakat şüphesiz ki bu konuda en donanımlı bilgiler Türkiye’de olup bu meseleyiciltler dolusu tarih yazıları ve Enver Paşa dolayısıyla Medya programları iledaha yakından tanınmıştır. İnşallah bu yıl Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamınınhimmeti ile tamamlanarak 4 Ağustos’ta açılması beklenen “Belcivan-Çegan EnverPaşa Türbesi” vakii meseleleri daha yakından sorgulayacaktır.
“TürkistanBasmacılığı”nın ölümsüz lideri Şirmed Bek, 10 Mart 1970’de Adana’da Hakk’ınrahmetine kavuştu. Birkaç yıldan beri torunları marifeti ve AdanaTürkistanlılar Cemiyeti önderliğinde bu gün “Korbaşılar Günü” olarak yadedilmektedir. Allah’ın rahmeti onların üzerine olsun. Elbet idealleri yaşayacakve yaşatılacaktır.