MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, “Ekonomi alt üst olmuşken, iktidar yandaşı ve gemicikleri finanse etme derdine düşmüş” dedi. Yandaşın ikbali için Hazine garantili borçlar büyürken, milletimizin cüzdanı daha da küçüldüğünü belirten Tanrıkulu, “Milliyetçi Hareket Partisi; 7 Haziran’dan sonra 13 yıldır yandaşa aktarılan kaynağı sadece vatandaşımıza aktarmaya söz vermektedir” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu; “Ekonomideki bozulma, pimi çekilmiş bombaya benzemekte, iktidar giderayak Bakanlar Kurulu Kararı ile yandaşlarının yanı sıra akrabalarına da Hazine desteği mi sağlıyor?” dedi.
Tanrıkulu yaptığı açıklamasında; “İktidar tüm Türkiye’yi tedirgin eden kamuoyunda Güvenlik Paketi olarak bilinen yasa tasarısının arka planında, seçimler yaklaştıkça kendine ve yandaşlarına göre düzenlemeler yapmaya devam ediyor.
Bu bağlamda son olarak; 28 Şubat 2015 Tarihli Resm” Gazete’de yayımlanan ‘Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında’ki Bakanlar Kurulu Kararı’na bakıldığında gemicik sahibi olanlar ile turizm sektöründeki adrese teslim düzenlemeler dikkat çekmektedir.
Karar kapsamında Hazine Müsteşarlığı; Küçük ve Orta Boy İşletmeleri (KOBİ), kadın girişimcileri, seyahat acenteleri ve gemi inşa ve/veya gemi işletmeciliği alanında faaliyet gösterenlere para desteği sağlayacaktır.
Biz KOBİ’lere, kadın girişimcilere, gemi sektörüne yardım edilmesinde herhangi bir sakınca görmemekteyiz. Kararın 1’inci maddesinde ‘amaç ve kapsamlar’kısmında desteklenecek sektör sıralamasında sırayla KOBİ’ler, kadın girişimciler, seyahat acenteleri, gemi inşa ve/veya gemi işletmeciliği yer almaktadır.
Ancak burada dikkat çeken; kararda gemi tanımlaması yapılırken 1000 DWT (Detveyt ton) veya 500 GT (Gross ton) başlayan her türlü deniz aracı denilmektedir. Sanki özellikle birilerinin çocuklarının gemiciklerini finanse etmek için hazırlanmış bir Bakanlar Kurulu Kararı olup olmadığını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Yine kararda seyahat acentesi için Bakanlıktan belge ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) üyesi ticari kuruluşlar tanımını yapılarak, ‘kredi başvuru tarihinden bir önceki yılda Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Türkmenistan ve Ukrayna’dan Türkiye’ye en az 400 bin turist getiren seyahat acenteleri’denilmektedir. Kredi limiti ise 100 milyon TL, grup şirketleri olursa destek 120 milyon TL’ye kadar çıkmaktadır. Bu ülkelerden bir önceki yıl turist getiren kaç firma bulunmaktadır? Burada açıkça adrese teslim firma tanımlaması yapılmaktadır. Neden başka ülkelerden değil de sadece bu ülkelerden ve 400 binin üzerinde turist getirilmiş olması gerekiyor? Bugün Türkiye’de getirilen turistlerin seyahat acentelerine göre bir istatistiği bulunmakta mıdır? Bu şartları sağlayanlara hangi resm” verilere göre destek verilecektir? Diğer seyahat acentalarının mağduriyeti söz konusudur.
Her iki konunun da detaylarını öğrenebilmek ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirebilmek adına TBMM’de Kültür ve Turizm Bakanı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na vermiş olduğumuz yazılı soru önergelerimizin cevabı bu yüzden önem arz etmektedir.
Milletimizin geliri yetersiz, yüksek enflasyon ve işsizlik ile beraber 13 yıldır altında ezildiği ağır borç yüküyle bir başına yaşam mücadelesi verirken, yine belli bir zmre ihya edilmektedir.
Rusya’nın Türkiye’ye sağladığı % 10,25’lik doğalgaz indirimini vatandaşımıza doların yükselmesi nedeniyle yansıtmayanlar, doların Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarıyla yükseldiğini ne şekilde açıklayacaklar. Milletimize ve ekonomimize zulüm edilmektedir.
2011 yılında açıkladıkları ve hayal olan mega projelerin ağır borçları birer birer hazine garantisi altına alınırken, yaklaşmakta olan seçimler nedeniyle yeni açıkladıkları İstanbul Boğazı’na yapılacak 3 katlı geçiş tüneli de tıpkı 3’üncü havaalanı gibi daha şimdiden finans bulma zorluğu çekecektir. Öte yandan bu tüp geçit; Tokat’ta, Rize’de, Manisa’da, Şanlıurfa’da ve Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan vatandaşımızın yaşamlarını kolaylaştırmayacaktır.
Ülkemize lazım olan esas hizmet sanayimizin büyütülmesi, geliştirilmesi, önündeki engellerin kaldırılması dolayısıyla üretimimizin ve istihdamın artırılmasıdır.
Yandaşın ikbali için Hazine garantili borçlar büyürken, milletimizin cüzdanı daha da küçülmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi; 7 Haziran’dan sonra 13 yıldır yandaşa aktarılan kaynağı sadece vatandaşımıza aktarmaya söz vermektedir.
Güven duyulan ekonomi, huzur içinde gelişen ve rekabet edebilen güçlü girişimci, hayatını gelişmiş ülke vatandaşları standardında idame ettirebilen ve yarınları güven altına alınmış güçlü bir toplum için her türlü yasal değişiklikleri 7 Haziran’dan sonra hayata geçirecektir.
Türkiye’nin, bu buhran dolu günlerinden kurtulmasına çok az bir süre kalmıştır. Eminiz ki; milletimiz bu ağır günlerin muhasebesini yaparak, daha güzel yarınlar için seçim tercihlerini gözden geçirecektir.” diyerek, artık Türkiye’nin AKP’yi 7 Haziran’da sırtından indireceğini belirtmiştir.