MHP Gaziantep birinci sırada milletvekili adayı Ümit Özdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ermeni soykırımı iddialarına yönelik yaptığı açıklamaları eleştirerek, “AKP hükümeti, sözde soykırım iddialarını kabul etmek ve bir ara yol bulmak için zemin hazırladığına. Türk milletini, psikolojik olarak bu haksız suçlamaları kabul etmeye hazırladığına yönelik bir psikolojik operasyon yaptığına inanıyoruz” dedi.
Ümit Özdağ, parti binasında sözde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Ermeni soykırımı iddialarına yönelik yaptığı açıklamaları eleştiren Ümit Özdağ, AKP hükümetinin Ermeni soykırım iddialarını kabul etmeye hazırlandığı görüşünü savundu. AKPi hükümetinin 1915 olaylarında yaşananların sorumlusunun Türk devleti ve Türk milleti olduğunu göstermeye çalıştığını öne süren Özdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarını eleştirdi.
Ümit Özdağ, “Sayın Davutoğlu 1915’te tehcir sırasında hayatını kaybeden masum Ermenilerden özür dileyerek ve onlar için taziyelerini ileterek konuyu gündeme taşıdı. Buna Bülent Arınç da skandal bir açıklamayla katkı verdi ve ‘Trajik olayların da yaşandığını biliyoruz. Bilerek, kasıtlı ya da isteyerek soykırım yapmadık’ dedi. Biz bilerek veya bilmeyerek Türk Devleti ve Türk milleti herhangi bir soykırım eyleminde bulunmadığını söylüyoruz” dedi.
Ermeni soykırımı iddialarının kabul edilmesinin söz konusu olmayacağını belirten Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AKP hükümeti 2015’te Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milletine ve Türk milletinin tarihine yönelik Ermeni diasporası ve Ermeni diasporasını destekleyen güçler, büyük bir saldırıya hazırlanırken herhangi bir karşı hazırlık gerçekleştirmemişlerdir. Bu saldırıları göğüslemek için hiçbir hareket yapılmamış, hiçbir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Bunu bir tahmin olarak değil açık bilgi olarak size söylüyorum ve bu konuda Gaziantep’in de yakından tanıdığı bir siyasetçiye Başbakanlık’taki bir yetkili, ‘Biz sizin gibi düşünmüyoruz’ diyerek destek vermediğini açıklamıştır. Son aylarda ne yazık ki tabanda; ‘Bunu biz yapmadık, bu soykırım olsa bile İttihatçılar yaptı’ görüşü yayılmaya çalışılıyor. Bu çok yanlış, çok tehlikeli ve tarihi gerçeklerle de uyum içinde olmayan bir tezdir, kabul edilmesi söz konusu değildir.“
“DAVUTOĞLU’NUN AÇIKLAMASI SİYASAL BİR CİNAYETTİR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ermeni soykırımı iddialarına yönelik yaptığı açıklamanın siyasal bir cinayet olduğu şeklinde değerlendiren Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başbakan Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı iken gitmiş olduğu Erivan’da yapmış olduğu açıklamada, tehcir için gayri insani nitelemesini kullanmasıyla ortaya çıkmıştır. Eğer birisine sana gayri insani bir şey yaptım derseniz, bu özür dilemektir. Dönemin Başbakanı Erdoğan yayınlamış olduğu bildiride, Davutoğlu’nun Erivan’da yapmış olduğu açıklamayı tekrarlamış ve tehcirin gayri insani olduğunu tekrarlamıştır. Bugün ise Davutoğlu çok açık bir şekilde ‘Tehcir insanlık suçu’ diyerek Türk milletini ve Türk devletini vebal altında bırakmıştır. Davutoğlu’nun bu açıklaması Türk milletine karşı işlenmiş siyasal bir cinayettir. Tarihi gerçeklerle de uzaktan yakına ilgisi yoktur.“
“IŞİD İLE SAVAŞMAMAK İÇİN TÜRBEYİ TAŞIDILAR”
Dış politikada başarısız olduğunu dile getirdiği Ak Parti hükümetinin toprak verme alışkanlığı olduğunu Süleyman Şah Türbesi’nin, IŞİD ile savaşmamak için taşındığı görüşünü savunan Özdağ, şunları söyledi:
“2004-2008 yılları arasında Ege’de 16 ada ve bir kayalık Türk egemenliğinde olmasına rağmen Yunan ordusu tarafından işgal edilmiş, hükümet bu işgale Avrupa Birliği süreci yolunda ilerleyelim diye göz yummuştur. 16 adamızın bundan 1.5 ay önce Milli Savunma Bakanı, MHP’nin TBMM’de yaptığı girişim üzerine itiraf etmişlerdir. En son olarak IŞİD ile çatışmamak için devletimizin kurucusunun dedesinin İstiklal Harbi sırasında dahil asker yollayarak korumak gibi bir vazifeyi üstlendiğimiz halde, bugün Yeni Türkiye diye nitelendirdikleri Türkiye ne yazık ki türbeyi yıkmış, türbenin etrafındaki toprakları terk etmiş ve geri çekilerek sınırımızın hemen yanında bir gecekondu türbe inşa etmişlerdir. Özetle AKP’nin Türk dış politikasında toprak verme gibi bir alışkanlığı olduğunu görüyoruz. Merak ediyoruz, İmralı’da Öcalan ile yapılan konuşmalarda ne konuşuluyor.“