Celalettin Yavuz: “Cumhurbaşkanına sadakatimiz mezara kadar!” diyen, ama aslında bu sadakatin millete ve devlete karşı olması gerektiğini göremeyecek kadar “miyop” Başbakan Davutoğlu, MHP’ye de seçim hükümeti teklifiyle gitti. Bunun sonuçsuz kalması da sürpriz değildir.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Dış Politika ve Güvenlik Politikası Danışmanı, MHP Hatay 2’nci sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Celalettin Yavuz’un, erken genel seçimlere güvenlik tesis edilmeden gidilmesini eleştiren basın açıklaması şöyledir:
“Milletimiz; AKP yönetimi ve bu yönetimi istediği gibi yönlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyuncağı haline getirilmektedir. Artık “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!” demeye başladık. Sebebi; kendisini tüm milletin ve devletin üzerinde gören bir kişi ve ona körü körüne itaat eden Başbakan Davutoğlu ile AKP yönetimidir! Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tutum, Erdoğan’ın tabiriyle “Bir kişi, 76 milyondan daha mı büyüktür?” dedirtmektedir.
25 Temmuz’dan beri “Ha babam, de babam” usulü bir terörle mücadele başlatıldı. 15 Ağustos 2015 itibariyle 20 günde şehit sayısı 40’ı geçti, yaralılar ise yüzlerce. Pek çok ülke Türkiye’yi “riskli ülke” diyerek, seyahat edenleri ikaz etti ve etmeye devam ediyor. İran bile “Güvenlik riski” gerekçesiyle Türkiye sınır kapısını kapattı. Suriye ve Irak sınırlarımızda ise savaş var.
Dünya âlem biliyor ki, devlet ve milletin belli bir kesiminin uzlaşma (veya gaflet) sonucu teröre teslim edilmesi sonucunda, PKK’nın tarihte olmadığı kadar güç kazandı. AKP hükümeti dahi bunu göremeyecek kadar miyop olamazdı. O halde ortada ya hıyanet var, ya da gaflet! AKP kurucularından anlı şanlı vekillerin HDP’ye katıldığına bakılırsa, Her ikisi de…
Vatandaş oldukça tedirgin. Ne zaman nerede ve nasıl bir terör çeşidiyle karşılaşabileceğini bilmemektedir. Bu bir otobüs-minibüs durağında, pazar yerinde, AVM’de, maç kuyruğunda, piknik yerinde vs her yerde olabilir. Tabi bir de korunmasız yaylacılar var.
AKP yönetimi oy alabilmek için o kadar taviz vermiş ki, karakolundaki asker ve polis bile güvenlikten yoksun. Bu güvensizlik ortamı sadece Irak ve İran sınırına yakın illerde değil, İstanbul, İzmir, Mersin ve Adana gibi il merkezlerinde bile mevcuttur.
“Analar ağlamayacak”, “Barış geliyor!” gibi milleti kandıran, ama tam aksine hem milletin anasını ağlatan icraatı, hem de şehit analarını ağlatan tutumuyla AKP siyasetinin çözüm üretemediği açıkça görülebilmektedir. Yönetime taze kan ve yeni görüşler gereklidir.
Hal böyle iken, CHP ile koalisyon görüşmeleri yapan Başbakan Davutoğlu, milletin kafasını karıştırmaktan başka işe yaramayan “İstikşafi Görüşmeler” sonunda, derin görüş ayrılıklarını bahane ederek koalisyondan kaçtı. Ama Allah da biliyor, kul da biliyor ki, bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan bozdu.Çünkü muhterem, tarafsızlık yemini etmesine, millet ve devletin selametine rağmen sırf kendi arzuları yönünde “CHP ile koalisyon, siyasi intihardır!” diyerek, Davutoğlu’na aba altından sopa göstererek, koalisyona çomak sokmuştur.
“Cumhurbaşkanına sadakatimiz mezara kadar!” diyen, ama aslında bu sadakatin millete ve devlete karşı olması gerektiğini göremeyecek kadar “miyop” Başbakan Davutoğlu, MHP’ye de seçim hükümeti teklifiyle gitti. Bunun sonuçsuz kalması da sürpriz değildir.
AKP yönetiminde bir Allah’ın kulu çıkarak “Ne yapıyoruz? Biz millete ve devlete mi, yoksa bir kişiye hizmet için mi seçildik ve Meclis’te yemin ettik?” diyememektedir. Bunlar “Askeri vesayet”ten şikâyetçiydiler. Kişisel çıkarları için vesayet kurmayan askerin her komutanı günü geldiğinde emekli oluyordu. Ya Erdoğan’ın vesayetine ne demeli? Anayasa’ya ve buna uygun yeminine rağmen hareket eden bu kişiye, Türkiye mahkûm olmak mecburiyetinde midir?
Bu terör ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kaynaklanan derin kutuplaşma ortamında seçim güvenliği nasıl sağlanacaktır. Sadece son seçimlerde HDP’nin çok oy aldığı illerde değil, İstanbul ve Ankara gibi, hatta Hatay, Mersin, Adana gibi göç alan illerde bile seçim güvenliği nasıl sağlanacaktır. Vatandaş sandığa giderken, güven içerisinde gidebilecek midir? Hal böyle iken Davutoğlu “Seçim işi aşı gibidir!” diyerek milletle neden dalga geçmektedir?
Dileriz ki, MHP Lideri Bahçeli’nin önerisine uygun şekilde son bir koalisyon şansı bulunur. Bulunamazsa, aziz milletimiz de bu seçim bezirganlarına gereken dersi verir!”