Ergun KAFTANCI
HALKI şaşırtmak ve terörle mücadeledeki başarısızlığı unutturmak için cemaat okulu dedikleri özel okullara, baskın üzerine baskın yapıyorlar…
Sözde denetleme…
Ellerinde suç düzeyinde dirhem delil yok…
Denetlerken icat edecekler…
…………………………
Cumhuriyet tarihinde okulların polis tarafından denetlendiği hiç görülmedi; bugün yaşanan o…
Sözde denetleme…
Ellerinde suç düzeyinde dirhem delil yok…
Denetlerken icat edecekler…
…………………………
Cumhuriyet tarihinde okulların polis tarafından denetlendiği hiç görülmedi; bugün yaşanan o…
Hamakat erbâbı böyledir, “Zan ile yakîn hasıl olmaz” ama bunlar olur sanıyorlar. Ancak karîneler yani ip uçları ve deliller iyice artarsa yakîn hasıl olur. Yakîn, kesin olarak bilme hali…
Bunu dahi öğrenememişler; haybeye okul üstüne okul basıyorlar…
Tekrarlıyorum; ortalıkta ne suç var, ne fail…
Döndürülüp dolaştırılan sadece “Cemaat okulu” iddiası, hepsi bu.
Verdikleri “Geçici rahatsızlık” yüzünden de olsa bir gün yargıya hesap vermek zorunda kalacaklarını dahi düşünemiyorlar.
Basiretten yana da fakirler…
…………………………
Okul denetleme adı altında yapılan baskınlar, tekrarlıyorum, terörist eylemleri önlemekte çaresiz kalındığını gizlemeye yönelik.
Terörün tırmanmasına neden olanların bu yöntemle, içi boş çözüm sürecini kamufle etmeye kalktıkları da düşünülebilir.
Terörün tırmanmasına neden olanların bu yöntemle, içi boş çözüm sürecini kamufle etmeye kalktıkları da düşünülebilir.
Zavallılık üzerlerinden akıyor…
Tam bir akıl tutulması halindeler…
…………………………
Dün de cemaatçi diye suçlanan bir holdingi bastılar…
Baskınlar, terörist saldırılarına koşut olarak sürecek gibi…
* * *
AKP‘nin yobaz kanadına mensup yüz kadar karanlık surat, Hürriyet gazetesini ikinci kez basmaya kalktı…
Yine özel güvenlik tarafından püskürtüldüler…
Başbakan, medya kuruluşlarının ve gazetecilerin korunması için güvenlik güçlerine nihayet talimat verdi…
Geç kalmadı mı!?
…………………………
Hürriyet‘in editörü, Tayyip Bey‘in bir konuşmasına söylemediği bir cümleyi ekleyerek yanlış yapınca fanatik AKP’liler baskına yöneldi.
Cumhurbaşkanımız kızmasın, kimse de yüksünmesin; konuşmasına fazladan bir cümle eklenmesi üzerine Erdoğan, “Hürriyet, sen nasıl medyasın” deyince şuursuz tiplerin ayranı kabardı:
-Hürriyet’e hücuuuummm
…………………………
Sorumluluk duygusu çok önemli…
Herkes sorumluluğunu bilmeli!
Kimse, bir diğerini tahrik edici ifadeler kullanmamalı…
Tahrikin ve onun doğuracağı olayların önüne, ancak sorumluluğumuzu
sahiplenerek geçebiliriz.
…………………………
Türkiye’nin birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğu günlerdeyiz.
Kardeşçe yaşama sürecini başlatmalıyız; Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Müslüman, Hıristiyan, Budist, Musevi ya da Ateist herkesin ortak paydası laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti‘dir.
Adına Türkiye denilen Anadolu topraklarıdır.
Sahiplenmek zorunda olduğumuz demokrasimizdir…
Anayasamızdır…
Yasalarımızdır…
Kültür varlıklarımızdır…
Özgürlüklerimizdir, insan haklarımızdır…
Bu ortak paydalardan vazgeçmemiz, birbirimizin boğazını sıkarak “Hepsi benim, bunlarda senin hakkın yok”dememiz mümkün değildir…
İnsanca ve hakça yürümek, el ele vermek, gönül gönüle olmak varlığımızı güçlendirecek, başımızın üzerinde uçuşan karanlık bulutları dağıtacaktır.
* * *
DEĞERLİ okurlar; ülkemizde Kürt sorunu filan yok; sorumluluk duygusundan yoksun olarak tırmanmasına neden olduğumuz bir terör sorunu var…
O sorunu, Kürt sorununa tahvil edemeyiz!
Edenleri ayıplarım…
…………………………
Terörü sahiplenen cinayet çetesi PKK, askerimizi ve polisimizi şehit etmekle kalmıyor, Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürt yurttaşlarımızı da hayattan bezdirecek saldırılar düzenleyerek açlığa ve susuzluğa mahkûm ediyor, mallarına ve mülklerine el koyuyor…
Demek ki Kürt sorunu yok, Kürt yurttaşlarımızın sorunu var; sorun onlar için de PKK!
…………………………
Ülkeyi yönetenlerin yanlışları bizi maalesef bugüne getirdi…
O yanlışları tadat etmek istemiyorum, hepsi geride kaldı. Söylemek istediğim, bundan böyle o ya da benzeri yanlışları tekrarlamaktan kaçınmamız…
Teröre bakıp Kürt sorunu olduğunu söylemek çok yanlıştır, hatta hainlik derecesinde bir ifadedir…
…………………………
PKK’dan Kürt yurttaşlarımız da illallah etmişken onları rencide edecek değerlendirmelerden kaçınmalıyız ve ellerimizi birbirimize uzatmalıyız…
Kucaklaşmalıyız…
Geleceğe birlikte yürümeli, güzellikleri birlikte paylaşmalıyız..
Bu birlikteliğimize, varolan farklı siyasal, sosyal, dinsel, mezhepsel ve etnik değerlerimiz gölge düşürmemelidir….
Bunu sağlamaya çok ama çok özen göstermeliyiz…
Kavga bizi ve ülkemizi çıkmaza sürükler, karanlığa ve esarete mahkûm eder.
Sevgiye dayalı uzlaşı ise her türlü köhneleşmeyi geride bırakır…
Haydi sevgili yurttaşlar, kucaklaşmak üzere sıvayın kollarınızı, açın sinenizi, hasım değil hısım olun…
…………………………
Evet, hiçbir ayırım yapmadan ve örnek olacak bir kardeşlikle sarılalım birbirimize!
Kör gözlü yedi düvel de görsün kardeşliğimizi!