Ergun KAFTANCI
BAŞKANLIK sistemini bir an önce getirmek telâşında olan AKP, Anayasa Uzlaşı Komisyonu‘nda görev yapacak temsilcilerini saptadı. O isimler malûm; Cemil Çiçek, Ahmet İyimaya ve Abdülhamit Gül…
…………………………
Komisyonun adı, neden “Uzlaşı” sözcüğünü içeriyor…
Çünkü iktidarla muhalefet arasında, özellikle de anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesi ve başkanlık sisteminin getirilmesi konularında derin bir anlaşmazlık var.
Bu anlaşmazlığın, uzlaşı yoluyla ortadan kaldırılmasına çalışılacak…
O nedenle komisyonun adına “Uzlaşı” sözcüğü de eklendi…
Demek ki tarafların dileği, maddelerde uzlaşı halinde olmak…
Farklı düşüncelerden kaynaklanan anlaşmazlık, bu iyi niyete rağmen anlaşma şekline dönüşecek mi göreceğiz…
…………………………
CHP de, MHP de komisyon üyelerini belirledi.
İktidar partisi üyeleri gibi, muhalefet partisinin üyeleri de hukuk kavramı bakımından çok donanımlı sayılmaz. Avukat olmaları, yeni anayasaya fazlaca katkıda bulunacakları anlamına da gelmez.
Anayasa yapılırken komisyonu üyelerinin öncelikle ve derinlemesine anayasa hukukunu bilmeleri gerekir.
Tabii sadece bu da ortaya iyi bir anayasa çıkmasını sağlamaz; üyeler, siyasal etki altında kalmadan toplumun ihtiyaçlarını cevaplayacak sosyal değerler manzumesini de ezbere bilmek zorundadır…
Önceki anayasalar hazırlanırken müellifleri, darbe hukukunun etkisi altında kalmadan ve öncelikle de toplumun sosyal değerlerini dikkate alarak çalışsalardı ne 61 anayasası, ne de 82 anayasası çetrefilli hükümler taşırdı.
Bugün de yeni bir anayasa yapma ihtiyacı doğmazdı…
* * *
SÖZCÜ gazetesi parmak bastı…
AKP‘nin iktidara geldiği günden beri izlediği CHP‘nin iktidar olduğu dönemi karalama alışkanlığını gözler önüne serdi.
Sırf başkanlık sisteminin yerleşmesine olanak sağlasın diye yeni bir mağduriyet tablosunu halka yutturmak istedikleri anlaşılıyor…
1932 yılında dünyada değildim; ancak 1950 yılında siyasal iktidarın nasıl el değiştirdiğine tanık olacak yaştaydım.
Demokrat Parti‘den vekil olan büyük amcamız Nazifi Şerif Bey‘in seçilmeden önceki yıllarda bir gün bile CHP’den din düşmanı, hukuk tanımaz, halka eziyet eden bir siyasal yapı olarak bahsettiğini duymadık…
Dünkü çocuklar “Reis” adını verdikleri CHP dönemine ait düşmanlık dolu senaryoyu sinemaya yansıtırken, yığınla ayrıntıyı hangi kaynaklardan ve ağızlardan elde ettiler acaba…
…………………….
Reis‘i tezgâhlayan siyasal yapı yani AKP’liler her taşın altında CHP’nin geçmişini arayacağına dönüp bir de kendisine bakmalı…
Temel hak ve özgürlüklere nasıl kan doğradıklarını, hukuku nasıl allak bullak ettiklerini, ülkenin yeraltı ve yer üstü zenginliklerini kişisel ranta çevirip nasıl paylaştıklarını güçleri yetiyorsa saklasınlar…
17-25 Aralık tarihlerini takvimlerden silebileceklerse silsinler…
Bu tarihlerde yaşanan her münasebetsizlik tarihe geçmemiş olsa bile insanların belleklerindedir; buyursunlar o bellekleri de yok etsinler…
Sonra mı?
CHP dönemini, olmadığı şekilde gösterip karalamaya devam etsinler!
* * *
DAVUTOĞLU Davos’ta…
Aşka gelip bakalım o da sağa sola “One minute” diyerek çıkışacak mı?
Davos’ta tam 55 devlet ve hükümet başkanı, 300 bakan ve 40’a yakın uluslararası kuruluş başkanı buluştu.
Bu yıl ekonomik foruma ne Erdoğan katıldı, ne de Şimon Peres…
Zirvede bizden Davutoğlu vardı, yanında da son kabineye almadığı Ali Babacan…
Başbakanımızın konuşma konusu ise Orta Doğu perspektifinde Türkiye’nin küresel rolü ve Türk dış politikası idi…
Bakalım konuşma dinleyenlerde nasıl makes bulacak!
* * *
URLA Belediye Başkanı CHP’li…
Yargının “Yık” dediği kaçak villalara dokunmuyor…
Sanırsınız ki başkan Sibel Uyar, CHP’nin değil de AKP’nin belediye başkanı…
Dediğim zaman kızıyorlar; bu ülkenin çivisi çıktı çivisi…
Siyasetçileri de sapıttı arkadaş; kim ne olduğuna değil, sonunda ne olacağına bakıyor vesselam!
…………………………
Sibel Hanımı, Genel Başkanı Kılıçdaroğlu‘na postalıyorum; zarfa değil mazrufa bir göz atsın!
* * *
DÜNYANIN en pahalı benzinini tüketiyoruz…
En pahalı motorinini de…
Suyu ve elektriği en pahalı kullanan bizim toplum…
Doğalgazı da…
KDV uygulaması en yüksek ülkeyiz…
Ücretler ve maaşlar düşük ama…
En ağır vergiler de bizde…
Şehir içi ulaşımın en pahalı olduğu ülke de Türkiye…
Şimdiden sonra en pahalı ekmeği de yiyen ülke olacağız. Uncular, nakliyeciler, mayacılar, yakıtçılar, fırıncılar kafadan zam yaptı nimete…
Sofra hazır, buyurun kuru ekmek yemeye!
* * *
ALİ Babacan için “Gölge Bakan” deyimini kullanmışlar…
Eskiden neydi?
Gölgelerden biri değil miydi?
…………………………
İMF 2016 için bir rapor hazırladı…
Rapora göre, gelişen ülkelerde gerilim artacakmış…
Rahat olalım…
Korkacak bir durum yok…
Gelişmiş ülke değiliz, dolayısıyla ülkemizde gerilimin artması da söz konusu değil!
* * *
BU da yeni fetva:
-Cuma namazının bekletilmesinde sakınca yok…
Gerekçenin Tayyip Bey‘i beklemek olmadığı açıklandı. Beklemek daha fazla cemaatin iştirakini sağlamak içinmiş…
Mesela cumartesiye kadar beklemek mümkün mü; malûm her yer tatil, cemaat daha kalabalık olabilir de…
…………………………
Saçmalığı dinsel hale getirmek için fetva yayınlamak ayıptır, günahtır!
Namaz, saatinde kılınır!
Saatinde kılınmayan namazın kazası vardır; cuma namazının ise kazası yoktur!