
Mustafa Kalaycı: “Milletimiz doludizgin borçlanmaktadır. Tüketici kredilerinde patlama yaşanmıştır. Bireysel tüketici kredisi kullanan kişi sayısı 26 milyon 170 bin düzeyinde olup bu sayı, nüfusumuzun üçte 1’ine karşılık gelmektedir. Tüketici kredisi borçları, AKP döneminde tam 160 kat artarak 314 milyar liraya varmıştır. Kredi kartı borçları da 80 milyar lira düzeyindedir.
TBMM Genel Kurulunda,Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı‘nın görüşmelerine devam ediliyor.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, tasarının ikinci bölümüne ilişkin grubu adına yaptığı konuşmada, AKP’nin ekonomi politikalarını eleştirerek, geçim sıkıntısı içindeki vatandaşın hızla borçlandığını ileri sürdü.
Kalaycı, şunları söyledi:
TASARI İLE VAZGEÇİLEN VERGİ VE HARÇ 718 MİLYON LİRA, FAİZ LOBİSİNE ÖDENEN FAİZ DIŞI PARALAR İSE 42 MİLYAR LİRA
Tasarı yatırım ortamının iyileştirilmesi iddiasıyla hazırlanmıştır. Tasarının öyle anlatıldığı gibi yatırım ortamına önemli bir katkı sağlamayacağı görülmektedir. Bu tasarı ile vazgeçilen vergi ve harç tutarının 718 milyon lira olduğu açıklamıştır. Bakınız, bankaların aldığı komisyon ve ücretler 2015 yılı itibarıyla 6,5 milyar liradır. “Dosya parası” diye adlandırılan bankacılık hizmet gelirleri de 21,5 milyar liradır. Bu Tasarının yatırım ortamına ilişkin işlem maliyetlerinde sağlayacağı azalma bankalara faiz dışında ödenen paraların yüzde 2’si bile değildir.
O sebeple, esas yapılması gereken finansman maliyetlerinin düşürülmesi için kredi kullanımında alınan ücret, komisyon ve dosya paralarının disipline edilmesi ve finansman yükünün hafifletilmesini sağlayacak tedbirlerin alınmasıdır.
AKP, BU MİLLETİN ALIN TERİNİ FAİZ LOBİSİNE YEDİRTMEKTEDİR.
Başbakan ve bakanlar, üç yıl önce, “Artık bu milletin kanını emen, alın terini sömüren faiz lobisine izin vermeyeceğiz.” demişlerdi. Ancak bunlar hep sözde kalmış, hiçbir tedbir alınmamıştır. Tam tersine, bankaların aldığı ücret, komisyon ve masrafları yasal hâle getiren AKP’dir. Bugün milletimizin borç ve faiz batağına girmiş olmasının müsebbibi AKP’nin bilinçli uyguladığı politikalardır.
Milletimiz doludizgin borçlanmaktadır. Tüketici kredilerinde patlama yaşanmıştır. Bireysel tüketici kredisi kullanan kişi sayısı 26 milyon 170 bin düzeyinde olup bu sayı, nüfusumuzun üçte 1’ine karşılık gelmektedir. Tüketici kredisi borçları, AKP döneminde tam 160 kat artarak 314 milyar liraya varmıştır. Kredi kartı borçları da 80 milyar lira düzeyindedir. Sadece tüketici kredisi ve kredi kartı borçları için ödenen faiz, AKP döneminde 15 kat artarak 2015 yılı itibarıyla 45 milyar liraya çıkmıştır. Milletimiz dipten tepeye faize batırılmıştır.
MUHAFAZAKÂRIM DİYENLER, MİLLETİ FAİZ TUZAĞINA DÜŞÜRDÜLER.
NEREDEN NEREYE?
AKP döneminde en fazla kâr eden, en fazla büyüyen kesim faiz lobisidir. Faiz lobisi AKP’nin ekonomi politikalarından beslenmiştir. Kurumlar vergisi rekortmenleri listesinin ilk 10’u arasında 7, ilk 100’ü arasında 18 banka yer almıştır.
AKP, on dört yıldır faiz lobisini abat etmekte, bu milletin alın terini faiz lobisine yedirtmektedir. Aslında AKP’nin on dört yıllık icraatının özeti budur. Muhafazakârım diye gelenler milleti faiz tuzağına düşürmüşlerdir. Nereden nereye?
KONYALININ BANKALARA OLAN BORCU TAM 207 KAT ARTMIŞ
Konya’da toplam nakdi krediler, 2002’de sadece 150 milyon lira düzeyindeyken 2016 Mart ayı itibarıyla 31 milyar liraya ulaşmıştır. Konyalının bankalara olan borcu tam 207 kat artmıştır. İnancı gereği geçmişte faize bulaşmak istemeyen, faizden kaçan hemşehrilerim, AKP tarafından faiz tuzağına düşürülmüştür. AKP, Konya’yı borca batırmış, Konyalıyı faiz lobisinin kucağına itmiştir.
EKONOMİDE REFORM İHTİYAÇLARINA ARTIK CEVAP VERİLMELİ
Uzun süredir ekonomide reform niteliğinde yapısal önlemler alınmaması nedeniyle ülkemizin ekonomik sorunları yıldan yıla artmıştır, yatırımlar azalmış, büyüme daralmıştır. Ekonomide zaten sınırlı olan kaynaklar üretken alanlardan hızla üretken olmayan alanlara kaymıştır. Arazi rantına ve inşaat sektörüne dayalı bir ekonomik yapı hâkim olmuştur. Bundan dolayı, imalat sanayinin millî gelir içindeki payı gerilemiş, üretim ve ihracat dışa bağımlı hâle gelmiştir. Üretim ve ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payı azalmıştır.
Hükûmetin çizdiği pembe tablolar artık acı gerçekleri saklamakta yetersizdir. Yapısal sorunlar, adaletsizlikler ve dar boğazlar daha da ağırlaşmıştır. Piyasalarda durgunluk hâkimdir. Nakit sıkışıklığı, tahsilat ve geri ödeme problemleri, karşılıksız çek ve iflas ertelemelerindeki artış bu sıkıntıların somut göstergeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk 100’e giren firmalarda bile iflaslar baş göstermektedir. Ekonomide ortaya çıkan reform ihtiyaçlarına artık cevap verilmelidir.
AKP’NİN ANLAYIŞI; GARİP GUREBADAN ALIP ZENGİNE VERMEK.
Maliye Bakanı ülkemizde vergi yükünün yüksek olmadığını sık sık ifade etmektedir. Sayın Bakan, doğru söylüyor. Patronlardan az vergi alıyorlar ama KOBİ’lerin, nakliyecinin, esnafın ümüğüne çöküp, bin bir çeşit vergi ve harç alıyorlar. Rantiyeciden az vergi alıyorlar, ama çitçinin iflahını kesiyor, mazottan yüksek vergiler alıyorlar. Asgari ücretten bile vergi alıyorlar. Sigortalıyı ve emekliyi muayene parası, katılım payı, reçete parası, kutu parası diye soyuyor, maaşını kuşa çeviriyorlar.
MHP olarak, ekonomiye ilişkin 7 alanda yapısal reformlar yapılması gerektiğini ve alınması gereken bir dizi önlemleri daha önce milletimizle paylaştık. Bunlardan biri de vergi reformudur. Bugüne kadar vergi adaleti sağlanmadığı için vergi yükü esnafın, işçinin, memurun, asgari ücretlinin, dar ve sabit gelirlinin sırtında kalmıştır.
ADALETLİ BİR VERGİ SİSTEMİ ACİLEN TESİS EDİLMELİDİR.
Ülkemizde vergi sistemi adil ve sağlıklı bir yapıya sahip değildir. Türkiye’de yeterince vergi toplayamama ve vergideki adaletsiz dağılım kronikleşmiştir. Vergi yapısında, dolaylı vergilerin payı yüzde 70’i aşmış bulunmaktadır. Dolaylı vergilerin bu derece yüksek oranlara çıkmış olması bir yandan vergi ve gelir adaletini daha da bozarken öte yandan, reel ekonominin dengelerini zedelemektedir.
Ekonomide ortaya çıkan reform ihtiyaçlarına artık cevap verilmelidir. Basit, anlaşılır ve adaletli bir vergi sistemi acilen tesis edilmelidir. Esnafın, çiftçinin, çalışanın, sabit ve dar gelirlilerin vergi yükü hafifletilerek vergide adalet sağlanmalıdır.
Harun Kılıç
Haberiniz