YA SİYAHTIR YA BEYAZ
Fuat Yılmazer
Gelişme ve demokrasi şuuruna tam erişmemiş toplumların önemli bir kesiminde renkler de, tercihler de Siyah Beyaz’dır. Siyah ve Beyazın dışında kabul gören pek fazla renk yoktur. Gri, kırmızı, yeşil, sarı, pembe, mavi, kahverengi, gül rengi gibi renkler skalalarında bulunmaz.
Böyle düşünceyi taşıyan kişi veya toplumlarda bir kişi ya iyidir ya da kötü. O kişinin iyi taraflarının olacağı gibi hatalı taraflarının da olacağı düşünülmez.
Karşısında gördüğü nesne ya güzeldir ya da çirkin. Bu algıyla damgalanan nesnenin güzel veya çirkin taraflarının da olduğu kabul edilmez.
Ayrıca verilen bu kararlar bazen uzun süreli de olmaya da bilir. Dün kötü gördüğü kişi herhangi bir sebeple bugün hoşuna giden tavır, davranış, eylem ortaya koyarsa o kişi “öyle görünüyordu ama oysa iyi biriymiş” e dönüşebilir. Reddetme duyguları da şiddetlidir.
Takım tutar gibi parti tutulur. A partisinin taraftarı olur. Taraftarı olduğu partinin tüzüğünden programından bile haberdar olmaz ama taraftarı olduğu partiyi ülkenin en iyi düşünen en iyi hizmet yapan, en doğru projeleri olan bir parti olarak görür. Söz konusu partiyi sevmesinin sebebi, ya ismini ya oradaki kişi veya kişileri beğendiğinden veya söylediklerinin hoşuna gitmesindendir.
Bir lideri kabul ederse o lider dokunulmazdır. Hatta haşa, onda hata olmaz damgasını vurur. Her türlü iyi düşünce, davranış, plan proje kabullendiği liderindir. Başka liderler onun “ayağının tozuna” bile yaklaşamazlar. Çünkü liderlik özelliği sadece lider olarak kabul ettiği insandadır. Kabullendiği lider cesurdur, akıllıdır, o her şeyi bilir, başarılıdır, ne derse yapılması gereken kişidir.
Veya adı konulmasa da o lider ilahi bir güç taşır.
Eğer kabullendiği lider veya parti iktidar ise onun yaptığı her eylem, mutlak doğrudur. Uyguladıkları ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel bütün programlar tam isabetlidir. Eğer başarılı olunamazsa ona da kılıf hazırdır; “rahat bırakmadılar ki adamı”.
Hür düşüncede olduğu gibi lider olarak kabul ettiği insan da hata yapabilir düşüncesi, inancı yoktur. Evet dediği iktidar yanlış yapabilir veya projeleri doğrudur ama hatalı uygulandığı için sıkıntılar ortaya çıkmıştır gibi akli düşünceler çok fazla bulunmaz.
Diyelim ki kendisi muhalefet partisi taraftarı. Öyleyse iktidar partisinin uygulamaları ve düşüncelerinin hepsi yanlıştır. İktidar partisine beceriksiz amaçları ülkeye zarar vermek diye de teşhis tam konulur. Muhalif olduğu parti uzun süredir iktidarda olsa bile o parti başarısız, yanlış partidir. Bunun yerine bunlar ne yapıyorlar ki vatandaşın oylarını senelerdir alıyorlar, bunlardaki olanlarla bizdeki olmayanlar nelerdir diye düşünmez ve kendilerindeki eksikliklerin neler olduğu üzerinde kafa yormaz. Çünkü siyah ve beyaz vardır gerisi hiç önemli değildir.
Evliliklerin önemli bir bölümünde de bu mantık çizgisi takip edilir. Adam veya kadın ya iyidir ya da kötüdür. İnsanın da iyi veya kötü olan huyları da vardır gerçek kabul edilmez. Evlenirler kendilerini hep ben duygusuna kaptırdıkları için anlaşamazlar, ayrılırlar. Öfke geçtikten sonra erkeğin; “benim kadınım başkasının olamaz” veya kadının; “ben erkeğimi başkasına yar etmem” hastalığı cinayetleri de beraberinde getirir.
Bu tip düşünce, saplantı ve eylemler toplumlar ve fertler için büyük bir sorundur. Bu sorunun kapsadığı sosyolojik, kültürel, dini, ahlaki, biyolojik, felsefi ve psikolojik sorunların çözümlenmesi için gerçek ilahiyatçılar, hukukçular, eğitimciler, felsefeciler, tıp doktorları, sosyolog ve psikologlar komisyonunun konuyu enine boyuna tartışıp ortak kullanım alanları bulmak zorunluluğu vardır.
İnsanlığın akıl ve mantık yardımıyla sorunlarını çözmeleri dileğiyle…