kuşadası escortmalatya escortdeneme bonusu veren bahis sitelerihttps://1baiser.com/escort/parissexemodelbahis sitelerihttps://www.ertecongress.org/sweet bonanzacanlı casino siteleriBağdar Caddesi Escortescort ankarasex izle
buca escort

Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası

beylikdüzü escort
ilbet

Tuzla azeri escort Alanya azeri escort Kayseri azeri escort Antalya azeri escort Diyarbakır azeri escort Anadolu yakası azeri escort Adana azeri escort Ataşehir azeri escort Şirinevler azeri escort Beylikdüzü azeri escort Halkalı azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Samsun azeri escort Avcılar azeri escort Pendik azeri escort Beylikdüzü azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Mersin azeri escort Avrupa yakası azeri escort Kocaeli azeri escort Bodrum azeri escort Bakırköy azeri escort Kadıköy azeri escort İzmir azeri escort bayan Beşiktaş azeri escort Eskişehir azeri escort Bursa azeri escort Şişli azeri escort Şişli escort bayan azeri escort İzmir Gaziantep azeri escort Ankara azeri escort Denizli azeri escort Samsun escort kızlar Malatya azeri escort İzmir azeri escorts Samsun azeri escort İzmir eskort bayanlar

ÜlkücüMilliyetçiTürkçüTürkeşÜlkü OcaklarıdövizakpchpmhpAhmet b.karabacakhasan külünk
DOLAR
19,0510
EURO
20,5023
ALTIN
1.211,97
BIST
5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Parçalı Bulutlu
19°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Az Bulutlu
8°C
Çarşamba Az Bulutlu
11°C
adana eskort
Antalya Kumluca Konyaaltı Manavgat Muratpaşa Kaş Alanya Kemer aksu Döşemealtı kepez demre elmalı finike gazipaşa korkuteli serik
petshop

MHP Lideri Bahçeli’nin Türk Ocağı Ziyareti

MHP Lideri Bahçeli’nin Türk Ocağı Ziyareti
08.03.2013
0
A+
A-

“Dünya Yeniden Kuruluyor”
MHP Lideri Bahçeli’nin  Anlamlı  Türk Ocakları Ziyareti

 

Dr. Hayati BİCE
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin, beraberindeki Genel Merkez yöneticilerinden Prof. Dr. Mevlüt Karakaya ve Prof. Dr. A. Semih Yalçın gibi isimlerle, Türk Ocakları Genel Merkezi’ni ziyaret ederek, Prof. Dr. Mehmet Öz başkanlığındaki yeni Türk Ocakları yönetimini kutlaması, ülkemizin bütün Türk milliyetçileri için çok sevindirici bir gelişme oldu. Birbirlerini daha gençlik dönemlerinden, akademisyenliğe adım attıkları ilk günlerden tanıyan Türk milliyetçiliğinin iki önemli isminin bir araya gelmesi çok önemli bir haber olmasına rağmen, medyanın önümüzdeki günlerde çok önemli etkileri olacak bu haberi atlamış olması gariptir.

 

Ülkemizin -neredeyse son beş yıllık- gündemini işgal eden milliyetçilik, Türklük tartışmalarının hararetle sürdüğü günlerde yapılan bu ziyaret, Türk milliyetçilerinin ülke sathında birlikteliği açısından tarihî bir önem arz etmektedir. Bu önemi, haberi işiten kamuoyunda, Türk milliyetçileri arasında oluşan heyecandan anlamak bile mümkündür.

 

Son çeyrek asırdır, siyasî yaklaşımlardaki öncelikler nedeniyle MHP ile Türk Ocakları arasında, -en hafif tanımıyla- bir soğukluk bulunduğu da bilinen bir gerçekti. Bu soğukluğun nedenlerine, sonuçlarına; Türk milliyetçiliği açısından yol açtığı kayıplara değinmenin, bugünkü ağır şartlarda, ‘Ocak tozu yutmuş’ bazı isimlerin[1]: “Türk Ocakları kendisini feshetsin”; ya da bazı kerameti kendinden menkul ‘inanç önderleri’nin: “Sulhda hayır vardır, bunun için el-etek de öpülür” diye sinirlerimizi test ettiği ortamda, ülkemizdeki Türk milliyetçiliği geleneğine bir faydası olmadığına inanıyorum.

 

Kendini Türk hisseden herkesin sinirlerinin yeterince gerildiğini dikkate alarak, okurlarımı sıcak tartışmalardan daha soğukkanlı bir zemine taşımak istediğim bu yazımda, Türk milliyetçiliğinin kültür alanındaki en köklü kuruluşu olan Türk Ocakları ile yine Türk milliyetçiliğinin siyasî temsil sahnesindeki en önemli -kanaatime göre yegâne- kurumu olan MHP arasındaki ilişkinin tarihî zeminine işaret etmek istiyorum.

 

“Ülkücü Görüşün Ülkemizdeki Gelişimi” ve Türk Ocakları

 

MHP ile Türk Ocakları arasında, fikir düzeyinde var olan -olması gereken- tarihî birliktelik, benim icad ettiğim bir vakıa değildir. Bu tarihî birlikteliği bir suçmuş gibi ele alıp, iddianame başlığı ile kağıda dökenlerin kim olduğunu öğrenince, eminim, sizler de şaşıracaksınız. 12 Eylül 1980 darbesini takip eden “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nın iddianamesi okunurken Başbuğ Alparslan Türkeş ve bütün ülkücüleri en fazla üzen konuların başında, siyasî partilerden birisi olan MHP’den öteye vardırılan bir söylemle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisi olan Türk milliyetçiliğinin suçlanması gelmişti.

 

Askerî savcı Nurettin Soyer, iddianamesinin yüzlerce sayfasını işgal eden suçlamalarını 70 yıl öteye Türk Yurdu’nun yayınlandığı günlere kadar götürüp, Türk Ocakları’na, son Türk devletinin kurucu iradesine dil uzatma gafletini göstermişti. Altında imzası olduğu halde -herhalde başkaları tarafından hazırlandığı için- ancak kekeleyerek okuyabildiği satırlarla Türk milliyetçiliğine hasta bir zihnin iftiraları ile saldırıyordu. 12 Eylül darbe sürecindeki “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”na yaşları itibarıyla uzak olan bugünün ülkücü gençleri yanında, kuşağımızdan aksakalların da bu konuyu unutmuş olabileceğini var sayarak onlar için de,  MHP iddianamesindeki “Ülkücü Görüşün Ülkemizdeki Gelişimi” başlıklı bölümden iki alıntıyı sunmak isterim:

 

“1908 yılına kadar milliyet esasına dayanan akım günün koşullarına uygun olmadığından, bu tarihe kadar Osmanlıcılık, Türkçülüğe tercih ediliyor ve geniş topraklar üzerinde yaşayan farklı kökenli ve dine sahip ulusları kaynaştırıcı, yaklaştırıcı özelliği nedeniyle devlet politikası olarak, onun savunuculuğu yapılıyordu.

12 Aralık 1908 yılında Türk diye anılan bütün Türk kavimlerinin geçmiş ve haldeki niteliklerini öğrenme ve öğretmeye çalışma amacıyla Türk Derneği kurulmuştur. Bu derneğin 15 Ekim 1911 tarihindeki üye sayısının ancak 63’e ulaşması karşısında, derneğin ve dolayısıyla savunmasını üstlendiği görüşün yaygın bir fikir akımı haline dönüşemediği görülmektedir.

Bu derneğin kapanmasından sonra yeniden alınan, Türklük ve Türk unsurunu ölçü alan Türk Yurdu Cemiyeti faaliyete geçmiştir. Türk milliyetçiliğine bir yön vermek amacıyla kurulan, ancak yaşamları uzun sürmeyen Türk Derneği ve Türk Yurdu Cemiyetleri’nin kapanmalarından sonra 12 Mart 1912 tarihinde Türk Ocağı açılmıştır. İstanbul’da bulunan genel merkezin İngilizlerce işgali üzerine faaliyetine ara veren Türk Ocakları 23 Nisan 1924’te bu kez merkezi Ankara’da olmak üzere yeniden faaliyete geçmiş, daha sonra bu merkeze bağlı olarak çeşitli illerde 157 şube açılmıştır.”(…)

 

“Türk Milliyetçiliğini işlemek ve yaymak, Türk bilincine dayanan kültür birliğini oluşturmak, milliyetçiler arasındaki bağları kuvvetlendirmek, Türk kültürüne hizmet, Türk töre ve geleneklerini yerleştirmek amacıyla 1946 yılında Türk Kültür Ocağı kurulmuş, daha sonra Türk Ocakları dışında en yaygın sayı ve kuruluşa sahip Milliyetçiler Derneği açılmış ancak bu dernekler 1952 yılında kapatılmıştır. Bu arada 1946 yılında kurulan Türk Gençlik Teşkilatı ve Türk Kültür Çalışmaları Dernekleri’ni de saymak mümkündür.

1949 yılında tekrar etkin çalışmalarına başlayan Türk Ocakları, Türk milleti dışında bir de Türk ırkı olduğu görüşünden kaynaklanan nedenlerle düşünce ve politik konularda milliyetçilik görüşünü yayıp etkinleştirmeye çaba sarf etmiştir. Bu arada derneğin milliyetçilik ve komünizmle mücadele görünümünde, dinî konuları istismarını ve eski harflerle ilgili tutucu davranışlarını kısaca belirtmekte yarar vardır.”

 

12 Eylül Sıkıyönetim mahkemesine Nurettin Soyer imzası ile sunulan, ancak müellif olarak sol ideolojinin basın-yayın dünyasındaki önemli isimlerinin de katkıda bulundukları rivayet edilen[2], MHP iddianamesindeki bu savruk satırlar, bugün tarihe mal olmuş bir evrak olarak, Türk milliyetçiliğini mahkûm etmek isteyenlerin, MHP’den önce Türk Ocakları’nı hedefe oturttuğunun ayan-beyan bir kanıtı olarak arşivlerdedir.

 

Son Dönemde  Türk Ocakları’nın  ‘Takdire Şayan’  Tavrı

 

Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz’ün “Türksüz, Türkiyesiz Süreçler Çözüm Değil Çözülme Getirir” ve “Red ve İnkâr”  başlıklı yazıları ile başlayan ve geçtiğimiz günlerde yayınlanan resmî açıklama ile netleşen tavrı Türk milliyetçileri arasında büyük bir takdir ile karşılandı.

 

Bir tarih akademisyeni olan yeni Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz,  27 Ocak 2013 tarihli yazısında ders verircesine şunları yazmıştı: “TV ekranları ve gazete sütunlarında arz-ı endam eden yeni dönem “star”ları Türk, Kürt, Çerkez, Gürcü, Laz, Arnavut vb. bütün etnik grupların anayasal yurttaşlık veya Başbakanın tercih ettiği şekliyle “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” altında ifade edilmesinin her derde deva olabileceğini vaaz ediyorlar. Bu teze göre, herhalde 19. Yüzyılda da Osmanlılar Yunanlılara, Sırplara, Bulgarlara karşı Türkçü bir siyaset izledikleri için onlar bağımsızlık derdine düşmüştü. Sonra Ermeniler de aynı yüzden harekete geçmişti. Halbuki, bilenler için ideal bir öğretmen olan tarih bize tersini söyler:  Osmanlı İmparatorluğu Türklük davası yüzünden parçalanmadı. Bu topraklarda en son milliyetçilik yapanlar Türkler olmuştur; onların milliyetçiliği de ırka ve etnikliğe değil bin yıllık tarihe ve kültüre, Müslüman Türk kimliğine dayanmıştır. (…)

Bu toprakların Türkiye, burada yaşayan ve kahir ekseriyeti Müslüman olan insanların Türk olarak isimlendirilmesinin sebebini anlamamaktaki ısrarın, cehalet dışında mantıklı bir cevabını bulmak zor. Burada mesele Türk milliyetçiliği veya bunun karşısında Kürt milliyetçiliği ya da asabiyesi tartışması değildir. Mesele, bir tarihî-kültürel varlık olarak, etnik değil cihanşumûl ve millî bir anlamı olan Türklüğün, bir etniklik olduğunun hem ülkeyi yönetenler hem de medyanın çoğunluğu tarafından bir gerçeğin ifadesiymiş gibi takdim edilmesidir. (…)Türk kavramı, İslam öncesi Göktürk yazıtlarında da, İslamî dönem eseri Divanü Lügati’t-Türk’de de kapsayıcı ve siyasî bir ad olarak farklı budun ve kavimleri içine alan bir kavramdı. 1924 Anayasası da Türkiye halkına, din ve ırk farkı gözetilmeksizin vatandaşlık cihetinden Türk dendiğini belirtmek suretiyle bu kapsayıcı anlayışı benimsemişti (88. Madde: Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlâk olunur.) Bu tarihî tecrübeye rağmen, etnik bölücü terörü sonlandırmak için çözüm arayışları çerçevesinde giderek yaygınlaşan ve Türklüğü etniklik içine hapsetmek isteyen bir yaklaşımı savunmak son derecede yanlıştır. (…)

Prof. Dr. Mehmet Öz “yapılması gereken”i de şöylece tanımlamıştı: “Bugün yükselen etnikçi psikolojiye karşı bir takım tedbirler almanın gerekli olduğu düşünülebilir ama anayasadan Türklüğü çıkarmak, Türkçenin yanına yeni resmî dil(ler) eklemek kesinlikle tedbir değil taviz olarak algılanacağı ve netice vermeyeceği gibi çözülmeyi de hızlandıracaktır. Yapılması gereken, farklılıkları ne olursa olsun bu ülkedeki herkesin bir bütünün parçaları (kesret içinde vahdet)  olduğu fikrinin pekişmesi istikametinde ortak kimliği (Türklük) ve millî dili (Türkçe) savunmaktır.

Bugün yükselen etnikçi psikolojiye karşı bir takım tedbirler almanın gerekli olduğu düşünülebilir ama anayasadan Türklüğü çıkarmak, Türkçenin yanına yeni resmî dil(ler) eklemek kesinlikle tedbir değil taviz olarak algılanacağı ve netice vermeyeceği gibi çözülmeyi de hızlandıracaktır. Yapılması gereken, farklılıkları ne olursa olsun bu ülkedeki herkesin bir bütünün parçaları (kesret içinde vahdet)  olduğu fikrinin pekişmesi istikametinde ortak kimliği (Türklük) ve millî dili (Türkçe) savunmaktır.”[3]

Prof. Dr. Mehmet Öz’ün  “Red ve İnkâr” başlıklı yazısında ise girilen sürecin varacağı sonuç, net olarak gösterilmişti ve sürecin sorumlularının tarihî vebaline dikkat çekilmişti:

“İçinden geçtiğimiz kritik süreçte yalnızca iktidar partisine değil bütün siyasî partilere, aydınlara ve sivil toplum kuruluşlarına düşen temel görev, Türk milletini oluşturan unsurları ayrıştıracak bir dil yerine gönül beraberliğini sağlayacak birlik dilini inşa etmeye katkıda bulunmaktır. Türk milleti ecdadının, tarihinin ve kimliğinin red ve inkâr edilmesine müsaade etmeyecektir. Adsız ve kimliksiz bir toplum tasavvurunun bizi götüreceği yeri görmek isteyenler bir zamanların Yugoslavya’sına bakabilirler. Tarihin ve geleceğin bu kritik kavşağında, iyi niyetle de olsa, vahim sonuçlar doğuracağı aşikâr olan çözüm planlarının uygulamaya geçirilmesine katkı veya izin verenler, yarın tarihî bir vebalin sorumlusu olarak anılacaktır.”[4]

 

“Bütün Türkler Bir Ordu…”

 

Bütün Türk Milliyetçileri’nin Prof. Dr. Mehmet Öz’ün bu iki değerli yazısını, internet ortamında ve/veya fotokopi ile çoğaltarak etraflarında yaygınlaştırmasını tavsiye etmeden geçemeyeceğim.

Türk Ocakları Genel Merkezi’nin, Prof. Dr. Mehmet Öz’ün başkanlığı döneminde kendilerinden beklenen tavrı sergileyerek son günlerde altı oyulan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan çıkartılmak istenen Türk milliyetçiliğine sahip çıkma tavrını yansıtan çıkışlarının siyaset dünyasında takdir edilerek, yankılandığı anlaşılmaktadır. Bu yankının eninde-sonunda iktidar sahiplerinin, hiç değilse oy hesabı ile, göz ardı edemeyeceği millî hassasiyet sahibi kitlelere de ulaşacağı kesindir.

 

Bugün Türkiye sathında genellikle de üniversiteli illerde açılmış olan 77 şubesi ile Türk Ocakları Anadolu’nun fikrî şekillenmesinde küçümsenemeyecek bir lokomotiftir. Türk Ocakları’nın tarihî misyonuna uygun bir rüzgâr estirerek Anadolu’yu dalgalandırması ise TBMM’de mutlaka ve mutlaka fırtınalara yol açacaktır.

 

Ankara Türk Ocağı’nın tam çeyrek yüzyıl önce, 1987 yılında düzenlediği ilk Türk Dünyası Kültür Şöleni’nin davetiyesi üzerine yazdırdığımız uranı, o günlerdeki heyecanla tekrarlıyorum: “Bütün Türkler Bir Ordu…”

 

_______________________________________________

 

(*) Dr. Hayati Bice, Ülkücü Yazarlar Derneği (Ülkü~YAZ) Genel Başkanı.

İletişim: http://ulkuyaz.org.tr

 

[1] Geçtiğimiz günlerde “Irkçılığa Dikkat” başlığı ile içerisinde yer aldığı siyasetin “bir numara”sına utangaç bir muhalefet sergileyen MHP iddianamesinin ‘82 numaralı sanığı’, bugünün bir AKP milletvekilinin yazacağı yeni bir yazı ile,  Türk Ocakları’nın yeni duruşunun anlam ve önemi ile kendi durduğu yer hakkında ‘akademik’ bir değerlendirme yapmasını da bekliyorum. İddianamenin bir diğer ‘kaçak zanlısı’nın, kendisini feshetmesini istediği Türk Ocakları’nın ‘mümtaz’ tavsiyelerine uymaması konusunda, ‘82 numaralı sanık’ ile aynı gazetede yazacaklarını ise -hiç mi hiç!- merak etmiyorum.

 

[2] Derme-çatma bir metin olarak kotarılan MHP iddianamesinin nasıl hazırlandığı ile ilgili bir çok rivayet yanında komik olaylar da söz konusu olmuştur: CHP Malatya senatörü Niyazi Ünsal’ın aylarca süren bir mesai ile hazırlanan iddianamede MHP milletvekili olarak gösterilip suçlanması gibi…

 

[3] Prof. Dr. Mehmet Öz, “Türksüz, Türkiyesiz Süreçler Çözüm Değil Çözülme Getirir” 27.01.2013, http://www.turkocagi.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=4912:tuerksuez-tuerkiyesiz-suerecler-coezuem-deil-coezuelme-getirir&catid=202:genel-bakandan&Itemid=320

 

[4] Prof. Dr. Mehmet Öz, Red ve İnkâr, 18.02.2013, http://www.turkocagi.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=4995:red-ve-nkar&catid=202:genel-bakandan&Itemid=320

 

 

 

Escort Kayseri Escort Ardahan Escort Balıkesir Escort Nevşehir Escort Muş Escort Tunceli Escort Niğde Escort Şırnak Escort Giresun Escort Çanakkale Escort Manisa Escort Afyonkarahisar Escort Tekirdağ Escort Kars Escort Ankara Escort Polatlı Escort Mamak Escort Çankaya Escort Haymana Escort Sincan Escort Keçiören Escort Pursaklar Escort Etimesgut Escort Aydın Escort Kırklareli Escort Trabzon Escort Ordu Escort Konya Escort Siirt Escort Kahramanmaraş Escort Artvin Escort Kilis Escort Yalova Escort Batman Escort Van Escort Eskişehir Escort Antalya Escort Muratpaşa Escort Kemer Escort Kaş Escort Alanya Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Kumluca Escort Tokat Escort Bayburt Escort İstanbul Escort Sancaktepe Escort Bağcılar Escort Kayaşehir Escort Mecidiyeköy Escort Fulya Escort Beşiktaş Escort Zeytinburnu Escort Kartal Escort Tuzla Escort Küçükçekmece Escort Üsküdar Escort Merter Escort Güngören Escort Sarıyer Escort Bayrampaşa Escort Çatalca Escort Esenler Escort Bakırköy Escort Kadıköy Escort Maltepe Escort Şerifali Escort Çekmeköy Escort Kağıthane Escort Beylikdüzü Escort Başakşehir Escort Kurtköy Escort Beykoz Escort Ataşehir Escort Sultanbeyli Escort Esenyurt Escort Fatih Escort Eyüpsultan Escort Avcılar Escort Büyükçekmece Escort Beyoğlu Escort Nişantaşı Escort Pendik Escort Bahçelievler Escort Ümraniye Escort Şişli Escort Kocaeli Escort İzmit Escort Gebze Escort Karaman Escort Ağrı Escort Rize Escort Adana Escort Seyhan Escort Çukurova Escort Amasya Escort Erzincan Escort Kastamonu Escort Malatya Escort Yozgat Escort Mersin Escort Anamur Escort Yenişehir Escort Akdeniz Escort Erdemli Escort Mezitli Escort Silifke Escort Edirne Escort Çorum Escort Gaziantep Escort Şehitkamil Escort Şahinbey Escort Nizip Escort Isparta Escort Karabük Escort Düzce Escort Gümüşhane Escort Kırıkkale Escort Bartın Escort Burdur Escort Uşak Escort Adıyaman Escort Muğla Escort Dalaman Escort Marmaris Escort Milas Escort Datça Escort Fethiye Escort Bodrum Escort Samsun Escort İlkadım Escort Atakum Escort Aksaray Escort Bilecik Escort Şanlıurfa Escort Zonguldak Escort Osmaniye Escort Sakarya Escort Bingöl Escort Kütahya Escort Elazığ Escort Bursa Escort İzmir Escort Konak Escort Çeşme Escort Gaziemir Escort Buca Escort Bayraklı Escort Karşıyaka Escort Urla Escort Balçova Escort Bornova Escort Bergama Escort Çiğli Escort Bolu Escort Bitlis Escort Diyarbakır Escort Sivas Escort Iğdır Escort Denizli Escort Sinop Escort Erzurum Escort Kırşehir Escort Çankırı Escort Mardin Escort Hatay Escort Hakkari
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mecidiyeköy escortlar Şişli escortlar Bakırköy escortlar Halkalı escortlar Avcılar escortlar Şirinevler escortlar Bahçeşehir escortlar Taksim escortlar Beşiktaş escortlar Kartal escortlar Kadıköy escortlar Ümraniye escortlar Anadolu Yakası escortlar Maltepe escortlar Beylikdüzü escortlar Pendik escortlar Avrupa yakası escortlar Adana escortlar Kocaeli escortlar Antalya escortlar Gaziantep escortlar