
İktidarın “çözüm süreci” adı altında Güneydoğuda bölücülere tavizler vermeye hazırlanırken yapılanlar hakkında milletimizi ikna etmeleri için topladığı, iddiaya göre yüksek ücretlerle iki aylığına kiraladığı, “Âkil adamlar” bugün(18.01.2004) yeniden Dolmabahçe Sarayında Başbakan Yardımcısı Beşir ATALAY’ın başkanlığında toplandılar.
Halktan büyük tepkiler almalarına rağmen görevlerini zar zor tamamladılar.
Acaba şimdi de 17 Aralık 2013’te kutularla ve kasalarla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu iddiaları konusunda mı halkı ikna turlarına çıkacaklar, hiçbir kılıfa sığmayan kasaları, kutularımı halka yutturacaklar?
Halktan büyük tepkiler almalarına rağmen görevlerini zar zor tamamladılar.
Acaba şimdi de 17 Aralık 2013’te kutularla ve kasalarla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu iddiaları konusunda mı halkı ikna turlarına çıkacaklar, hiçbir kılıfa sığmayan kasaları, kutularımı halka yutturacaklar?
Ama bu defa işleri daha zor. Çünkü iddialar kolay yutulacak cinsten değil. Tepkiler daha farklı olabilir.
Vatandaş her birinin koltuğunun altına birer ayakkabı kutusu sokabilir. İki çift de laf sokuşturabilirler:
“Çekilin, defolun gidin de, boyunuzu görsünler…”
Bizim ülkenin bölünmesine çanak tutacak, yolsuzlukları halka yutturacak “Âkil Adamlar”a değil, milletin birlik ve bütünlüğünü, vatanın bölünmez bütünlüğünü savunacak “Makûl Adamlar”a ihtiyacımız var.
Bizim ülkenin bölünmesine çanak tutacak, yolsuzlukları halka yutturacak “Âkil Adamlar”a değil, milletin birlik ve bütünlüğünü, vatanın bölünmez bütünlüğünü savunacak “Makûl Adamlar”a ihtiyacımız var.