14 YAŞINDAYDI Berkin Elvan; öyküsü ise herkesce malûm…
Eve ekmek almak için dışarı çıkmıştı. Kalabalığı görünce ürkmüş hızlı adımlarla fırının yolunu tutmuştu…
Tam o sırada başında bir ağrı hissetti, ne olduğunu anlamadan düşüp kendini kaybetti…
Kafasına isabet eden gâvur mermisi değildi, polisin biber gazı kapsülüydü…
Koştular, kaldırdılar, hastaneye götürdüler…
İlk müdahale yapıldı, yoğun bakıma alındı…
Berkin vurulduğunda 51 kiloydu. 269 gün direndi ama hayata yeniden tutunamadı. Ruhunu teslim ettiğinde 16 kiloya düşmüştü.
Alevi bir aileye mensuptu; Cemevi’ne götürüldü, namazı kılındı, ebedi istirahatgâhına tevdi edildi.
Allah’ın rahmeti üzerine olsun…
* * *
Tayyip Erdoğan’ın “Aslanlarım, kahramanlarım” dediği “Destan yazdınız” diye okşadığı, sonra da yolsuzlukları ve rüşvet olaylarını ortaya çıkardı diye dışladığı ve sürgüne layık gördüğü sevgili polisleri, onlarca ölüme neden oldukları gibi Berkin’i de canından ettiler…
Önceki gün Ankara’da ve İstanbul’da, olayı protesto için sokağa dökülen binlerce yurttaşı dağıtmak amacıyla insanların üzerine çullandılar. Berkin’in ölümüne yol açan biber gazı kapsülünü fırlatan o tüfeğin ikizini bir kez daha kullandılar.
Allah’tan yeni bir Berkin olayı yaşanmadı.
* * *
Hep böyle olur…
Devleti yönetenler hizmet kusurundan ya da beyinsiz ve duyarsız insanlar yüzünden meydana gelen bu tür vak’alardan sonra, üzüntü beyan eden demeçler verir…
Hiçbiri bir anlam ifade etmez…
Kullandıkları cümleler, bu tür olaylara bir daha meydan verilmemesi için değil, teessür içindeki yurttaşları teskin etmek amacıyla seçilmiş, teselli dahi olmayacak sözcükler dizisidir…
Toplumun acısını bu eğri büğrü, yamuk yumuk demeçlerle geçirmeye çalışırlar…
* * *
Kimseyi eleştirmiyorum, lâflarımda hakaret de söz konusu değil…
Ama Cumhurbaşkanı’ndan aşağıya doğru, resmi ya da özel eşhastan gelen söylemlerin neredeyse tamamı Berkin’in vefatına ilişkin olarak söylenmiş sadece gösterişten ibaret sözcüklerdir.
İçlerinde bir tane dahi, duygu ve düşüncelere tercüman olacak harbi ve hasbi söylem yoktur…
O nedenle birine bile itibar etmiyorum!
* * *
Şimdi herkese sesleniyorum…
Cumhurbaşkanımızdan iş adamına kadar herkese…
Berkin’in hayattan koparılmasında herkesin bir nebze olsun suçu vardır. Elvan ailesi kıt kanaat geçinen, onurlu bir hayatı seçmiş, sıkıntılarını kimseye hissettirmeden yenmeye çalışan insanlardan oluşuyor. Rahmetli Berkin de bu ailenin fedakâr, sabırlı, ahlâklı bir mensubuydu.
O artık aramızda değil; bütün meziyetleri, yarı çocuk yarı delikanlı haliyle ebediyete taşındı. Ailesini düşünmek de Berkin’i koruyamayan bu toplumun boynuna borç kaldı…
Cumhurbaşkanımızdan iş çevrelerine kadar hepimizin Elvan ailesine, maddi ve manevi alanda el uzatmamız lâzım.
Bu nasıl sağlanır bilemem; ön ayak olacak bilge kişiler vardır, onlar öne çıkmalıdır…
Hiç olmazsa bu vesileyle insanlığımızı da hatırlamış oluruz…
Berkin’in acısını yüreğinde hisseden topluma, aileye yapılacak yardımlarla teselli de verilmiş olur!
BERKİN ELVAN ÜZERİNE
——————————
ALLAH kimseye evlât acısı vermesin…
Milletimiz, evlât acısının ne olduğunu bilen, terör yüzünden onu fazlasıyla yaşamış bir toplumdur. Dağlardaki ve kentlerdeki bölücü eşkıyanın şehit ettiği askerlerimiz, polislerimiz, korucularımız, öğretmenlerimiz, mühendislerimiz ve çeşitli işlerde çalışan sivil yurttaşlarımız, görmemiş ve tanımamış da olsak, bu toplumun evlâtları değil miydi?
Dünyada yüreği evlât acısıyla bizim gibi yanan başka toplum var mı!?
Berkin Elvan inşallah son acımız olur…
* * *
Bu olay sadece ülkemizde değil dünyada da yankı buldu…
Uluslararası kuruluşların temsilcileri, devlet adamları, siyasetçiler, yazarlar, bilim adamları kısacası herkes, Berkin’in vefatında duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Bu elim olayın nedenleri de lanetlendi…
AKP iktidarı ve Tayyip Erdoğan hemen her ülkede, demokrasiyi, özgürlükleri, hukuku, temel hakları ortadan kaldırmakla, adeta diktatör olmakla suçlandı…
Girin internete, dünyanın nerelerinde insanlar ülkemizi nasıl protesto etmiş seyredin…
Ülkemizin ulusal itibarını, Tayyip Bey’e özgü siyasal anlayışın nasıl yiyip bitirdiğini görün…
Tayyip Bey ile Fethullah Efendi‘nin ülkemizin tek egemeni olmak amacıyla kapışmalarına yani siyasetle dinin birbirini kabak gibi oyma girişimine oylarımızla son verebilirsek binlerce şehidimizin ve yüzlerce Berkin’in aziz ruhlarını azaptan kurtarmış oluruz.
TAHLİYELER NE ANLAMA GELİYOR
—————————— ————-
ERGENEKON davasında yargılananlar, tutukluluk süresinin on yıldan beş yıla indirilmesi sonucu tahliye edildi. Ben bu satırları yazarken içerideki darbecilerden (!) Sevgi Erenerol‘un dosyası da inceleniyordu. Dilerim yazıya nokta koymadan, Erenerol da bırakılır…
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük‘ün dosyası önce başka, sonra başka şekilde değerlendirildi ve Küçük Paşa da tahliye edildi. Bu davadan yargılanmakta olup da içeride kalan isim pek az. Onların da tahliye edilmeleri için ya tutukluluk süresi yeterli değil, ya da başka bir davadan hükümlüler…
Allah hepsini kurtarsın!
* * *
Bu tahliyeler ne anlama geliyor…
Uzatmadan söyleyim; bu tahliyeler yasanın değiştirildiği anlamına geliyor bu biiiir…
İkinci anlamı ise daha farklı; masum insanların içeriye AKP-Cemaat ortaklığının kararıyla tıkıldığını anlatıyor…
Üçüncü anlamı da şu; insana, öküz ölüp ortaklık bozulunca içeri tıkmaların da bir anlamı kalmadı dedirtiyor…
O zaman gelsin tahliyeler…
Ülkede nasıl ve ne tür oyunlar oynadıkları ve masumlara nasıl kan kusturdukları bu tahliyelerle nihayet anlaşılmış oldu.
Başları göğe erdi mi dersiniz!