BUGÜNE kadar yapılan yanlışlar karşısında Cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül‘ün sessiz kalması siyasal bir zaaftır…
Bu zaaf ülkeye ve kişisel olarak da Abdullah Gül‘e, hiç istenmeyen ve düşünülmeyen bir şekilde yansıdı…
Demokrasi bir kez daha zedelendi…
Gül de kurduğu partide oyuna getirilerek kızağa çekildi…
Kıymet bilmezlik (!) işte…
Ülkeye hizmet yerine Erdoğan‘a ve AKP iktidarına hizmet etmenin doğal sonucudur bu!
………………………..
Yeni bir siyasal vesayetin egemen olduğu günlerindeyiz…
Hukukun gaddarca boğazlandığı döneme girdik…
Toplum hayatında evrensel hukukun değil egemen güc tarafından vazedilen hukukunun öne çıkacağı anlaşılıyor…
Tek adam rejimi de denilen sistem, 10 Ağustos tarihinde start aldı, kim bilir nasıl sürecek…
…………………………
AKP toplum hayatını a’dan z’ye değiştirecek bir oyunu oynama hazırlığında gözüküyor…
Ülkenin ve partinin kaderini Ahmet Davutoğlu‘nun ellerine terk eden Erdoğan, bu oyunun yapımcısı, senaristi ve rejisörü…
Kurgu, kâmilen ona ait, model ise Malezya’dan…
Malezya, Davutoğlu‘nun yetiştiği ülke…
O nedenle tipik Malezya demokrasisi model alınıyor…
…………………………
AKP’nin demokrasi anlayışı kısır bir döngü olmaktan kurtulamadı.
Partililer Tek adam yönetimini içlerine öylesine sindirmişler ki uygulamayı demokrasinin temel kuralı saymaya başlamışlar.
Tek adamlığa nasıl sarıldıklarını bugün daha yakından gördük.
Cumhurbaşkanı seçilen fakat AKP Genel Başkanı ve Başbakan sıfatlarıyla partisinin geleceğe dönük kararını açıklayanErdoğan, bir kez daha aslı astarı olmayan iddialarda bulundu ve AKP’de her kararın istişarelerden sonra alındığını belirterek övündü…
Kısaca özetleyim; Recep Tayyip Erdoğan, genel başkan ve başbakan isminin adaylar arasından istişare yoluyla saptandığını söyleyerek AKP usulü demokrasi anlayışını da tescil etmiş oldu.
Velhasılı kelâm biliniz ki, AKP’de istişare vardır fakat hür iradeye dayalı seçme hakkı yoktur!
İsimler sandıktan çıkmaz, Erdoğan’ın kafasından çıkar…
Tek adam’ın yapacağı iş budur…
Bir isim, sandıktan çıkarılacağına Erdoğan’ın kafasından çıkarılıyorsa bu uygulamayı üstlenenlerin ne kadar“Demokratik anlayış” sahibi olduğu da kolayca anlaşılır.
…………………………
Ahmet Davutoğlu, AKP’de “Tek adam”a muti birkaç isimden biridir.
Lidere bağlıdır; bugünkü AKP çerçevesini çizen, Erdoğan’ı ve etrafını Malezya modeline iten o’dur.
Erdoğan ne emrederse hepsini harfiyen yerine getirecek akla gelen ilk isimdir. İtiraz etmez, ihmal etmez; yanlış mı doğru mu bakmaz talimatı anında yerine getirir…
Recep Tayyip Bey boşuna Davutoğlu‘nu, istişare (!) sonucu seçmiş değil ki…
…………………………
Ufukta karanlık bulutlar görülüyor değerli okurlar…
Tünelin ucunda da ışık yok…
Sert rüzgârlar esecek diyorlar…
Çılgın projeler uğruna yeşil alanları katlettikleri ve üzerlerini beton yığınlarıyla kapattıkları için iklim de değişiyor, hortum sayısı artıyor.
Şimşekler çakıyor…
Yıldırımlar düşüyor…
Basınç yüzünden gelecekte daha çok hortuma tanık olabiliriz…
Şimdiki gibi, hortumlamalar da alır başını gider…
Evet…
Siyasal meteorolojik bilgiler hiç de iç açıcı değil…
Görünen o ki şaibeli insanlar yüzünden siyasal iklim, herhalde seçime kadar düzelmeyecek…
Seçimden sonra Allah Kerim!