OKULLARIN açılmasına şunun şurasında ne kaldı…
Önce ana sınıflara gidecek çocuklarımız okulun yolunu tutacak; ardından da bu yıl okula başlayanlarla üst sınıflardaki çocuklarımız …
Ders zili 15 eylül sabahı çalacak…
Çocukluğumdan hatırlarım, heyecan ve telâş dolu günler yaşardık. Okulun açılış tarihi yaklaştıkça da içimizde üç ay süren öğretmen ve arkadaş özlemi bitecek diye sevinirdik…
Şimdiki çocuklar da aynı duyguyu yaşıyor mu acaba…
Yeni ders yılı başlarken 8 binden fazla okulumuzun müdürü yok. Hepsi görevden alındı, düz öğretmen yapıldı, yerlerine buldukları yandaşları ve yalakaları atamaya başladılar…
Okullar bu gidişle medreseye dönecek…
……………………… ….
Müdürler görevden alınınca eğitim ilkeleri de değişmeye başladı. Evrensel sayılabilecek uygulamalar, yerlerine medrese usulü uygulamalar getiriyor. Yarın falaka dönemi de başlarsa şaşırmayın…
Kayıt kepazeliği ise devam ediyor.
Ermeni yurttaşımızın çocuğunu imam hatipe kaydeden kafa, beyinsizlik örneği olmaktan ne zaman çıkacak bakalım. Adam Kadıköy’de oturuyor, çocuğu Gebze’de imam hatipte okuyacak.
İstediğinden mi?
Hayır, isteyen misteyen yok; bir ermeni yurttaşımız, çocuğunun imam hatipte okumasını ister mi!
……………………….
O çocuğun oraya kaydedilmesi beyinsiz kafanın eseridir ve AKP damgalı çağdaş(!) işkencedir.
Hele bir okullar açılsın, daha başka rezalet ve kepazeliklerle de karşılacağız…
Erdoğan‘ın icat ettiği ve Davutoğlu‘nun da diline yapışan “Yeni Türkiye” övünmesine ait filmden bir fragmandır bu…
Acele etmeyin; daha başkalarına zaman içerisinde tanık olacaksınız değerli okurlar…
* * *
DAVUTOĞLU‘nun “Yeni Türkiye” sinde binlerce öğretmen, sokaklara dökülerek okul müdürlerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden azledilmesine tepki koydu.
Türk Eğitim Sendikası Başkanı İsmail Koncuk da müdürlerin görevden alınması karşısında “Alınamazlar demiyoruz ama alınmalarının gerekçesini öğrenmek istiyoruz” diyerek değerlendirdi.
Erdoğan’dan miras kalan sanal “Yeni Türkiye” imajına bir örnek de sokaklar…
Öğretmenler sokaklarda, sağlık personeli sokaklarda, paralelcilere koşut (!) olarak darbe girişiminde bulunan (!) ve casusluk yapan (!) polislerin aileleri sokaklarda…
Pahalılığı protesto edenler sokaklarda…
Maaşlarına zam bekleyen çalışanlar sokaklarda…
HES karşıtları sokaklarda…
Elektrik kesintilerinden illallah diyenler sokaklarda..
Çözüm sürecine rağmen terörist sokaklarda…
Erdoğan‘ın önü açılsın diye evleri başlarına yıkılan Boğaziçi sakini yurttaşlar sokaklarda…
Bütün bunlar “Yeni Türkiye’den manzaralar” diye seyrediliyor…
Halk zamanını bu görüntülere bakarak geçiriyor dostlar, başka yapacak iş yokmuş gibi…
Önce ana sınıflara gidecek çocuklarımız okulun yolunu tutacak; ardından da bu yıl okula başlayanlarla üst sınıflardaki çocuklarımız …
Ders zili 15 eylül sabahı çalacak…
Çocukluğumdan hatırlarım, heyecan ve telâş dolu günler yaşardık. Okulun açılış tarihi yaklaştıkça da içimizde üç ay süren öğretmen ve arkadaş özlemi bitecek diye sevinirdik…
Şimdiki çocuklar da aynı duyguyu yaşıyor mu acaba…
Yeni ders yılı başlarken 8 binden fazla okulumuzun müdürü yok. Hepsi görevden alındı, düz öğretmen yapıldı, yerlerine buldukları yandaşları ve yalakaları atamaya başladılar…
Okullar bu gidişle medreseye dönecek…
………………………
Müdürler görevden alınınca eğitim ilkeleri de değişmeye başladı. Evrensel sayılabilecek uygulamalar, yerlerine medrese usulü uygulamalar getiriyor. Yarın falaka dönemi de başlarsa şaşırmayın…
Kayıt kepazeliği ise devam ediyor.
Ermeni yurttaşımızın çocuğunu imam hatipe kaydeden kafa, beyinsizlik örneği olmaktan ne zaman çıkacak bakalım. Adam Kadıköy’de oturuyor, çocuğu Gebze’de imam hatipte okuyacak.
İstediğinden mi?
Hayır, isteyen misteyen yok; bir ermeni yurttaşımız, çocuğunun imam hatipte okumasını ister mi!
……………………….
O çocuğun oraya kaydedilmesi beyinsiz kafanın eseridir ve AKP damgalı çağdaş(!) işkencedir.
Hele bir okullar açılsın, daha başka rezalet ve kepazeliklerle de karşılacağız…
Erdoğan‘ın icat ettiği ve Davutoğlu‘nun da diline yapışan “Yeni Türkiye” övünmesine ait filmden bir fragmandır bu…
Acele etmeyin; daha başkalarına zaman içerisinde tanık olacaksınız değerli okurlar…
* * *
DAVUTOĞLU‘nun “Yeni Türkiye” sinde binlerce öğretmen, sokaklara dökülerek okul müdürlerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden azledilmesine tepki koydu.
Türk Eğitim Sendikası Başkanı İsmail Koncuk da müdürlerin görevden alınması karşısında “Alınamazlar demiyoruz ama alınmalarının gerekçesini öğrenmek istiyoruz” diyerek değerlendirdi.
Erdoğan’dan miras kalan sanal “Yeni Türkiye” imajına bir örnek de sokaklar…
Öğretmenler sokaklarda, sağlık personeli sokaklarda, paralelcilere koşut (!) olarak darbe girişiminde bulunan (!) ve casusluk yapan (!) polislerin aileleri sokaklarda…
Pahalılığı protesto edenler sokaklarda…
Maaşlarına zam bekleyen çalışanlar sokaklarda…
HES karşıtları sokaklarda…
Elektrik kesintilerinden illallah diyenler sokaklarda..
Çözüm sürecine rağmen terörist sokaklarda…
Erdoğan‘ın önü açılsın diye evleri başlarına yıkılan Boğaziçi sakini yurttaşlar sokaklarda…
Bütün bunlar “Yeni Türkiye’den manzaralar” diye seyrediliyor…
Halk zamanını bu görüntülere bakarak geçiriyor dostlar, başka yapacak iş yokmuş gibi…
* * *
CHP‘ye de dikkat!
Kritik siyasal günlerdeyiz, buna rağmen ana muhalefet kıpır kıpır…
Kritik siyasal günlerdeyiz, buna rağmen ana muhalefet kıpır kıpır…
Aslında yoluna ağırbaşlı devam etmesi gerekiyor…
Atatürk‘ün kurduğu parti homojen yapısını muhafaza etmek zorundadır. Zira cumhuriyet ilkelerinin ve Atatürk devrimlerinin en sadık sahibi bu partidir.
Yöneticileri değişebilir, ilkeleri asla!
Görevlerine gelince, oldukça ağırdır; ülkenin siyasal kaderi de bu partinin siyasetteki yerine ve önemine endekslidir.