KAFALARINI sosyal medyaya takmışlardı; twetter ile facebook‘u bir kestiler, bir açtılar. İkisini de kökünden kazıyacaklardı ama dış baskılar artınca yıldılar, serbest bıraktılar…
Bunun üzerine tele kulağa ek olarak interneti de izlemeye aldılar…
Niyetleri ortaya, iletişim ve haberleşmede tek tip olmaya alışmış ve kabullenmiş bir toplum çıkarmaktı…
Akılları tutuldu, yanlış kapı çaldılar; aydınlar tek tipe karşı çıktı, direnç karşısında ısrardan vazgeçtiler.
Bu, tele kulağın ve internet üzerinden yapılan iletişimin tarihe gömülüp gideceği anlamına gelmesin. Ayranları kabardı mı ikisini de baskı olsun diye kullanırlar ve yasaklamaları yeniden gündeme getirebilirler.
Baskıcı ve yasakçı siyasal kafalar böyledir, neyi ne zaman yapacakları belli olmaz!
Akılları tutuk ve medeniyetsizliğe takılı ya…
………………………
Tek tip konusuna, geçen salı günü başlayan 19. Eğitim Şûrası vesilesiyle değinmek istiyorum.
Bunun üzerine tele kulağa ek olarak interneti de izlemeye aldılar…
Niyetleri ortaya, iletişim ve haberleşmede tek tip olmaya alışmış ve kabullenmiş bir toplum çıkarmaktı…
Akılları tutuldu, yanlış kapı çaldılar; aydınlar tek tipe karşı çıktı, direnç karşısında ısrardan vazgeçtiler.
Bu, tele kulağın ve internet üzerinden yapılan iletişimin tarihe gömülüp gideceği anlamına gelmesin. Ayranları kabardı mı ikisini de baskı olsun diye kullanırlar ve yasaklamaları yeniden gündeme getirebilirler.
Baskıcı ve yasakçı siyasal kafalar böyledir, neyi ne zaman yapacakları belli olmaz!
Akılları tutuk ve medeniyetsizliğe takılı ya…
………………………
Tek tip konusuna, geçen salı günü başlayan 19. Eğitim Şûrası vesilesiyle değinmek istiyorum.
Şûra, postmodern bir baskı rejimi haline getirilen muhafazakârlığa endeksli eğitimcilerle çağdaş, cumhuriyetçi, Atatürkçü eğitimciler arasında tartışmalara neden oldu…
Her iktidar, bırakınız her iktidarı her Eğitim Bakanı değiştikçe, ya böyle göstermelik şûralarla, ya da ülkeyi bir başına yönetmeye kalkan siyasetçinin talimatıyla eğitim ve öğretim sistemi değişip duruyor…
Geldik bu şûraya….
Toplantı sırasında 20 maddeden ibaret bir öneri listesi oluşturuldu. Tartışmalar sonunda ortaya çıkan listenin, ağırlıklı olarak ilkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıflara zorunlu din dersi ve karma eğitim tartışmalarını ön plana çıkardığı görüldü…
Sonuçta anlaşıldı ki Şûra, eğitim ve öğretim hayatının tek tip haline getirilmesi için düzenlenmiş..
Cumhurun başı açış konuşmasında, yeni bir hayat tarzından bahsederken “Sıkıntılarımız var, bunları anaokulundan itibaren gidereceğiz” dedi diye, bu çağrıya ayak uydurulmuş…
Tayyip Bey öteden beri, öğrencilerin muhafazakârlık çizgisine çekilmesini istiyor, dindar ve kindar bir kitle oluşturmayı düşünüyordu.
O nedenle bu restorasyona, henüz çişini bile söyleyemeyen sabilerden başlanmasını önermişti. Allah’tan Şûra, tartışmalar sonunda bunu reddetti…
Diğer önerilere gelince; din dersi ilkokul 3. sınftan itibaren zorunlu ders olacak…
Karma okul uygulaması tartışma safhasında ama eğilim, kaldırılması yönünde…
İlkokul öğrencileri karma okullarda okuyabilecek, yalnız birlikte teneffüse çıkamayacaklar…
Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi konacak…
Osmanlıca Türkçesi dersi mecburi olacak…
Arap harfleri öğretilecek…
İnsan Hakları dersi kaldırılacak…
Kız öğrenciler, ilkokulda da olsalar aileleri istediği takdirde, başörtüsü takabilecek…
Müdireler ve öğretmenler başörtülü olabilecek.
Atatürk ve inkılâp tarihi kitapları yeniden yazılacak…
……………………. ..
Şûra’da idari açıdan bir yığın da öneri yapıldı…
Listede üç yenilik yer aldı; bunlar, her okulda sağlıkçı ve güvenlik görevlisi bulundurmak, kamera sistemi kurmak. Bir diğer olumlu öneri ise her okula bakanlıktan ayrı bütçe verilmesiydi.
Neresinden bakarsanız bakınız Şûra, tek tip insan yetiştirmeyi amaçlamış ve siyasal ağırlık altına sokulmuş bir toplantı olarak eğitim tarihine geçti…
……………………….
Türkiye’yi ne tarafa doğru çekiştirdiklerini görün ve asla dikkatinizden uzak tutmayın değerli okurlar!