Ergun KAFTANCI
MEĞER “Darısı başımıza” başlıklı yazımda bilgi yanlışı yapmışım…
İstanbul’a musallat edilen belediyecilik anlayışını Beştepe sakinine odaklayarak uygulayan Kadir Topbaştarafından Seyrantepe’de yaptırılacak Başkanlık Sarayı’na ilişkin projede, yüksekliğin 55 kat olacağını yazmıştım; değilmiş, kat sayısı 65 olacakmış…
Yanlış değil, yanılma…
Sarayın 900 milyon Türk Lirası’nı yutacağını kaydetmiştim; rakamı abartmışım, o kadar harcama yapılmayacakmış. Biri çıkıp da ne kadar para gerektiğini söylemediğine göre, ısrar ediyorum verdiğim rakam üç aşağı beş yukarı doğrudur…
Sadece projesi için 150 milyon lira harcanan bir işin bedeli dua edelim ki 900 milyon lira olsun; ya fiyat artışları yüzünden maliyet, milyarın üzerine çıkarsa…
Kuvvetle muhtemel!
……………………….
Başka bilgiler de var…
Sarayın yapılacağı alan 68 dönüm, yani 68 bin metrekare. Kamuya ait ve imar planında sağlık tesisi yapılmak üzere ayrılmış bir arazi. Üç parselden ibaret, zemin etütleri yapılmış bir yer. Arazinin bir kısmı, yine imar planına göre sağlık tesisine ait yeşil alan…
Büyükşehir Belediyesi işte bu alana başkanlık sarayı yapmak için el koyuyor; belki de koydu bile…
O araziye sarayın kondurulmasını sağlamak amacıyla imar planını tam yedi kere değiştirdikleri iddia ediliyor. Kaç kere değiştirildiği önemli değil; sağlık tesisi alanına el konulması önemli!
Bir de sağlıkta reform yaptıklarını söylüyorlar. Hastanelerimizin durumu ortada; sistem doğru dürüst işlemiyor… Hekimlerimizle sağlık personelimize yaptıkları baskılar ve haksızlıklar da giderek artıyor. Aile hekimliğini ne hale getirdiklerini görmüyor musunuz!?
Zaten yetersiz olan bir sağlık politikasına, hizmet için ayrılmış araziye de el koyarak tuz biber ektiler. İsraf ekonomisiyle besleniyor ve etraflarını da
besliyorlar.
AKP goygoycuları aldıkları talimat gereği olmalı “Başkanlık sarayı yapılamayacak” yalanını yaymaya çalışıyor. Oysa 2015 yatırım programı açıklandı. Projeye 150 milyon –Eski parayla 150 trilyon- lira ayrıldığı programda yer alıyor…
Yunanistan’da Aleksis Çipras adındaki sosyalist siyasetçinin Syriza adındaki partisini halkın neden iktidara taşıdığını görmek lâzım…
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, israf, temel hak ve özgürlüklere kısıtlama, açlık, işsizlik ve devlet otoritesinin kaybolması Çipras’ın işine yaradı, Yunan halkı da onu seçti…
Biz hâlâ yolsuzlukların üstünü örtelim, rüşvet alanı da vereni de iyi yurttaş koltuğuna oturtalım, israfa devam edelim, kâşaneler ve saraylar yapalım, uçaklar alalım, kıçımızın altındaki otomobilleri yenileyelim, sofralar kuralım, lüks adına ne varsa kullanalım ve Çipras’ın iktidara yürüyüşüne anlam vermekten kaçınalım…
İş mi?
Bizi sadece israf filan değil atalet de mahvedecek!
* * *
SADRAZAM hazretleri terörist olduklarına aldırmadan “Kobani’deki silahlı kürtleri alınlarından öpüyorum”demedi mi… Bunu derken de IŞİD çetesine karşı silahlanan PKK’lı çetecileri alınlarından öpmüş olmadı mı?
Gazze’de, Kudüs’te, Kahire’de saldırıya, baskıya, işkenceye tâbi tutulan insanlara selâm gönderen Davutoğluacaba Soma’da can veren 301 madencinin yakınlarına kaç kez selâm gönderdi; gidip dertlerini dinledi mi, çözümler üretti mi!?
Sanki Araplara selâm gönderdik diye nehirler yatak değiştirecek…
Yıvış yıvış bir dış politika uyguluyoruz; maalesef bu tavrımız çoktan nasır tuttu!
* * *
KONUTA teşvik paketi diye yeni bir seçim yemini ortaya attılar.
Yenecek gibi değil…
Uzmanlar paket için “Dipsiz kiler boş ambar” yakıştırması yapıyor…
Sadrazamın söylediği şu; yurttaş birikimini 5 yıl bankaya hapsedecek, beş yıl sonunda devlet o paranın yüzde 15’i kadar destek çıkacak…
Akıl tutulması ürünü bir paket…
Beş yıl içerisinde bankaya hapsettiğimiz paranın satın alma gücü ne olacak, onu hesaba katan yok…
Ya maliyet artışları…
Paketin içeriği tek kelimeyle hayal!
Oyları toplamaya yönelik kandırmaca…
* * *
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi, önceki günkü duruşmada Ermeni soykırımının emperyalist bir yalan olup olmadığına karar henüz vermiş değil.
Temyiz talebini İsviçre yaptı. Çünkü AİHM İsviçre’yi haksız bulduğunu açıklamıştı. Duruşmaya Perinçek ile savunma avukatlarımız katıldı. Kararı AİHM Büyük Daire‘si ileri bir tarihte açıklayacak. Büyük ihtimal karar lehimize çıkacak. Böylece Perinçek’in “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” ifadesi hukuken de tescil edilmiş olacak…
AİHM’deki duruşmanın ilginç yanı farklı partilere meensup bazı önemli siyasetçilerimizin duruşmayı izlemiş olması…
“Bir tarihi gerçek daha ortaya çıkmak üzere” diyor ve 1915’de Ermeniler tarafından şehit edilen dedem Muş mutasarrıfı Servet Bey ile bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Aziz ruhları için El fatiha!