SÖYLEMEYE ve tekrarlamaya gerek yok; herkes Türkiye’nin en büyük katılım bankası Bank Asya‘nın üzerine hukukun ve yasaların çiğnenerek gidildiğini gördü. Bankanın genel müdürüyle üst düzey sekiz mensubu görevden alındı, böylece yönetim değiştirilmiş oldu.
İpler artık TMSF’nin elinde…
Bugüne kadar gayet dürüst bir şekilde yönetilen, bankalar yasasına harfiyen uyan Bank Asya‘nın başına bundan sonra gelecek herhangi bir ekonomik felâketin sorumlusu, elbet de TMSF ve ona el koyma talimatını “Bankanın anahtarını bana getirin” diyerek veren olacak…
Beştepe!
……………………….
Siyasal bir anlayışın bir bankayı hedef alması, hukuksuzluğun çekinmeden, korkmadan üstlenildiğini ve ülkenin nereye götürüldüğünü göstermiyor mu!?
Bank Asya‘nın üzerine sebepsiz yere, sırf siyasal mülâhazayla ve cihad (!) ilan ederek yürüyen anlayış, bundan sonra her kişi, kurum ve kuruluşun üzerine de bîperva yürümeye kalkışabilir.
Başta sadrazam Ahmet Davutoğlu hazretleriyle Ali Babacan olmak üzere bir tek iktidar mensubu ağzını açmadı ve operasyonu değerlendirilmesi gereken bir konu olarak görmedi…
Suskun kalarak işlemin hukuk dışı olduğunu kabul ettikleri anlaşılıyor…
Peki neden Bank Asya?
Cemaatten, bankanın üzerine giderek mi intikam alacaklar?
İntikam almak, kula haram değil mi; sevgili peygamberimiz hiçbir zaman kendi hırs ve arzusu için intikam almamış ve ashabına da böyle bir tavsiyede bulunmamıştır.
Hatta “Aziz ve Celil Allah, haramlarının çiğnenmesi dışında, kendisi için intikam almamıştır”diyerek de Müslümanlar’ın izlemesi gereken yolu göstermiştir.
İşte sünnet bu!
Buna rağmen iktidar, hemen her konuda kendisi gibi düşünmeyen, icraatlarına karşı çıkan, yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet gibi suçların cezasız bırakılmasını lanetleyen insanların üzerine hep, intikam duygularıyla gidiyor.
Sonuncu girişim, Bank Asya operasyonu!
Kul hakkı yedikleri yetmiyor, günah işlemekten de korkmuyorlar!
……………………….
Operasyon sürerken faiz indiriminde de ısrar edildi; o nedenle piyasalar allak bullak oldu, dolar fırladı, avro yükseldi, altın tırmandı, borsada kırılmalar ortaya çıktı…
Zaten kör topal yürüyen ekonomi yerinde saymaya, arada da hafif hafif gerilemeye geçti…
Bütün bunların vebali kime ait?
Elbet de Beştepe’ye!
……………………….
Silah geri tepecek…
Silah geri tepecek…
Nitekim tepti de; paraların çekilmesi beklenirken bankanın müşterisi olsun olmasın yurttaşlar paralarını Bank Asya‘ya yatırıyor. Hukuk dışı ve salt siyasal amaçlı uygulamaya karşılık, yurttaşların bu yürekli çıkışı, iktidara atılan“Operasyon öyle olmaz böyle olur” şamarından başka bir şey değildir…
Sadece Bank Asya mudileri değil bütün yurttaşlar, sandık önümüze geldiğinde ikinci şamarı da vurmalı ve hukuksuzluğa son verecek siyasal sonucu, aritmetiği değiştirerek parlamentoya taşımalıyız…
* * *
“BU ülkede bir daha milli şef özentileri çıkmasın diye başkanlık sistemi diyoruz…”
Halkı uyutmayı hedefleyen bir ifade…
Muhterem geç kaldı; ülkede olmadık yanlarıyla kötülenmeye çalışılan milli şef anlayışı çoktan türedi…
Bir garip cümlesi daha var:
–Bu ülkede hiç kimse millete efendilik taslamayı, mürebbi edasıyla parmağını sallayarak milleti terbiye etmeyi aklından geçiremesin diye başkanlık sistemini teklif ediyoruz…
Bak sen şu işe…
İnsanlara sigara içmeyi, içki satanlara ayar vermeyi, kadınlara cinsel öğütlerde bulunmayı, çok çocuk istemeyi, kürtaj konusunda öneriler yapmayı, insanların kıyafet ve tavırlarına ipotek koymayı, Osmanlıcayı, külliye ve medrese gibi gerilerde kalmış yapıları sanki babam günümüze taşıdı ve toplumun gözüne soktu…
Bir toplum daha başka nelerle ve nasıl terbiye edilir ki…
Orantısız güç kullanılarak mı?
O da yapılıyor…
………………………..
Karaladığı milli şef döneminde bunların binde biri ya vardı, ya yoktu…
İnsanın hafızası, idraki ve muhakeme gücü yorulmaya görün…
Yorgunluk, basireti bağlar ve işte insana yukarıdaki gibi manasız şeyler de söyletir…
……………………. ……..
Sadrazam şaşırdı; şu değerlendirmesine bakın:
-Otoriter bir rejim çıkacaksa bu parlamenter sistemden de çıkabilir…
Evet, çıkabilir…
Hatta çıktı bile…
…………………………
Biz de onu söylüyoruz ama iddiamızı boğuntuya getiriyorlar…
Oysa Beştepe’ye dikkatli bakan, söylediğimizin doğru olduğunu görebilir!