Ergun KAFTANCI
MASUM sayılmaz, bu grubun geçmişinde ideolojik müzik yapmak gibi bir leke (!) bulunuyor. Bahsettiğim müzik topluluğu, protest müzik yapmakla tanınan Grup Yorum…
Beş kentte konser vermek istediler. İlk konseri Bakırköy’de vereceklerdi. Ancak İstanbul Valiliği, grubun geçmişini öne çıkarıp “Olmaz” dedi, “Konser monser veremezsiniz”…
“Neden” diye sordular; kimse bir açıklama yapmadı ama kulaklarına
fısıldadılar:
-Şaibelisiniz…
Grubun avukatı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi‘ne başvurarak kararın iptalini istedi. O karar çıkmadı, konser işi de yattı…
İstanbul Valiliği’nin verdiği karar emsal sayılırsa, grubun diğer dört ilde
konser vermesi de tehlikeye girecek, hatta söz konusu olmayacak…
………………………… ..
…………………………
Umutsuzum…
Nedenini de söyleyim; duruma bakıyorum, hukuk devleti olmamız zor, hem de çok zor diyorum…
13 yıl hukuku ayaklar altına alan ve kendi hukuk anlayışını topluma dayatan bir siyasal iradeden külliyen kurtulmamız gerektiğine inanıyorum. Bana göre hukuk devleti olabilmemiz ancak AKP’den hiçbir iz kalmadığı gün mümkün olacak.
………………………… ..
Bir ülkede anayasa ve yasalar ya vardır, ya yoktur.
Varsa uygulanır…
Yoksa?
Neyi uygulayacaksınız…
Gördük…
Egemen siyasal gücün çıkardığı kendi hukukuna uygun torba yasalar ve yine kendi kafasında oluşturduğu anayasa hukukuna dayalı kararnameler, hatta genelgeler, toplum hayatını yönlendirmek için kullanıldı.
13 yıl bunu yaşadık…
Koalisyonun lokomotifi AKP olursa o dönemi yeniden yaşarız…
………………………… ..
Ülkede hukukun egemen olmadığını kanıtlayan o kadar çok örnek var ki…
Sınırda görev yaparken IŞİD çetesi tarafından kaçırılan, MİT’in araya girmesiyle serbest bırakılan bir astsubayımız “Terör örgütüne propaganda malzemesi oldu” gerekçesiyle TSK’dan ihraç edildi…
İhraççı kafaya bakın…
Nerede hukuk…
Nerede hak…
Nerede adalet?
………………………… ..
Prof. Rennan Pekünlü adını duymuş olmalısınız…
Ben de yazmıştım…
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’ndeki dersine yasalara uyarak türbanlı kız öğrenciyi almadı. Bunun üzerine şikâyet edildi ve hakkında dava açıldı; yargılandı, ceza aldı ve 2 yıl bir aydan ibaret cezasını yatarak çekti…
Prof. Pekünlü o tarihte anayasanın ve yasanın geçerli hükmüne göre türbanlı öğrencisini derse almamıştı. Alsaydı, suç işlemiş olacaktı. Yasayı uygulayınca suç işlediği kabul edilerek yargılanacağı hiç aklına gelmemişti.
Rennan hoca, yattı çıktı ama hukuksuzluğun da peşini bırakmadı.
Başına geleni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘ne götürdü.
Mahkeme Türkiye’den savunma istedi; bakalım hangi yüzle AİHM’ye yanıt vereceğiz…
………………………… …..
Otomotiv sektörüne grev dalgası hızlı geldi, hızlı gitti…
Grevci işçiler uzlaşma sonucu işlerine döndü…
Gel gör ki bir ünlü fabrika, yüze yakın işçisine “Eylemleriniz nedeniyle iş aktiniz sizlere ömür”diyerek sözleşmelerini iptal etti…
Bu, grev yoluyla hak arayan işçileri kibarca kovmak anlamındadır değerli okurlar. Oysa grev yasal bir eylemdir. İşyerine fiili zarar vermedikçe işçi hakkını aramak ve elde etmek için greve gider. Hukuk, anayasa ve yasalar buna âmirdir.
Kimse grevci işçiyi, yasadışı örgüt militanı ve yasadışı eylemci diye suçlayamaz. Ne acı ki Türk insanına araç üretip satan koskoca bir firma işçinin grev hakkını, terörist eylem sırasına sokarak ortada ne hak, ne hukuk bırakıyor, işçisini karalamaktan da perva etmiyor…
………………………… .
Hukuku nasıl yerleştireceğimizi, hakka saygıyı, adaletin oluşmasını, güven ve huzurun yayılmasını nasıl sağlayacağımızı bilemiyorum…
Ne zaman adam olacağımızı da!!!